Siktir et, sen de siktir git... çünkü bunu seninle yapmayacağım, pislik herif! | Open Subtitles | اللعنة على هذا اللعنة عليك أيضاً لأني لن أفعل هذا معك مغفل لعين |
Bu... bunu seninle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أريك شيئاً، أريد مشاركة هذا معك |
bunu seninle konuşmaya vaktim olmadığı için özür dilerim | Open Subtitles | أنا آسف أنا لا أستطيع أن أنتظر مناقشة هذا معك |
bunu seninle ya da bir başkasıyla konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التحدث عن ذلك معك أو مع أي أحد آخر |
Biliyorsun... Bak. bunu seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | أوتعلمين، لن أناقش ذلك معكِ |
Üzgünüm, üzgünüm, bunu seninle yapamam. | Open Subtitles | أنا مُتأسف، أنا مُتأسف، لا أستطيع فعل هذا معكِ |
Bana üç bilet aldırdı. bunu seninle paylaşmak istiyor. | Open Subtitles | أجبرني أن آخذ ثلاث تذاكر لأنه أراد ان يتشارك هذا معك |
bunu seninle tartışmak istemiyorum. Lütfen babamı verir misin? | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أناقش هذا معك هل يمكنك وضع والدي على الخط؟ |
Ama bu işte iyiyim ve bunu seninle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أنا جيد في هذا وأريد أن أشارك هذا معك أريد أن أعلمك ما تعلمته أنا ألمس حياة الناس مع ما أقوم به |
bunu seninle paylaşmanın uygun olmadığını düşündüm., Jack. | Open Subtitles | لم أحس انة من الملائم مشاركة هذا معك |
bunu seninle yapmak istiyorum, Angela. | Open Subtitles | .أريد أن أفعل هذا معك, أنجيـــلا |
Siktir git. bunu seninle paylaşacaktım. | Open Subtitles | تباً لكِ كنت أنوي تقاسم هذا معك |
Ama işin gerçeği, bunu seninle yapmayı gerçekten istiyorum. | Open Subtitles | لكن الحقيقه أنني اريد ان افعل هذا معك |
Dexter, bunu seninle birlikte başarmayı isterim ama uzun süredir yalnız bir anneyim ve bence Astor ve Cody de bu işte başarılı olduğumu doğruluyor. | Open Subtitles | "أنا أفضل أن افعل هذا معك "ديكستر ولكننى كنت أم وحيدة منذ فترة طويله واعتقد أن "أستور" و"كودي" يثبتان |
- Korkarım bunu seninle konuşamam, Bay... | Open Subtitles | -انا خائف انه لن يمكننى ان اناقش هذا معك , يا سيد |
Parker, bunu seninle konuşma özgürlüğüne sahip değilim. | Open Subtitles | باركر ، انا لست حرا بمناقشة هذا معك |
bunu seninle tartışamam. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه لايمكني أن أناقش هذا معك |
Ama bunu seninle tartışamıyorum. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني ان اناقش ذلك معك انت تعتقد ان ذلك شيء جديد توم ؟ |
bunu seninle paylaşma fırsatını bulduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | إني ممتن لهذه الفرصة لمناقشة ذلك معك. |
Ben... bunu seninle tartışmaktan bir anda epeyce rahatsız oldum. | Open Subtitles | أنا غير مرتاحة لمناقشة ذلك معك |
Ve bunu seninle yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد ذلك معكِ. |
Güvenliğin için bunu seninle konuşamam. | Open Subtitles | لا أستطيع مناقشة هذا معكِ ، من أجل سلامتكِ |