Benimle buluştuğunuz için de teşekkür ederim. Sizin için zor olmalı. | Open Subtitles | وشكراً لموافقتك على مقابلتي أعلم مدى صعوبة الأمر عليك |
Başbakanım, bu toplantıda benimle buluştuğunuz için çok minnettarım. | Open Subtitles | أيها الوزير, أنا ممتن لك لموافقتك على مقابلتي في هذا الوقت |
Bay Takeda, buluştuğunuz için teşekkürler. - Çok uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | سيد (تاكيدا)، شكراً لك لمُقابلتي. |
Benimle buluştuğunuz için teşekkürler Bay Quinn. | Open Subtitles | شكراً لمُقابلتي سيّد (كوين). |
-Avukat. Benimle buluştuğunuz için teşekkürler. -Bir şey değil. | Open Subtitles | شكراً للقائي هنا أيتها المحامية- بالتأكيد - |
Benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim Ajan Machado. | Open Subtitles | -شكراً للقائي أيّها العميل (ماتشادو ). |
üzgünüm geç kaldım. Benimle buluştuğunuz için teşekkürler. Telefonlara pek güvenmiyorum, yani... | Open Subtitles | اسف على التأخر شكراً لمقابلتي هنا |
Hayır. Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | لا، شكرا على مقابلتي في غضون هذه المدة القصيرة |
Öncelikle, benimle burada buluştuğunuz için çok teşekkür ederim çocuklar. | Open Subtitles | أولاً، شكرًا جزيلاً لكم على مقابلتي هنا |
Benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على مقابلتي |
Bizimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكركم على مقابلتي |
Benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على مقابلتي |
Benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا للقائي |
Benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً للقائي |
Oh, benimle burada buluştuğunuz için çok sağ olun, Bay Donaghy. | Open Subtitles | شكرا لمقابلتي هنا |
Benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لمقابلتي هنا |