"bunun bir parçası" - Traduction Turc en Arabe

    • جزءاً من هذا
        
    • جزء من ذلك
        
    • جزءا من هذا
        
    • جزء منه
        
    • جزءً من هذا
        
    • جزءاً من ذلك
        
    • جزءاً منه
        
    • جزء منها
        
    • أشارك في هذا
        
    • جزءا منه
        
    • طرفاً في هذا
        
    • جزء من هذا التراث
        
    • جزءاً منها
        
    • جزءً من ذلك
        
    • جزءًا من هذا
        
    Artık korkmana hiç gerek yok. bunun bir parçası olmanı istiyor. Open Subtitles لا حاجة لتخافي بعد الآن يُريد أن تكوني جزءاً من هذا
    Ve bu arada, bu yerler, umut üzerine nutuklar hak ediyor, bilim ve keşifler de bunun bir parçası olabilir. TED وعلى أية حال، هذه المناطق تستحق زرع الأمل، ويمكن للعلم والاستكشاف أن يكونا جزءاً من هذا.
    bunun bir parçası olmana inanamıyorum. Yayıncımın bunlara ihtiyacı vardı, dün için. Open Subtitles لاأصدق ان تكوني جزء من ذلك لذا الناشر يريد هذه منذ الأمس
    "Karısı hamile ve Sloan'un bu işi bırakmasını sağladı çünkü belli ki o da artık bunun bir parçası olmak istemiyordu." Open Subtitles زوجته الحبلى هي من جعله يستقيل لأن لانه لم يريد أن يكون جزءا من هذا الأمر
    Bunu artık söylemek zorundayım. Tina da bunun bir parçası olduğu için onun da burada olmasını istedim. Open Subtitles علي أن أزيل هذا العبئ عن صدري تينا هنا لأنها جزء منه أيضاً
    Ordunun gidip insanları öldürmesini istiyorsun. Ben bunun bir parçası değilim. Open Subtitles أنت لديك إدارة الجيش و ناس لقتلهم لكن أنا لست جزءً من هذا
    bunun bir parçası olmak istemediğini söyleme. Open Subtitles لا تخبرني أنك لا تريد أن تكون جزءاً من ذلك
    Nasıl bunun bir parçası olup da katılaşmadan durabiliyorsun? Open Subtitles كيف تكون جزءاً منه بدون أن تصبح أشد قساوة؟
    Sadece bir tavsiye, muhtemelen sana söylememiştir, ben bunun bir parçası olmak istemiyorum, Tamam mı ? Open Subtitles الذي لم تخبرك عنه في قضية جوستين حيث أنها ربما لم لا أُريدُ أن أكُونَ جزءاً من هذا طيب؟
    bunun bir parçası olmanı istedik. Open Subtitles عن المشاهير المحلين نريدك أن تكوني جزءاً من هذا
    Ya bunun bir parçası olursunuz ya da kenara çekilirsiniz. Open Subtitles بإمكانكما إما أن تكونا جزءاً من هذا أو أن تنزحان جانباً
    İlk baştan, bunun bir parçası değildi. Open Subtitles لم يكن من المفترض أن تكون جزءاً من هذا الأمر في المقام الأول.
    Ne romantik. Onlar da bunun bir parçası olmak istiyorlar. Open Subtitles إنه رومنسي, وهم يريدون أن يكونوا جزء من ذلك
    Ve sana bunun bir parçası olmanı teklif ediyorum. Open Subtitles أَعْرضُ عليكي الفرصة لِكي تكُونَي جزء من ذلك
    Bir kere başına geldiğinde, sen de bunun bir parçası oluyorsun. Open Subtitles وبمجرد أن حدث ذلك لك، كنت جزءا من هذا الشيء.
    bunun bir parçası olamayacağımı söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنه لا يمكنني أن أكون جزءا من هذا
    - Bu insanlardan nefret ediyorum. - Ama onlar bunun bir parçası, Dan. Open Subtitles –اكره هؤلاء الناس –ولكنهم جزء منه,يا دان.
    Bana çok nazik davrandınız ve bunun bir parçası olmama izin verdiğiniz için hepinize çok minnettarım. Open Subtitles أعني, لقد كنتم طيبين جدا معي وأنا ممتنة للغاية لأنكم سمحتم لي أن أكون جزءً من هذا
    Baba kederine boğulmuştur, oğul ise bunun bir parçası olmak istemez. Open Subtitles الرجل العجوز الذي غرق في أحزانه والابن الذي لم يرد أن يكون جزءاً من ذلك
    Sadece, ben saklandım. bunun bir parçası olmak istemedim. Open Subtitles عدا، أنني اختبأت من هذا لم أرغب بأن أكون جزءاً منه
    Bu "çift" zırvalıklarının dışardan aptal göründüğünü biliyorum ama eğer sen bunun bir parçası olursan bu dünyadaki en güzel şeylerden biri oluverir. Open Subtitles حسناً .. انا اعلم هذه الاشياء تبدوا غبية من الخارج و لكنها من اعظم الاشياء في الدنيا اذا كنتِ جزء منها
    Bu kadar yeter.Daha fazla bunun bir parçası olamam. Open Subtitles انتهى الأمر لا يمكن أن أشارك في هذا
    Ve insanlar sadece bunun bir parçası olma şansını elde etmek için dışarıda, kapıda, sıra bekliyorlar. TED ويصطف الناس خارج الباب فقط للحصول على فرصة ليكونوا جزءا منه.
    Bunu bir parçası olamam. bunun bir parçası olmayacağım. Open Subtitles لا استطيع ان اكون طرفاً في هذا لا يمكنني ان اكون طرفاً
    Torunum Jack, bunun bir parçası.. Open Subtitles الآن, حفيدى, "جاك" الصغير جزء من هذا التراث.
    Hepsi bunun bir parçası. Bu olmak zorunda. Open Subtitles لا ، هذه هي هذه كلها جزءاً منها ، يجب أن تكون كذلك
    bunun bir parçası olup olmadığını bulmama yardım ediyorsun zaten. Hiçbir zaman, kendimi güvende hissettiğim bir yer olmamıştı ama şimdi, öyle hissediyorum. Open Subtitles مهلا,لقد ساعدتني كثيرآ في معفه نها ليست جزءً من ذلك أنظر,لم أشعر بأمان منذ مده
    Sizinle tanışıp bunun bir parçası olmayı hayatımın bir anlamı olması için istemiştim. Open Subtitles السبب في رغبتي بمعرفتك في أن أكون جزءًا من هذا هو أنّني أردت أن يكون لحياتي معنى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus