| Bunun altında yüzünün mükemmel olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | سترى وجهك انه رائع أسفل هذا القناع |
| - Bunun altında benim de sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لدى مفاجأه لك أسفل هذا هل أنتِ حقاً؟ |
| Hergün 45 dakikamı Bunun altında geçrimek zorundayım. | Open Subtitles | أنا مضطر لقضاء 45 دقيقة يوميا ً تحت ذلك الشيء. |
| Ama Bunun altında başka bir şey olduğunu seziyorum. | Open Subtitles | لكننى أستشعر بشيء أخر تحت ذلك |
| Ve Bunun altında ne giyiyor olabilirsin genç adam? | Open Subtitles | وما الذي يمكن أن ترتديه تحت هذا ، أيها الشاب؟ |
| Bunun altında tuzağa düşmek ne büyük bir fikir? | Open Subtitles | -حاذر ! ما الهدف من الوقوع تحت هذا الشيء؟ |
| Açıkcası işin bütün matematiğini anlatacak kadar vaktim yok, ama Bunun altında yatan sosyal ağ örgüleridir, çünkü bu bir evrensel olgudur. | TED | حسناً, إنني لا املك الوقت الكافي لإخباركم عن كل هذه الحسابات ولكن يمكن التننويه عن أن الشبكات الإجتماعية كامنة وراءها وذلك لأنها ظاهرة كونية |
| Burada birbirinden bağımsız gözüken olaylar ve diyaloglar sadece kronolojik olarak hikayenin tarihini anlatıyor, ama Bunun altında sabit bir yol haritası, bir kılavuz var. | TED | هنا كانت كل هذه الحوارات والأحداث التي تبدو متباينة والتي كانت فقط تخبرنا زمنيا بقصته، لكن وراءها كانت ثابتة، خط موجه وخريطة طريق. |
| Tam Bunun altında. | Open Subtitles | مُباشرةً تحت ذلك هُناك |
| Bunun altında ne var? | Open Subtitles | ماذا لديك تحت هذا |
| Bunun altında. | Open Subtitles | تحت هذا الغطاء. |
| Bunun altında! | Open Subtitles | أنها تحت هذا الغطاء ! |
| Yani bütün kelimeleri normaldi aslında ama Bunun altında yatan anlam sanki söylediğimin çok aptalca olduğu, ve aptal bir süs yastığına önem verdiğim için benim de aptal olduğumdu. | Open Subtitles | انا اعنى , الكلمات كانت عاديه, و لكنى شعرت كأن وراءها ان ما كان يقوله انه من السخافه انى اهتم بخصوص بعض الوسائد الديكوريه البلهاء. |