- burada iyi olacaksınız. - Dışarı çıkabilir miyim? | Open Subtitles | ستكونين بخير هنا أيمكننى الخروج إلى الفناء ؟ |
Ve iş bu noktaya geldiğine göre, eminim sana burada iyi bakılacaktır. | Open Subtitles | وعندما يتعلق الامر بذلك انا متاكد انك ستكونين بخير هنا |
Özellikle size havale ediyordum, burada iyi bir işiniz var Türkler sizi seviyor, sizin de ilişkileriniz iyi. | Open Subtitles | لقد كنت أشير اليك على وجه الخصوص فأنت لديك عمل جيد هنا الأتراك يحبونك و أنت تملك عملا جيدا هنا |
Bugün burada iyi bir dalga yakalarsan, adını sörf haritasına yazdırırsın. | Open Subtitles | إحصل على جولة واحدة جيدة هنا اليوم وأنت ستضع نفسك على خريطة التزلج |
O zaman bağcıklarını çok sıkma. Seni burada iyi beslerler. | Open Subtitles | حسناً ، لا تربطي المشد ليصبح ضيقاً ستأكلين جيداً هنا |
Kocan burada iyi olacak. Seninle geliyorum. | Open Subtitles | إذهبي و احصلي عليها زوجك سيكون بخير هنا |
Allison Senin burada iyi... olacağına inanıyorum, ama... eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa lütfen beni arar mısın? | Open Subtitles | لدي كل ثقة أنك ستكونين بخير هنا |
burada iyi olacaksın. | Open Subtitles | أنت ستكون بخير هنا |
Bu gece burada iyi olacağız. | Open Subtitles | سوف تكونين بخير هنا الليلة. |
Tatlım, burada iyi olacaksın. | Open Subtitles | عزيزتي ستكونين بخير هنا |
Bazen benim geldiğim yerde kötü olan her şeyin... burada iyi olduğunu unutuyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر دوماً أن كل شىء جيد هنا... كان سيئاً من حيث أتيت... |
burada iyi çalışıyorsun ve iyi bir kariyer sahibi olabilirsin. | Open Subtitles | أنت تتقدمين بشكل جيد هنا و أمامك مستقبل جيد |
burada iyi İtalyan yemeği yiyebileceğimi sanmıyordum, yanılmışım. | Open Subtitles | كنتُ متأكداً انه لا وجود لطعامٍ إيطالي جيد هنا |
Bana burada iyi bakılıyor. Bana evlerini açtılar. | Open Subtitles | أنا أحظى برعاية جيدة هنا لقد أنقذوني هنا |
Jorgensen sana burada iyi bir hayat sunuyor. | Open Subtitles | يورجنسن يعرض عليك فرصة جيدة هنا |
burada iyi bir öğretmene ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يحتاجون معلّمة جيدة هنا في هانسفيلد |
burada iyi iş görüyordun, çünkü fazla hareket etmen gerekmiyordu. | Open Subtitles | انت تقوم بواجبك جيداً هنا لأنه لم يسبق لك أن قمت بجوله |
burada iyi bir hayatım var. Deniz havası ciğerlerimi temizliyor, güneş beyaz cildimi koyulaştırıyor ve en önemlisi, mutlu olmak için paranın önemli olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لديّ حياة رائعة هنا ، هواء البحر نظف رئاتي والشمس أعطت لجلدي لون صحيّ |
burada iyi misin? | Open Subtitles | هل أنت على مايرام هنا ؟ |
burada iyi insanlar var. Onlar sadece korkak, benim gibi. | Open Subtitles | هناك ناس طيبون هنا هم فقط جبناء... |
Kim, şimdi işe gitmem gerek. burada iyi olacaksın. | Open Subtitles | كيم، عليّ الذهاب للعمل الآن ستكونين على ما يرام هنا |
İnsanlar genelde işler burada iyi olmadığı için Amerika'ya giderler. | Open Subtitles | العمل لم يكن جيدا هنا كيف يسير الحال هنا ؟ |
Anne-babalar bilmelisiniz ki... sizin çocuklarınız burada iyi bir yaz geçiriyorlar. | Open Subtitles | هذا لطيف ايها الاباء ، يجب ان تعلموا ... ان ابنائكم يقضوا صيفاً رائع هنا |
burada iyi is çikardin. | Open Subtitles | لقد أدّيت بشكل ممتاز هنا. |
burada iyi yapılmış bir işi kutlamanın dışında bir fırsat yok. | Open Subtitles | لا مصالح هنا ماعدا الاحتفال بانتهاء عملكم الجيد |
burada iyi misin? | Open Subtitles | كيف حالكِ هنا ؟ |