Burada olduğun için çok teşekküler orada olacağınızı bilmek gerçekten güzel. | Open Subtitles | لا يمكنني التعبير عن شكري لوجودك هنا بإخلاص, منالجيدمعرفةأنكِ ستكونينبالجوار.. |
Gördüğün gibi, karım Burada olduğun için çok heyecanlı. | Open Subtitles | من الواضح ان زوجتي متحمسه جدا لوجودك هنا |
Burada olduğun için doğru hissediyorsun... ve buradan ayrıldığın için doğru hissediyorsun. | Open Subtitles | هذا يبدوا صواباً لأنك هنا. ويبدوا صواباً لأنك سترحل. |
- Uzun zaman oldu eski dost. - Burada olduğun için şanslıyız. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل صديقي القديم أنا محظوظ لأنك هنا |
Burada olduğun için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لك جزيلًا على وجودك هنا! |
Ama Burada olduğun için gerçekten çok mutluyum. | Open Subtitles | لكنني مسرورة لوجودكِ هنا رُغمَ هذا. |
Umarım Burada olduğun için ne kadar şanslı olduğunun farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنك تعلمين كم أنتِ محظوظة لتواجدك هنا. |
Burada olduğun için çok sağol. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكَ لكونك هنا لأجله |
Burada olduğun için çok şanslısın ve cömertliğimin de bir sınırı var. | Open Subtitles | فإنك محظوظة لوجودك هنا وهذا من سخائي عليك لحد اللحظة |
Onlara aldırma. Hepsi de Burada olduğun için heyecanlılar. | Open Subtitles | لا تأبه لهم الجميع متحمس لوجودك هنا |
Burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا في غاية السرور لوجودك هنا. |
Burada olduğun için minnettarım ama Cherry Creek'i yönetmek ayrı bir iş. | Open Subtitles | - بكل سرور - أنا ممتنة لوجودك هنا لكن أدارتك لـ" تشيري كريك " مسألة منفصلة |
Christopher Burada olduğun için mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيدة للغاية لأنك هنا كريستوفر |
Burada olduğun için bana minnettar olmalısın. | Open Subtitles | أما بالنسبة إليك، كُن سعيداً لأنك هنا |
Burada olduğun için bana minnettar olmalısın. | Open Subtitles | أما بالنسبة إليك، كُن سعيداً لأنك هنا |
Burada olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وجودك هنا |
- Burada olduğun için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أشعر بسعادة غامرة لوجودكِ هنا |
Teşekkürler, Dan. Serena ve tüm ailemiz için Burada olduğun için. | Open Subtitles | شكراً, (دان) لتواجدك هنا من أجل (سيرينا) |
...sen de Burada olduğun için kendini suçlamayı kesebilirsin. | Open Subtitles | وتستطيعين التوقف عن لوم نفسك لكونك هنا |
Her şey için. Burada olduğun için çok şanslıyız. | Open Subtitles | على كلّ شيء، نحن محظوظون لكونك معنا هنا. |
Ooo.. Sera, Burada olduğun için ne kadar mutluyum sana anlatamam. | Open Subtitles | آه ياسارة, لا أستطيع أن أعبر عن مدى سعادتي بوجودك هنا |
Burada olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | تجعلكِ تدركين كم أنتِ محظوظة بوجودكِ هنا |
Burada olduğun için Humanich Laboratuvarında bir takım değişikler yapacağım. | Open Subtitles | بما أنكِ هنا سوف أقوم ببعض التغييرات في معمل الهيومانكس |
Ama Burada olduğun için mutlusun, değil mi? | Open Subtitles | ولكنكِ سعيدة لكونكِ هنا ، أليس كذلك؟ |
Burada olduğun için ilerleme kaydediyoruz. | Open Subtitles | أحرزنا بعض التقدم، لأنكِ هنا |