Geri vites çalışmıyor ve bazen stop ediyor ama Bunların dışında sıfır gibi. | Open Subtitles | لكن عدا ذلك انها جيدة وجديدة هذه العاصفة يمكن أن تكون سيئة. |
Bunların dışında yemek yemekten, uyumaktan ve benim mahalde takılmaktan hoşlanırım. | Open Subtitles | عدا ذلك, أحب الأكل, النوم و التسكع في الجوار |
Bir kaynağımın bana söylediğine göre eğer ne olduğunu kabul edip, idamını durdurmakla ilgili yaptıklarını bırakırsan, oğlun Bunların dışında kalacakmış. | Open Subtitles | مصادري تخبرني أنه إن تقبلت ما حدث و توقفت عن الصراع ضد الإعدام فسيكون ابنك خارج الموضوع |
Şuan yapabileceğin en iyi şey Bunların dışında kalmak. | Open Subtitles | الأمر الآمن الذي تستطيعين القيام به في الوقت الحالي أن تبقين خارج الموضوع |
Bugün evlerinize götürülen hizmetler hakkında çok şey konuşuluyor ama Bunların dışında söylenecek başka şeyler de var. | Open Subtitles | هناك كلام كثير اليوم لكن هناك شئ يقال للتفكير خارج هذا الصندوق |
Lütfen bebeği Bunların dışında tut. | Open Subtitles | أرجوك أتركي الطفل خارج هذا. |
Bunların dışında, katil bir arkadaşı. | Open Subtitles | ولكن خلاف ذلك ، لقد كانت فعلة صديق |
- Ama Bunların dışında, hayatım tam bir karmaşa. | Open Subtitles | ولكن بعيداً عن كل هذا .. حياتي كلها فوضى |
Kafam uğulduyor ve sırılsıklam oldum. Ama Bunların dışında iyiyim. | Open Subtitles | رأسي تطنّ ، ومبتل تماماً ولكن فيما عدا ذلك أنا بخير |
Evet. Ama Bunların dışında, gerçekten güzel. | Open Subtitles | أجل، لكن فيما عدا ذلك فهي فكرة جيدة |
Bunların dışında... Korkunç. | Open Subtitles | و لكن فيما عدا ذلك الأمر فظيع. |
Bunların dışında, muhteşemdi. | Open Subtitles | ما عدا ذلك كان هذا رائعاً |
Bunların dışında bölge gerçekten muhteşem. | Open Subtitles | ما عدا ذلك فأن المكان رائع |
O Bunların dışında kalıyor ama durum gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | لقد كان جيك خارج الموضوع, ولكن اسمعني, ان الوضع يسوء |
Kenneth'e nasıl bir kanca attın bilmiyorum ama onu Bunların dışında bırak. | Open Subtitles | (انظري, لا اعلم ما الذي تريدينه من (كينيث لكن أبقيه خارج هذا الموضوع |
- Bunların dışında da tanışabilirdik. | Open Subtitles | - لكنا تقابلنا خارج هذا المكان. |
IORI Bunların dışında kalmalı. | Open Subtitles | ينبغي على (إيوري) البقاء خارج هذا. |
Bunların dışında, emrindeyim. | Open Subtitles | أى شئ خلاف ذلك ستحصل عليه |
Bunların dışında, burası çok güzel bir restoran. | Open Subtitles | خلاف ذلك فهذا مطعم رائع |
Çocukları görmeliyim ve ve tüm Bunların dışında kim olduğumu bulmalıyım. | Open Subtitles | وأعرف مَن أكون بعيداً عن كل هذا |