Tanrı Bu yeri unutmadı Bay Allnutt, ...kardeşimin varlığı bunun en büyük kanıtıdır. | Open Subtitles | الله لم يتخلى عن هذا المكان سيد الينوت حضور اخي هنا يبدو كشاهد |
Çok ciddi bir polis işidir. Şimdi Bu yeri kontrol ederken beni izlemeni istiyorum. | Open Subtitles | فقط راقبنى وانا اعالج اعمالى ودورية هذا المكانِ |
Açıkçası, Bu yeri alabildiğimiz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الحظ قد حالفنا فى الحصول على هذا المكان ، حقاً |
Hepimizden iyiydi. Amına koyduğumun Bu yeri için çok iyiydi. | Open Subtitles | أفضل منا جميعا, أفضل من أن تعيش بهذا المكان اللعين |
İşte geldik. Pekala, Bu yeri şapkadan seçmiş olduğun için, kardeşim öldü. | Open Subtitles | حسنا طالما أنت ألتقطت ذلك المكان خارج القبعه فأن أخى قد مات |
İki kez yanmış Bu yeri istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | انت تريدين لهذا المكان ان ينهار مره اخرى اليس كذلك؟ |
Sanırım Bu yeri bana, seni aradığımda bulabilmem için söyledin. Çok güzel. | Open Subtitles | قلت لي عن هذا المكان لذلك استطعت أن أجدك |
Sanırım Bu yeri bana, seni aradığımda bulabilmem için söyledin. Çok güzel. | Open Subtitles | قلت لي عن هذا المكان لذلك استطعت أن أجدك |
Ama Bu yeri sana hatırlatacak en önemli şey... | Open Subtitles | لكن أهم شيء عليك أن تتذكره عن هذا المكان |
Şimdi tüm potansiyelinle Bu yeri idare edebilirsin. | Open Subtitles | الآن أنت يُمْكِنُك أَنْ تُديرَ هذا المكانِ بكل إمكانيتِكَ الكاملةِ. |
Bu yeri neden boyamadıgını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أن أعرف لماذا لنْ تدهن هذا المكانِ. |
Şuraya yazıyorum, Çaylak, eğer bunu becerebilirsem, Bu yeri yok etmek için geri geleceğim. | Open Subtitles | وتذكّر كلماتي، مستجد، إذا أنا أبداً أَسْحبُه، أنا سَأكُونُ خلفي هنا لتَحْطيم هذا المكانِ. |
Açıkçası, Bu yeri alabildiğimiz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الحظ قد حالفنا فى الحصول على هذا المكان ، حقاً |
Bu yeri muhafaza etmeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | انت تعملي بالارض وتريدين المحافظة على هذا المكان |
dediğini söyledi. Bana tuhaf geldi çünkü boş olan bir çok park alanı vardı fakat olana bakın tam Bu yeri bir başkasına söz vermişti. | TED | و هذا كان غريبا بالنسبة لي لأنه كان هناك عدة أماكن أخرى متوفرة و لكن حدث انه وعد بهذا المكان الى شخص آخر. |
Bu yeri gerçekten tanımak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لأصبح معروفة بهذا المكان |
Yani Bu yeri seveceğini düşünüyorum. Çok güzel bir yer. | Open Subtitles | أظن أنك ستحبين ذلك المكان إنه جميل لم يذهب إليه أحد من قبل |
İki kez yanmış Bu yeri istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | انت تريدين لهذا المكان ان ينهار مره اخرى اليس كذلك؟ |
Bu yeri tavsiye eden kişiyi kutluyorum. | Open Subtitles | أثني على ذلك الشخص الذي أقترح هذا الموقع |
Tekrar toparlanınca buraya gelip seni ve Bu yeri mahvedeceklerdir. | Open Subtitles | ومرة أخرى إذا لم تجري تنظيماَ فسيأتي لدفنك في هذا المكان |
Artık her şeyi kontrol altına aldık. Bu yeri çabucak tekrar iş görür hâle getireceğiz. | Open Subtitles | لقد سيطرنا على المكان من جديد سوف تعود الحياة إلى طبيعتها خلال و قت قصير |
O an için, müttefikler Bu yeri ve ölüm kampı olarak oynadığı rolü biliyorlardı. | Open Subtitles | حتى الآن الحلفاء عرفوا حول هذا المكان ، ودوره كمعسكر إبادة |
Ama hiçbir şeyi yokken, Eagle Ridge'deki Bu yeri yapmış. | Open Subtitles | لكن قبل كل شئ , بنى هذا المكان , نسر ريج |
Peki neden kapatmışlar Bu yeri? | Open Subtitles | نعم، لذلك لماذا سوف يغلقون هذا المكان إلى أسفل؟ |
Aksi takdirde Bu yeri Pazartesi sabahına kadar kapatmak zorundayım. | Open Subtitles | وكما يفعل دائما البلهاء في البنتاجون فإنهم سيغلقون هذا المكان في صباح الإثنين |
Bu yeri her kim mahvettiyse muhtemelen bizimle aynı şeyi arıyordur. | Open Subtitles | أياً كان من قلب هذا المكان رأساً على عقب، فهو يسعى لنفس الشيء الذي نبحث عنه. |
Tanrımız, babamız, mesken tuttuğu Bu yeri kötü varlıktan arındır ışık ve sevgi ile doldur. | Open Subtitles | الرب ابانا طهر هذا المكان مما به من اثار مظلمة واملأه بالنور والحب |