Sevgili Tanrım... bu yemeği ve bu restoranı ve içindeki herkesi kutsa. | Open Subtitles | ... يا ربي بارك هذا الطعام وبارك هذا المطعم وجميع من فيه |
Eğer bu yemeği yemek zorundaysak.. | Open Subtitles | إذا تناولنا هذا الطعام ليومان لو ثلاثة سأقوم بالانتقال الى فندق |
Gelemem. bu yemeği üç kez iptal etmiştim. | Open Subtitles | لا أستطيع، لقد ألغيت هذا العشاء ثلاث مرات |
bu yemeği atlatmam için gereken gücü verdiği için efendime teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن اشكرَ سيدنا أدناه لمنحي المقدرة على تجاوز هذا العشاء |
Senden sindirimimizi kolaylaştırmanı ve bu yemeği hızla yakmamıza yardım etmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نسألك أن تسهل هضمنا وتساعدنا على حرق هذه الوجبة بسرعة كبيرة |
bu yemeği yapmak için verilen çaba hakkında en ufak fikrin yok. | Open Subtitles | لن تصدق كمية الجهد الذي يذهب لإعداد هذه الوجبة |
bu yemeği başıboş bırakırsak, gider Avrupa'yı fetheder. | Open Subtitles | إذا تركنا هذا الغداء لوحده , سيحتل أوروبا |
Oh, bu yemeği yemeye devam edersem, doktora ihtiyacım olacak | Open Subtitles | إن إسمريت بأكل هذا الطعام فسوف أحتاج إلى طبيب |
Bana bu yemeği pişiren biri beni asla vuramaz. | Open Subtitles | الشخص الذى صنع لى هذا الطعام لا يمكن أن يقتلنى |
Birazdan yiyeceğimiz bu yemeği de kutsa lütfen. | Open Subtitles | و بارك لنا في هذا الطعام الذي نحن على وشك تناوله |
Ben bu yemeği yapabilmek için onca zaman harcadım ama siz onu tükürdünüz! | Open Subtitles | . لقد قضيتُ وقتاً طويلاً في اعداد هذا الطعام |
Yüce Tanrım, yediğimiz bu yemeği kutsaman ve senin hizmetinde kullanmamız için senden istirham ediyoruz. | Open Subtitles | يا إله السموات، نسألك أن تبارك في هذا الطعام لنا وتباركنا في خدمتك |
Benim yüzümden, bu yemeği yeme şansımız hiç olmamıştı. Ve ben de anlamanı istiyorum ki... | Open Subtitles | بسببي، لم تكن لدينا فرصة بأن يكون لنا هذا العشاء |
Jamal bu yemeği yıl dönümümüz için düzenliyor. | Open Subtitles | أقام جمال هذا العشاء بمناسبة عيد زواجنا, |
Neden bu yemeği ayarladığını merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أن أتسائل لماذا رتبنا هذا العشاء |
Hala bu yemeği pişirme şansımız var. | Open Subtitles | حسنا , وهاهي آخر فرصة لطبخ هذا العشاء تذهب بعيدا |
20 dolarına... 3 kelime kullanmadan bu yemeği alamazsın. | Open Subtitles | أراهنكن بعشرين دولاراً... أنه لا يمكنكن إنهاء هذه الوجبة من دون التحدث بثلاث كلمات. |
Merak etme bu yemeği kurtarabilirim. | Open Subtitles | لاتقلق أستطيع إنقاذ هذه الوجبة |
bu yemeği gerçekten ne özel kılıyor biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم ما يجعل هذه الوجبة مميزة حقاً؟ |
bu yemeği kendime yapmıştım, ama çok yedim. | Open Subtitles | .لقد صنعتُ هذا الغداء لنفسي، لكنني قد صنعتُ الكثير منه |
bu yemeği, yayıneviyle toplantının nasıl geçeceğini bilmeden ayarladın. | Open Subtitles | هو أنّك خطّطت لهذا العشاء قبل أنْ تعرف ما الذي يتمخض عن اجتـــــماعكما مـع ناشــرك. |
Ya şimdi aylardır hayalini kurduğum bu yemeği yeriz, ya da evlerimize döneriz. | Open Subtitles | سأضع حدًّا لهذا النقاش. الآن إمّا أن نحظى بهذا العشاء الذي لطالما حلمت به لشهور |