"buldu ve" - Traduction Turc en Arabe

    • عثر على
        
    • ووجد
        
    • وتحكم
        
    • وجدوها و
        
    Birliğinden ayrı düştüğünde, can çekişen bir subay buldu, ve onu sırtladı. Open Subtitles عندما انعزل عن وحدته عثر على هذا الضابط المجروح والذى كان على وشك الموت وهكذا انتشله
    Son maaşını almaya gelmediğinde, yeni bir iş buldu ve haber vermedi diye düşünmüştüm. Open Subtitles وارن؟ عندما لم يأتي لاستلام أخر مرتب له ظننت بانه قد عثر على وظيفة اخرى
    Ağrı kesicilerimi almamıştım ve belki de Tony beni Dog Star'ın orada buldu ve oraya götürdü. Open Subtitles كنت فاقدة للوعي بسبب الأدوية المسكنة للآلم ربما عثر على طوني خآرج الحانة و حملني لهناك
    Ve adam hemen listeyi kontrol etti, adımı buldu ve içeri girmemize izin verdi. TED وبالفعل، تفحص الرجل القائمة المرجعية في نهاية المطاف، ووجد اسمي، وسمح لنا بالدخول.
    Katil bu mektubu şans eseri buldu ve o sayfada kendisinden söz edildiğini öğrendi. Open Subtitles لقد اكتشف القاتل هذا الخطاب بالصدفة, ووجد ان اسمه مكتوب فى هذه الصفحة
    Friedrich Hofstetter, ... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti. Open Subtitles تعتبرك هيئة المحكمة مذنبًا وتحكم عليك بالسجن مدى الحياة
    Bay Griffin, mahkeme sizi suçlu buldu ve 7 gün hapisle cezalandırdı. Open Subtitles .. سيد جريفين , هذا المحكمة تجدك مذنب وتحكم عليك بـ سبعة أيام في السجن
    İki rahip ile birlikte Brüksel'e yolladık ama Almanlar onları buldu ve aldı. Open Subtitles وضعت جميع اللوحات في شاحنة و أرسلتها لبروكسل مع قسيسين لكن الألمان وجدوها و أخذوها
    Büyük ihtimalle bir tarihi eser avcısı tesadüfen buldu ve hemen elinden çıkarmak istiyor. Open Subtitles على الأرجح أنه صياد للأثار القديمة عثر على شيء ما خارج مقدرته ويريد التخلص منه
    Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Jake Soleil'e ait bir şey buldu ve doğal olarak bekleyemedi. Open Subtitles آسف على إزعاجك بهذا الوقت، لكن (جيك) عثر على شيء يعود لـ (سوليل)، ومن الواضح أنه شعر أنه لا يمكنه الإنتظار.
    E-posta adresimi buldu ve daha fazla para istemeye başladı. Open Subtitles عثر على عنوان بريدي وبدأ يسئل اكثر
    Belki kendine bir koruyucu buldu ve af çıkardı. Open Subtitles ربما عثر على نصير ولقى لنفسه عذرًا
    Böylece geçmişini sildi WilPharma'da bir iş buldu ve araştırma laboratuarlarına sınırsız erişim elde etti. Open Subtitles لذا محى ماضيه، عثر على وظيفة في (ويلفارما) وأكتسب حرية وصول غير مقيدة لمرافق أبحاثهم
    Abim malları buldu ve onları tuvalete atmış. Open Subtitles أخى عثر على الممنوعات ورماها
    Çitin yanında bir boşluk buldu ve aradan sıyrıldı. Open Subtitles أخذ الحاجز الداخلي ، ووجد له فتحة صغيرة ثم عصر نفسه بها
    Ardından göğsüme yattı, ucunu buldu ve kısa süreli atıştırdı. Open Subtitles وبعدها إستلقى على صدري ووجد حلمتي ورضع قليلاً
    12.6 milyonla alınmış damgalı haplar buldu .ve izlerini Venice'deki uyuşturucu evine kadar sürdü. Open Subtitles ووجد أن هناك فواتير ملحوظة في ذلك 12.6 وتتبعه إلى بيت المخدرات في البندقية.
    Emil Hahn, mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti. Open Subtitles (إيميل هان)... تعتبرك هيئة المحكمة مذنبًا وتحكم عليك بالسجن مدى الحياة
    Werner Lampe, ... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti. Open Subtitles (فيرنر لامبي)... تعتبرك هيئة المحكمة مذنبًا... وتحكم عليك بالسجن مدى الحياة
    Ernst Janning, ... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti. Open Subtitles (إيرنست يانينج)... تعتبرك هيئة المحكمة مذنبًا... وتحكم عليك بالسجن مدى الحياة
    Kızımı aldılar. Buraya gelmişti. Fakat Jericho onu buldu ve Afganistan'a geri götürdü. Open Subtitles {\pos(190,210)}"كانت ابنتي معي، كانت هنا لكنّ "جيريكو وجدوها و أعادوها إلى "أفغانستان"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus