"bulutların" - Traduction Turc en Arabe

    • الغيوم
        
    • السحب
        
    • السحاب
        
    • غيمة
        
    • السحابة
        
    • للغيوم
        
    • سحابة
        
    • الغيومِ
        
    • السُحب
        
    Şatolar çok ağırdır ve bulutların üzerine yerleştirilmeleri son derece tehlikeli olabilir. Open Subtitles القلعات ثقيلة جداًَ، لذا وضعهم على الغيوم سيكون خطيراً بشكل لا يتصور،
    bulutların arasından çıkıp karayı aydınlatan bir güneş ışığı demeti de olabilir, daha karanlık bir çevreye göre aydınlatan. TED ويمكن ان يكون أيضاً ضوء الشمس الذي يخترق الغيوم ويضيء رقعة من الأرض ، فتسلط الضوء عليها مقارنة مع البيئة القاتمة.
    Pekâlâ, büyük ölçüde, gelecekte bulutların rolü konusunda fikir ayrılığı yaşadıkları için. TED الإجابة إلى حد كبير، تتعلق في كونها لا تتفق جميعاً في كيفية تصرف الغيوم في المستقبل.
    2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. TED ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط.
    Sen bana durmadan hatırlatana kadar, renklerin, bulutların falan hiç farkında değildim ben. Open Subtitles انت تعلم, لم الاحظ الالوان ابدا, السحب وتلك الاشياء حتى بدأت تذكرني بها
    Bilirsin, biraz önce sanki bulutların üstündeydim oysa Jake ve senin aranda fazlalıkmışım. Open Subtitles كنت أحلق بين السحاب ولم يكن هذا سوى انعكاس لوهجكما المتقد أنتِ وجاك
    Ancak ben bile bulutların her şekil ve boyutta olduğunu biliyorum. TED ولكن حتى أنا أعلم أن الغيوم تأتي بجميع الأشكال والأحجام.
    Bunun sebebi yüksek bulutların atmosferin üst katlarında yaşamaları, orada hava çok soğuk. TED هذا بسبب أن الغيوم المرتفعة توجد في الطبقات العليا من الجو، حيث يوجد برد شديد.
    Unutmayalım, Dünya'nın derecesini düzenlemede bulutların çok önemli bir yeri var, gezegeni hem soğutuyorlar hem de ısıtıyorlar. TED لكن تذكروا أن الغيوم هامة جداً لتنظيم درجة حرارة الأرض، وهي تقلل وتزيد حرارة الكوكب في آن واحد.
    bulutların küresel ısınmayı yavaşlatacağına dair gözlemsel hiçbir kanıt yok. TED لا توجد أدلة تم رصدها تدل أن الغيوم ستكون فعالة في الإبطاء من الاحتباس الحراري.
    bulutların telafi ettiği negatif geri dönüşüm etkileri var mı diyorlar? TED هل يقولون أن هناك تأثيرات سالبة لها علاقة مع الغيوم التي توازن الأشياء ؟
    Burda da 3.kamptan 4. kampa gidrerken bulutların içinden geçiliyor. TED وهذه الصورة من الطريق من المخيم الثالث إلى الرابع متحركين إلى الأعلى ضمن الغيوم
    -Teşekkürler, amigo . -Güneş bulutların arkasından çıkıyor . Open Subtitles شكراً ياصديقى ستأتى إلينا الشمس من خلف الغيوم
    En son 1924'te Everest dağının zirvesinin yakınlarında bulutların arasında kaybolurken görülmüştü. TED في عام 1924 شوهد آخر مرة يختفي بين السحب بالقرب من قمة ايفرست.
    Birinin morali bozukda ya da depresyondaysa, onlar "bulutların" altındadır. TED فعندما يشعر الشخص بالاكتئاب أو الإحباط فيشار إليه بكونه تحت السحب.
    Ve bulutların içinden aşağıya doğru balona tırmanmayı başardım ve denize çarpmadan 50 feet önce denize atladım. TED و كذلك تمكنت من توجيه المنطاد لأسفل خلال السحب و من حوالى إرتفاع 50 قدم قبل إصطدام المنطاد بسطح البحر؛ ألقيت بنفسي.
    bulutların, Güneş ışınlarını ve elektrik üretimini nasıl etkilediğini incelemeden önce, Güneş enerjisi sistemlerinin nasıl işlediğine bakalım. TED لكن قبل أن ندرس كيف تؤثر السحب على أشعة الشمس وتوليد الكهرباء، دعنا أولًا نرى كيف تعمل هذه الخلايا الشمسية.
    Bilirsin, biraz önce sanki bulutların üstündeydim oysa Jake ve senin aranda fazlalıkmışım. Open Subtitles كنت أحلق بين السحاب ولم يكن هذا سوى انعكاس لوهجكما المتقد أنتِ وجاك
    Artık bütün iş, bulutların dağılmasına ve Tanrı'nın bizimle birlikte olmasına kaldı. Open Subtitles كل شيء معد للحظة ان ينقشع السحاب ان اراد الله ان يساعدنا
    Biliyorum bulutların üstünde harp çalan şekilde bir melek değildi ama... Open Subtitles أعلم أنها ليست ملاكاً على غيمة مع ملاك بقيثارة، ولكن ...
    Bu nehrin üzerinde sürekli duran sabit bulutların önemi nedir? TED ما هي أهمية هذه السحابة الثابتة التي تحومُ دائماً فوق هذه البقعة من الأدغال؟
    Bu çeşitlilik, bulutların küresel etkisini anlamayı çok zorlaştırabilir. TED وهذا الاختلاف هو السبب في جعل التأثير العالمي للغيوم عصيًا على الفهم.
    Eğer Hitlerin bir tane olasydı şimdi bulutların üzerindeydi. Open Subtitles إذا هتلر كان عنده واحد في المخبأ، سيكون جالسا على سحابة الان
    Kara bulutların kalkması için, şöhret kadehinden bir yudum almak gibisi yoktur. Open Subtitles لا شيء لرَفْس بعيداً الغيومِ تَحْبُّ a رشفة مندفعة مِنْ قدحِ الشهرةِ.
    Güzelliğini görmüyorlar ama, insanlar bulutların kendisini bile fark etmiyorlar, Araya girerek güneşi engelleyene kadar. TED إنهم لا ينتبهون إلى جمالها ، ولا يمكنهم حتى ملاحظة السُحب إلا إذا اعترضت طريق الشمس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus