Gerçek büyük buluşlar, birilerinin denemeyi bırakmalarından ölümüne korkmasıyla gerçekleşir. | Open Subtitles | الإكتشافات الحقيقية تحدث لأن أحدهم خائف حد الموت من الإستسلام |
Herşeyin ölçülüp haritalandığı ve üzerinde çalışılabildiği bu bilgi çağında, hepinize şunu hatırlatmak isterim ki, buluşlar bilinmeyenin karanlık bir boşluğunda değil, yoğun verilerin beyaz gürültüsünde yapılır. | TED | وفي هذا العصر، حيث يبدو كل شيء مرسوماً ومُقاساً ومدروساً. في عصر المعلومات هذا، أُذكركم جميعاً ليست كل الإكتشافات تم صنعها من الفراغ الأسود للمجهول ولكن من الضجيج الأبيض للبيانات المكثفة العظيمة. |
Ateş gibi bazı buluşlar o kadar seyrek oluyordu ki, bir bireyin bakış açısından dünya hiç değişmedi. | TED | الإكتشافات مثل النار تحدث بشكل نادر وذلك من وجهة نظر الفرد و أن العالم لن يتطور أبداً . |
Dünya'ya güç sağlayan bu buluşlar artık herhangi bir bedel ödenmeksizin herkesçe kullanılabilirdi. | Open Subtitles | الان اختراعات تيسلا التي زودت العالم بالطاقه صارت مجانيه لاي شخص ليستخدمها |
Yeni buluşlar, bizi insan yapan şey hakkında düşünmemize yardım edecek metaforlar üretti. | Open Subtitles | اختراعات جديدة خلقت استعارات كي تساعدنا لمعرفة ما يميز البشر |
Büyük buluşlar sırf tıp yüzünden gerçekleşmez. | Open Subtitles | الإكتشافات الطبية لم تحدث بسبب الطب |
Kişisel katılımlar önemli buluşlar üzerinde spekülasyonlara sebep oldu. | Open Subtitles | المُتحدث الشخصى له... قد أعلن أن المؤتمر الدولى للتكنولوجيا الحيوية سوف يُعلن بعض الإكتشافات الهامة |
Peki daha başka bilimsel buluşlar? | TED | ماذا عن الإكتشافات العلمية |