- Olay bizi aştı. - Bunu ona nasıl yapabildin? | Open Subtitles | ـ لم يعد بيديك ـ كيف تفعل هذا بها ؟ |
- Kes. Hayır, bunları duyması gerek. Bunu ona sen yaptın. | Open Subtitles | لا , انها بحاجه أن تسمع هذا لقد فعلت هذا به |
Buraya sadece tekrar güvenli olduğunu düşündüğü için taşınmıştır, yani Bunu ona yapan adam ya taşındı ya da öldü. | Open Subtitles | لقد عادت الى هنا لأنها ظنت ان ذلك آمن اذا الرجل الذي فعل ذلك بها اما انه انتقل او مات |
Bunu ona gönderdiğinde... hepimize gururla göstermişti. | Open Subtitles | عندما أرسلت أنت هذا له اطلعنا عليه جميعنا وهو فخور |
bunu gördünüz mü millet ?"Gossip Girl"ün Bunu ona yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | هل رأيتم هذا لا أصدق ان فتاة النميمة تفعل هذا لها |
Bunu ona söyler misin? Bir şey olursa. | Open Subtitles | هل من الممكن أن تقول له ذلك إذا حدث لي شيء |
Bunu ona kim yaptıysa, yakalanmamak için ne yapacağını biliyormuş. | Open Subtitles | أياً كان من فعل ذلك لها فقد عرف بالتحديد ماذا يفعل لكي لا يتم إكتشافه. |
Senin için geçici bir heves değil bu. İnancın ve tutkunla Bunu ona kanıtla. | Open Subtitles | ليست نزوة بالنسبة لك، أثبت ذلك له يإيمانك و بعاطفتك |
Ama Bunu ona açıklayacağız ve biraz vakit kazanacağız... sırada ne olduğunu hesaplamak için... mesela birden fazla insanın içine girebileceği, yaklaşık oda büyüklüğünde olan... daha büyük bir kutu yapmak için. | Open Subtitles | لكننا سنفسر لها ذلك سيأخذ بعض الوقت لفهم الخطوة التالية وهي باعتقادي بناء صندوق أكبر بحجم غرفة |
Bunu ona kimin yaptığını bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حسناً كنت أحاول اكتشاف من فعل هذا بها و لدي بعض الأسئلة |
Bakalım Bunu ona kimin yaptığını bulabilecek miyiz. | Open Subtitles | و نرى إن كنّا نستطيع معرفةَ مَن فعل هذا بها. |
Ve şimdi herhangi bir yerde olabilir, ve de Bunu ona ben yaptım. | Open Subtitles | و الآن يمكنه أن يكون بأي مكان و أنا التي فعلتُ هذا به |
Hayatta bir sürü şeyin mahvına neden oldum. Bunu ona yapamam, bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | .لقد دمرت الكثير من الأشياء في حياتي .لا يمكنني أن أفعل هذا به, فهو يحتاجني |
Hem burada kalırsan Bunu ona kimin yaptığını da asla bulamazsın. | Open Subtitles | وإذا بقيت هُنا ، فلن تكتشف أبداً من فعل ذلك بها |
Hayır. Bunu ona geçen sene almıştım. Bir kere bile kullandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا ، لقد اشتريت هذا له العام الماضي أشك أنه قد استخدمه من قبل |
Sanki Bunu ona ilk defa söylüyormuşum gibi hissetim | Open Subtitles | اشعر انه لم تُتاح لى الفرصة ابدا لقول هذا لها |
Görmek istemezsin, küçük bir Traci Lords hareketi ama Bunu ona altı yıl süresince asla söylemedim. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا تروا ذلك و لم أقل له ذلك أيضاً فى ست سنوات |
Eğer Bunu ona hemen söylemezsem ben deneyemeden biriyle evlenmiş olacak. | Open Subtitles | إذا لم أقل ذلك لها الأن فسوف تتزوج إلى رجل آخر قبل ان تواتيني الفرصة |
Yani Bunu ona yapabiliyorlarsa öylece ortada bırakabiliyorlarsa herkese yapabilirler. | Open Subtitles | أنا أعنى, لو انهم يستطيعون عمل ذلك له يعلقونه فقط للتجفيف هم يُمكن أن يفعلوه إلى أي شخص |
Ve Bunu ona söylediğimde kızardı. | Open Subtitles | واعتادت على كره ذلك حينما أقول لها ذلك |
Bunu ona yapamam ve benim evimde olduğu sürece de bunu yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أسمح له بذلك ولن أسمح بفعل ذلك في هذا المنزل |
Neden Bunu ona mesaj olarak gönderip vazgeçip vazgeçmeyeceğini öğrenmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تكتب له هذا و ترى إذا كان سيتراجع؟ |
O en iyisi ve endüstri, Bunu ona borçlu! | Open Subtitles | إنها الأفضل وصناع الأفلام مدينون لها بذلك |
biliyor musun Bunu ona söyleye kaç kez karar verdim. | Open Subtitles | لو تعلمين عدد المرات التى حاولت ان اقول لها هذا |
Bunu ona her kim yaptıysa, diğerlerinin hayatını da zehir edecektir. | Open Subtitles | وهو ما زال ليس سيعيدها. من عمل هذا إليها له مجيئ رعب مساوي إليهم. |
Ona yaz. Carlisle'la olan planlarından bahset. Bunu ona borçlusun. | Open Subtitles | اكتبي له وأخبريه بخططك مع كارلايل فأنتي تدينين له بهذا |