Zevk almanın ilişkiyle buluştuğu bölgede. | Open Subtitles | في المنطقة التي تلتقي بها البهجة بالإرتباط |
Jacqnoud'un buluştuğu adamın adı Malik Sawari. | Open Subtitles | الرجل الذى كان جاكنند يقابله هو مالك سوارى |
Belén sizin kızınızla buluştuğu zaman parkta bir çocuklaydı. | Open Subtitles | بيلين كان مع شخص لقد قابلها فى المنتزة مع ابنتك |
Dün akşam adamın biriyle buluştuğu meyhaneye kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقبته إلى الحانة البارحه حيث التقى رجلاً |
Buzul sınırların açık denizle buluştuğu kıyılar boyunca daha fazla balina açık bir geçit bulmak için dolanır. | Open Subtitles | تسافر حيتان أكثر على طول حافة الثلج عندما يقابل البحر المفتوح للبحث عن منافذ الأخاديد |
Evet buluştuğu muhbirin icabına baktık önemli olan oydu. | Open Subtitles | نعم لقد تفكلنا بأمر الواشي الذي إلتقت به ذلك كان الهدف الرئيسي. |
Burası robotların buluştuğu yer. | Open Subtitles | هذا هو مكان التقاء الروبوتات |
Resiflerin derin sularla buluştuğu noktada dipten gelen akıntılar besinleri yüzeye taşır. | Open Subtitles | الشعاب المرجانيه حيث تجتمع المياه العميقه تحمل تيارات المواد المغذّية إلى السطح. |
Dünya'nın eski okyanusları demir parçacıklarıyla doludur ve herkes oksijenin demirle buluştuğu zaman ne olacağını bilir. | Open Subtitles | بحار الأرض العتيقة مليئة بجزيئات الحديد. ويعلم الجميع ما يحدث عندما يجتمع الأوكسجين والحديد. |
Ortak bir şeyler bulmaya çalışın. Ross'un buluştuğu kişiyi ele verecek herhangi bir bilgi. | Open Subtitles | افحصوا الأشياء المشتركة ، أى شئ يشير لهوية (الذى قابله (روس |
Tutkuların kıskançlıkla buluştuğu ve sonucun cinayet olduğu mu? | Open Subtitles | عندما الرغبة تلتقي بالغيرة و النتيجة جريمة قتل ؟ |
Buz örtüsünün denizle buluştuğu yerlerde bilim insanları bunu öğrenmek için inanılmaz mesafeler katediyor. | Open Subtitles | حيث تلتقي صفيحة الجليد بالبحر، سيدق العلماء كلّ بابٍ لمعرفة الجواب |
Binlerce kilometre batıda... çölün Atlantik'le buluştuğu yerde... başka bir akıntı hüküm sürüyor. | Open Subtitles | آلاف الأميال غرباً، حيث تلتقي هذه الصحراء بالمحيط الأطلسي، نلتقي بتيار آخر |
- Gisborne'u Trip Inn'e kadar takip ettim. buluştuğu her kimse gelmedi. | Open Subtitles | أنا اتبعت " غيسبورن " إلى الفندق الذي كان سوف يقابله لم يأتي |
buluştuğu adam elimizde. | Open Subtitles | لدينا الرجل الذي كان يقابله |
Bugün 11'de buluştuğu kadının adını öğrenmem gerekiyor. Sorun değil. | Open Subtitles | أريد اسم المرأة التي قابلها في الحادية عشرة صباحاً |
Amcan bir şarküteriye doğru yürüyordu. Yemek için babanla buluştuğu yer olabilir. | Open Subtitles | عمك كان يدخل مطعمًا ربما حيث التقى والدك ليتناولا الطعام |
Bu doruklardan aşağıya yönlenen erimiş sular buzun okyanusla buluştuğu uçurumdan aşağı akar. | Open Subtitles | الماء المذاب، المتدفق لأسفل من هذه الأغطية الثلجية يصبّ على جُرُف، حيث يقابل الثلج المحيط |
İyi haberse sabah buluştuğu adamın kimliğini öğrendim. | Open Subtitles | لكن الخبر الجيد هو أننا تحصلنا على هوية الشخص الذي إلتقت به صبيحة اليوم |
La Cienega'nın duvarla buluştuğu yer. | Open Subtitles | عند نقطة التقاء (سيناجا) مع الجدار |
Yenilik Merkezi'ne, teknolojinin tarih öncesiyle buluştuğu yere hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في مركز الإبتكار، حيث تجتمع التكنولوجياً بعصور ما قبل التاريخ. |
Jacqnaud'un buluştuğu adamın adı Malik Sawari. | Open Subtitles | الرجل جاككنوود يجتمع مع مالك الصوارى |
Janvier'nin Santa Monica İskelesi'nde buluştuğu adamı teşhis ettik. | Open Subtitles | لقد حددنا هوية الرجل الذي قابله (جونفييه) في رصيف (سانتا مونيكا). |
Bu insanların buluştuğu tek yer ölüm ilanları. | Open Subtitles | المكان الوحيد الذي إلتقى فيه هؤلاء الأشخاص هو قسم النعيات. |
Tam da Gruzinsky'nin seninle buluştuğu vakit, Ajan Rigby. | Open Subtitles | فى نفس الوقت , جروزنيسكى كان يتقابل معك عميل ريجبى |
Yılın üçte birine girdiğimiz, ayın ve güneşin gün ortasında buluştuğu bu muhteşem günde yüzen ırkımız kalkar ve yürümeye başlar. | Open Subtitles | فى هذا اليوم العظيم الثلث من العام, حينما يلتقى القمر بالشمس بمنتصف النهار, نحن .السباحون |
İnsanın hayal gücünün doğa ile buluştuğu sestir. | Open Subtitles | إنه صوت الطبيعة وهى تقابل الحلم البشرى |
Suriye'de her yeri dolaştım, nehirlerin dağ denebilecek yerlerle buluştuğu her yeri aradım. | Open Subtitles | الان ، لقد طرقت كل مكان لعين في سوريا أين يلتقي أي نهر بأي شئء يحتمل أن يفسر على أنه جبل |