Burası soğukken orası hala yanıyor. Bu yüzden lütfen devam et. | Open Subtitles | البرد قارسٌ هنا ، والأمور مشتغلة في الأوراق لذا من فضلك أكمل |
Bu yüzden lütfen insanlara yardım edebilmem için ilacı bana verir misiniz? | Open Subtitles | لذا من فضلك اعد الي العلاج كذلك استطيع مساعدة جماعتك؟ |
Bir işe yaramayacağının farkındayım, fakat bu durumda bunun bende kalmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum, bu yüzden... lütfen alın bunu. | Open Subtitles | أعرف أنه لاشيء ممكن وفقاً للظروف لا أشعر بالرضى للاحتفاظ به ، لذا أرجوك خذه |
Bu yüzden lütfen aramızda olanlar bitti diye beni affet, ben yoruldum. | Open Subtitles | لذا رجاء سامحني اذا انتهينا الأن, انا منهكه |
Bu yüzden lütfen çabuk alın benden de gizlice bakmayayım. | Open Subtitles | لذا أرجوكم , خذوه مني بسرعة حتى لا أتللصص علية |
Bu yüzden lütfen gelecekten veya dünyanın geri kalanından korkmayın. | TED | لذا رجاءً لا تخشوا المستقبل أو باقي العالم |
Bu yüzden, lütfen bana gittiğini söyleme. Sonsuza kadar senin yanında olmak istiyorum. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ لا تعودي ، ابقي معي للأبد |
Birazdan akşam yemeği yiyeceğiz. Bu yüzden lütfen çabuk bitir. | Open Subtitles | ينبغي علينا أن نتناول وجبة العشاء بعد وقت قصير لذا أرجو أن تنتهي بسرعه |
Bu yüzden lütfen ben bir seanstayken ortalarda olmayın. | Open Subtitles | لذا رجاءا ً ابقوا على بعد عندما أبدأ الجلسة |
Sıkıcı, fakat bu bir sonraki adım, Bu yüzden lütfen şunu söyleme... | Open Subtitles | ممل، ولكنها الخطوة التالية لذلك أرجوك لا تقل... |
Bu yüzden lütfen sen de beni kurtar! | Open Subtitles | لذلك ارجوك ساعدني, ايضا |
Sorularımız olabilir Bu yüzden lütfen önümüzdeki bir kaç gün için müsait kalın. | Open Subtitles | قد يكون لدينا أسئلة أخرى لذا من فضلك حافظ على فراغ في أوقاتك للأيام المقبلة |
Bu yüzden lütfen burada, gördüklerinizi açıkça söyleyin. | Open Subtitles | لذا من فضلك أخبر لجنة التحقيق ما رأيته بالضبط |
Kendi makamımı tehlikeye atıyorum, Bu yüzden lütfen bahaneler sunmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | يمكننا القلق على العواقب السياسية فى يوم كهذا أنا أضع رئاستى على المحك لذا أرجوك, كف عن إعطائى أعذار |
Size bütün söyleyebileceğim bu heykelin sıradaki olduğu Bu yüzden lütfen güvenli bir yere götürmeme izin verin. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لك أن تلك المنحوته هي هدفه القادم لذا أرجوك دعني أن أنقلها إلي مكان آمن. |
İkisi de çok kötü soğuk algınlığını yeni atlattılar ve onları uyutmak için çok zaman harcadım Bu yüzden lütfen onları uyandırmamaya çalış. | Open Subtitles | كلاهما يتعافى من نزلة برد شديدة حقاً... وقد واجهت صعوبة في جعلهم ينامون... لذا رجاء حاولي ألا توقظيهم. |
Öfkem henüz yatışmadı, Bu yüzden lütfen biraz bekle. | Open Subtitles | غضبي لم ينطفئ لذا رجاء انتظر فقط |
Bu yüzden lütfen benimle birlikte dayanın. | Open Subtitles | أنه يستحق الأهتمام لذا أرجوكم , اجتهدو معي |
Bu yüzden lütfen.. Uyan ki doğru yapabilelim. | Open Subtitles | لذا رجاءً أيقظْ لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعْملَه بشكل صحيح. |
Bu yüzden lütfen artık hayatıma karışma. | Open Subtitles | لذا أرجوكِ لا تتدخلى بحياتي بعد الآن |
Hadi ama, Phil ve ben de bunu isterdik, Bu yüzden lütfen Phil'in yaptığı, benim tamir ettiğim bu beşiği kabul et. | Open Subtitles | بربك ، هذا ماكان فيل يريده لذا اقبلي هديتي هذا السرير الهزاز اللذي صنعه فيل |
Ancak birlikte çalışırsak bunun üstesinden gelebiliriz Bu yüzden lütfen çocuklara yardım etmeme yardım edin. | Open Subtitles | ولكن بالأرادة نستطيع أن نتخطاها إذا تكاتفنا جميعًا 0 لذا من فضلكم ساعدوني لمساعدة الأطفال |