Lütfen bana şu Z çizen serseriyi bulduğunu söyle. Bizde onu evrenin diğer ucuna gönderelim. Zod harekete geçti. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك وجدت ذلك الوغد لنعيده عبر الكون من حيث أتى |
Lütfen katilin ehliyetini ve tüm izlerini bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني انكَ وجدتَ رخصة قيادة القاتل و مجموعة بصماتهِ الكاملة |
Ona Lisa'nın ölmeden önce kaydettiği bir kaseti bulduğunu söyle. | Open Subtitles | تخبريه بأنك وجدتِ شريطا كانت ليزا قد سجلته قبل أن تموت. |
William, bunu düzeltmek için bir yol bulduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | وليام , ارجوك اخبرني انك وجدت طريقة لتعديل هذا الوضع |
Lütfen hepimizi geri getirmenin bir yolunu bulduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبريني أنّك وجدت وسيلة لإعادتنا جميعًا. |
Ona parayla alakalı bilgileri bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنك توصلت الى المعلومات حول الأموال |
Cinayet aletiyle ilgili bir şey bulduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | رجاءً أخبريني أنك وجدت شيئاً عن سلاح الجريمة |
Cynthia, lütfen kağıtta bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | سينثيا" من فضلكِ أخبريني أنكِ حصلتِ على أي شيء" من على هذه الورقة |
Hawkes lütfen bir şeyler bulduğunu söyle çünkü elimde bu adamla ilgili hiç bir şey yok. | Open Subtitles | هاوكس " أخبرني أن لديك شيئاً " لأنني لم أجد أي حظ بتحديد هوية ذلك الرجل المجهول |
Lütfen bana bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | من فضلك أخبرني أنك عثرت علي شئ ما |
Lütfen eşleşme bulduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاء اخبرني بأنك حصلت على تطابق |
Bu civardan bir kasa hırsızı bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره بأنك وجدت سارق خزنات محلي |
Lütfen o kutuda bir şey bulduğunu söyle bana. | Open Subtitles | من فضلك أخبرني أنك وجدت شيء داخل الصندوق. |
Marvin. Andras Halmi'yi bulduğunu söyle. | Open Subtitles | " مارفن " " أخبرني أنك وجدت " أندراس هالمي |
Lütfen bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك وجدت شيئاً |
Reese? Telefonundan sinyal alıyorum. Michael Pope'u bulduğunu söyle. | Open Subtitles | "ريس)، لديّ أشارة من هاتفك)" - (أخبرني انكَ وجدتَ (مايكل بوب - |
Reese? Telefonundan sinyal alıyorum. Michael Pope'u bulduğunu söyle. | Open Subtitles | "ريس)، لديّ أشارة من هاتفك)" - (أخبرني انكَ وجدتَ (مايكل بوب - |
Ona Lisa'nın ölmeden önce kaydettiği bir kaseti bulduğunu söyle. | Open Subtitles | تخبريه بأنك وجدتِ شريطا كانت ليزا قد سجلته قبل أن تموت |
- Lütfen bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني انك وجدت شيئا لقد وجدت العديد من |
Charlie, bana bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | اهلا تشارلي اخبرني انك وجدت شيئا |
Lütfen, lütfen bize bu prizmadan bir çıkış yolu bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك قل أنّك وجدت طريقة للخروج مِنْ هذا الموشور |
Ona parayla alakalı bilgileri bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنك توصلت الى المعلومات حول الأموال |
Tek tanığımız yok... bana bir şeyler bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنك وجدت شيئاً لأنه ليس لدينا أي شاهد |
- Bana bir şey bulduğunu söyle. - Bulamadım. | Open Subtitles | أخبريني أنكِ حصلتِ على شيء لا |
Lütfen olay yerini bulduğunu söyle. | Open Subtitles | من فضلك أخبرني أن لديك موقع الجريمة. |
Frank, bana bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | فرانك)، أخبرني أنك عثرت على شيء) |
- Bana parmak izi bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني بأنك حصلت على الطباعة. |
Bir hedef bulduğunu söyle bana. | Open Subtitles | فقط أخبرني بأنك وجدت هدفًا لنا |