Biliyorum Bu yanlış ama, işin en sevdiğim kısmı bu. | Open Subtitles | أعلم أن هذا خاطئ ولكنه الجزء المُفضل لى فى الوظيفة |
Genç aşkı desteklerim, ama, uh Bu yanlış, değil mi? | Open Subtitles | انا موافق على الحب اليافع لكن هذا خاطئ, ألأيس كذلك؟ |
kötü, gerçekten kötü işler yaptığını bildiğin bir dostun varsa ve bunu bile bile onunla dostluğunu sürdürüyorsan, Bu yanlış mıdır? | Open Subtitles | إن كان لك صديقا تعرف بأنه سيء سيئا للغاية ومازلت تحتفظ بصداقتة وأنت تعلم بأنه كذلك هل ذلك خطأ ؟ |
Seni evin dışında besliyorum. Bence Bu yanlış. | Open Subtitles | إنني أطعمكِ من المنزل وهذا خطأ تماماً، وقد أضيف |
Sen çocukların tırtılını çiğnemesine aldırmıyor olabilirsin ama bence Bu yanlış. | Open Subtitles | ربّما لا تبالي إذا مضغ الأطفال دودة القز، أعتقد هذا خطأ |
Geçen sefer indirim yapmıştın. Bu yanlış. | Open Subtitles | لقد خصمت لي بالمرة الماضية هذا خاطيء |
Tüm Bu yanlış şeyler yüzünde bu 11 yaşındaki kızla evlendim. | Open Subtitles | أنا متزوج بهذه الفتاة ذو عمر 11 سنة لكل الأسباب الخاطئة |
Bak, bunu yapamazsın? Bu yanlış bir şey! Hayır, sana yanlış olanı söyleyeyim. | Open Subtitles | لا يمكنك القيام بهذا هذا خاطئ لا سأخبرك ماهو الخاطئ |
Anlıyorsunuz. Bu yanlış. | Open Subtitles | ماذا يمكنك ان تجد فى اغراض الكلب كل هذا خاطئ |
- Bunu yapamazsın, Bu yanlış olur. - Yanlış olan ne biliyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك القيام بهذا هذا خاطئ لا سأخبرك ماهو الخاطئ |
Hayır. Bu yanlış. Sadece eğer şüpheliyseniz size haklarınızı söylemem gerekir. | Open Subtitles | هذا خاطئ أخبرك بحقوقك فقط لو أنك مشتبهة |
Bu davayı geri çekeceksin, çünkü Bu yanlış ve sen de bunu biliyorsun ama ayrıca eğer yapmazsan, gömleğindeki ekoseye öyle bir vuracağım ki bir daha ancak pipet yardımıyla tart yiyebileceksin. | Open Subtitles | سوف تسقط هذه الدعوه لأن ذلك خطأ و أنت تعلم ذلك و أيضا انك ان لم تفعل ذلك, سوف اقتلع هذا النسيج المربع من قميصك... |
Bence Bu yanlış. | TED | اعتقد ان ذلك خطأ |
Bu yanlış. (Kahkaha) Rene Descartes elbette. Tekrar bu Grenada insanları, bu herhangi birinin hayal dünyası için bile bayağı hastaca. | TED | ذلك خطأ. (ضحك) ريني ديكارت، بالطبع. مرة أخرى هؤلاء الجريناديون، هذا مريض إلى درجة كبيرة بالنسبة لمخيلة أي كان. |
Rainey gerçeği söylediği için mahkum oldu ve Bu yanlış bir uygulama. | Open Subtitles | ريني محبوسة لأنها قالت الحقيقة وهذا خطأ |
Bir çocukla seviştim. Bu yanlış ve pisti. | Open Subtitles | لثد ضاجعت طفلا وهذا خطأ وقذارة |
Bu yanlış.Sen onların önünde benimle tartıştın. | Open Subtitles | هذا خطأ كبير كنت على وشك الدخول فى مجادلة أمامهم |
Üzgünüm. Bu yanlış. | Open Subtitles | آسفة, هذا خاطيء |
Bu yanlış düşünceler ve karmaşık kültürel sorunlar çocukların sorgulaması gereken şeyler değiller. | TED | هذه التصورات الخاطئة والمسائل الثقافية المعقدة ليست مجرد تساؤلات يطرحها الأطفال. |
Bu yanlış. | Open Subtitles | ذلك خاطئُ. |
Bu yanlış. Bu çok yanlış. | Open Subtitles | هذا خاطئُ هذا خاطئُ جداً لا |
Theo, Bu yanlış. - Bu harika. | Open Subtitles | . ثيو هذا خاطىء - . هذا فى منتهى الروعة - |
Evet, ama Bu yanlış. | Open Subtitles | ،لكن هذا من الخطأ لأنك في نهاية المطاف تعتقدين |
- Bir saniye. Bu yanlış. | Open Subtitles | - مهلاً ، هذا خطئ . |
Ama öldüremem, sen de öldüremezsin, çünkü Bu yanlış. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع ولا أنت لأنّ هذا أمر خاطئ |
Peki Bu yanlış mı? | Open Subtitles | وهل كان هذا خطئاً ؟ |
Bu yanlış bi durun ya | Open Subtitles | هل كله خاطئ أنتم تحبوني ليقل أحد شيئاً أنا شهيرة |
Eskiden kafamda bunu yapma Bu yanlış diyen bir ses vardı. | Open Subtitles | لطالما كان هناك صوت مستمر في ذهني من قبل "لا يمكنك فعل هذا" "إنه أمرٌ خاطئ" |