Üçüncü adam aracın arkasında kalıyor. Ve Dietrich bunu çok iyi biliyor. | Open Subtitles | هناك رجل ثالث داخل الشاحنة وديتريش يعرف هذا جيداً |
Hiçbir şeyin yok ve bunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت لست مريضاً بأي شئ وانت تعلم هذا جيداً |
bunu çok iyi biliyorum, çünkü ben de o şanslı kızlardan biriydim. | TED | أعلم ذلك جيداً. لأنني كنت إحدى الفتيات المحظوظات. |
Doğal olarak kalkıp gittim. bunu çok iyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال، وقفت ثم غادرت أتذكر ذلك جيداً |
Raza bunu çok iyi biliyor. | Open Subtitles | راز مدرك جيداً جداً هذا. |
bunu çok iyi ifade ettiğime katılıyorsundur herhalde. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تتفق بأني شرحت الموضوع بشكل جيد |
Ona inanıyorum. Roth, o... bunu çok iyi planlamış. | Open Subtitles | روث خطط للأمر بمهارة شديدة |
Pekala bunu çok iyi anladık. | TED | حسناً .. نحن نفهم ونستوعب هذا جيداً |
Bunu izleyen herkes de bunu çok iyi bilecektir. | Open Subtitles | وكل من سيشاهد هذا سيعرف هذا جيداً |
bunu çok iyi hesaplayan biri de İngiltere'deki bir fizikçi olani David Mackay'dır, ve "Sürdürülebilir Enerji" adlı mükemmel kitabında, diğer şeylerin yanında, diyor ki, "Nükleerin tarafında olmaya çalışmıyorum, sadece aritmetiğin tarafındayım" | TED | الشخص الذي قام بحساب كل هذا جيداً هو ديفيد ماكاي، عالم الفيزياء الإنجليزي، وفي كتابه الرائع، "الطاقة المستدامة،" بين أشياء أخرى، يقول، " أنا لا أحاول أن أكون مؤيداً للطاقة النووية. |
bunu çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | وأعرف هذا جيداً |
bunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف هذا جيداً. |
Ve sen bunu çok iyi biliyorsun. Ve her geçen gün daha da deliriyor. | Open Subtitles | وأنت تعرف ذلك جيداً وجنونــــه في زيــــادة مستمـــــرة |
Ve bunu çok iyi hatırlıyorum, çünkü çok fazla epifani olmuyorum. (Gülüşmeler) Tek yapmam gereken gerginliğimi patlatacak bir şarkı yazmamdı. | TED | و أذكر ذلك جيداً جداً، لأن ذلك لا يحصل كثيراً. (ضحك) كل ما كان علي فعله هو كتابة أغنية تستغل توتري. |
Uzun vadeli kayıtlarımız bunu çok iyi gösteriyor. | Open Subtitles | هذه التقارير طويلة المدي تظهر ذلك جيداً |
Raza bunu çok iyi biliyor. | Open Subtitles | راز مدرك جيداً جداً هذا. |
bunu çok iyi ifade ettiğime katılıyorsundur herhalde. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تتفق بأني شرحت الموضوع بشكل جيد |
Roth, o... bunu çok iyi planlamış. | Open Subtitles | روث خطط للأمر بمهارة شديدة |