"bunu kanıtlamak" - Traduction Turc en Arabe

    • لإثبات ذلك
        
    • إثبات ذلك
        
    • اثبات ذلك
        
    • أثبت ذلك
        
    • يثبت ذلك
        
    • لأثبت ذلك
        
    • لاثبات ذلك
        
    • تثبت ذلك
        
    • وإثبات
        
    • ليثبت ذلك
        
    Önemli olan düşman olmadığımızdır. bunu kanıtlamak için bize bir şans verin. Open Subtitles المقصود هو اننا لسنا اعدائك أعطنا فرصه لإثبات ذلك
    bunu kanıtlamak için elinizde sadece yanık bir metal parçasındaki parmak izim var. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لديك لإثبات ذلك هو بصمتي على قطعة معدن محترقة
    Sadece bunu kanıtlamak için delile ihtiyacımız vardı. Open Subtitles لقد كنا في حاجة لأدلة من أجل إثبات ذلك فحسب.
    Bilimsel olarak bunu kanıtlamak imkansız. Open Subtitles من المستحيل تقريباً إثبات ذلك عن طريق الطب الشرعي
    Ve bunu kanıtlamak için çaldığı dosyaya ihtiyacım var. Open Subtitles و انا بحاجة الى الملف الذي سرقه لكي اكون قادرا على اثبات ذلك
    Bugün buradayım çünkü temel organik kimya bilgisinin değerli olduğuna inanıyorum. Bence herkesin anlayabileceği şekilde anlatılabilir. Bugün size bunu kanıtlamak istiyorum. TED لذا أنا هنا لأنني أعتقد أن المعرفة الأساسية للكيمياء العضوية قيّمة، وأعتقد أنها سهلة الوصول للجميع، وأود أن أثبت ذلك لكم اليوم.
    Beni endişelendiren, bunu kanıtlamak için ne kadar ileri gidebileceği. Open Subtitles هذا ليس ما يقلقنى إنما لأى مدى سيحاول يثبت ذلك
    "Bu deri altında hepimiz kardeşiz, ve bunu kanıtlamak için insanlığın derisini yüzmeye hazırım." Open Subtitles كلنا أشقاء تحت جلودنا و أنا جاهز لأسلخ جلد البشرية لأثبت ذلك
    Ama artık bunu asla öğrenemeyeceğiz çünkü bunu kanıtlamak için en iyi şansını elinden aldın. Open Subtitles ولكن الآن ؟ نحن لن نعرف لأنك قد سرقت أفضل فرصة له لاثبات ذلك
    bunu kanıtlamak için resimlerim var. Open Subtitles عندي صور تثبت ذلك
    bunu kanıtlamak için memnuniyetle DNA örneği vereceğim. Open Subtitles وأنا سأعطي بسرور عينة حمضي النووي لإثبات ذلك. ذلك الطفل ليس لي.
    Ama bunu kanıtlamak için rehine almak aklına gelmiş en salakça fikir. Open Subtitles ولكن أخذ رهائن لإثبات ذلك هي أغبى فكرة فعلتَها
    Senin davacılarını aradıysa bunu kanıtlamak için telefon kayıtlarını getirebilirim. Open Subtitles إذا كان قد هاتفَ المدعين بإمكاني الحصول على سجل الهاتف .لإثبات ذلك
    Ama konuşmadığı için bunu kanıtlamak çok zor. Open Subtitles ولكن يصعب إثبات ذلك حينما لا تتحدث بأي شيء
    Soruyu ... defalarca sordu, ve sonra Mandy bana bunu kanıtlamak için ne kadar ileri gidebileceğimi sordu. Open Subtitles لقد سأل مراراً ثم " ماندي " سألت لأي مدى نستطيع إثبات ذلك
    Yapmamız gereken, kafa kafaya verip bunu kanıtlamak. Open Subtitles ما يتعين علينا القيام به هو إثبات ذلك
    - Öyleyse sahte olacak. - bunu kanıtlamak zor olur. Open Subtitles اذن, سيكون تزويرا من الصعب اثبات ذلك
    Ayrıca eğer istersen sırf bunu kanıtlamak için şu an okula gidip tüm gece boyunca onu arayabilirim. Open Subtitles و أنظري، إذا أردتي ذلك سوف أعود للمدرسة مجدداً، وأبحث عنه طوال الليل فقط لكي أثبت ذلك
    Ve Ben yanlışsam, bunu kanıtlamak için etrafta hiç kimse olmayacak. Open Subtitles إذا كنت مخطئا ، لن يكون هناك من يثبت ذلك
    Ve bunu kanıtlamak için teste ihtiyacım yok. Üzgünüm. Open Subtitles أود أن أتزوجك ولا أحتاج لاختبار لأثبت ذلك
    Ama bunu kanıtlamak için makyaj tekniklerinden fazlası gerek. Open Subtitles ولكن سوف يأخذ أكثر من من تقنيات مكياج لاثبات ذلك
    bunu kanıtlamak için çok güçlü kanıtlarımız var.. Open Subtitles لدينا ادله قويه تثبت ذلك...
    bunu kanıtlamak için beni buradan uzağa götüreceksin en az bir iki aylığına, yakın zamanda. Open Subtitles وإثبات لي، سوف تأخذني بعيدا عن هنا على الأقل لمدة شهر أو اثنين، وقريبا
    Doğru veya yanlış bunu kanıtlamak üzere bir şey olacak. Open Subtitles سيحصل شيء ليثبت ذلك بطريقة أو بأخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus