Aslında, bizim burada senin için bir sandalyemiz var, ama bu iyi. | Open Subtitles | فى الحقيقة لدينا مقعد لك هنا و لكنك بخير |
Gayet net, burada senin için bir gelecek yok. | Open Subtitles | من الواضح تماما أنه لا يوجد مستقبل لك هنا |
Eğer istersen, burada senin için bir oda var. | Open Subtitles | هناك غرفة لك هنا , إذا كنت تريد ذلك |
Sevgililer Günü malzemen hazır değil, fakat burada senin için güzel şeyler var. | Open Subtitles | أنا آسف. يوم الحب السهم ليس جاهز لحد الآن، لكننا عندنا بعض الجميلات هنا لك. |
burada senin için bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شيء هنا لك |
burada senin için bir şey var! | Open Subtitles | لدي شيءِ لَك هنا! |
- burada senin için bir şey var. | Open Subtitles | إنه أنا لدي شيء من أجلك هنا |
burada senin için... | Open Subtitles | لا يوجد شئ لكِ هنا |
burada senin için hayra yorulabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك شيء جيد بالنسبة لك هنا. |
burada senin için bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي شيء بالنسبة لك هنا. |
Evet, burada senin için bir şey yok. | Open Subtitles | أجل , حسنا , لا يوجد شيء لك هنا. |
- Artık burada senin için hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بالنسبة لك هنا الآن. |
- Ama Laurie benim ortağım, senin bir değer katmayacağını düşünüyorsa, burada senin için bir gelecek yok demek. | Open Subtitles | - ولكن لوري هيا شريكتي، وإذا كانت تعتقد أنك لا تضيف أي قيمة حقيقية، اذا ليس هناك اي مستقبل لك هنا. |
burada senin için bir şeyim olduğunu hatırlattı... | Open Subtitles | عندى شىء لك هنا |
burada senin için başka bir şey yok polisadam. | Open Subtitles | لا شيء آخر لك هنا أيها الشرطي |
Bak, burada senin için hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنظر، لا شيء هنا لك. |
burada senin için hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء هنا لك |
burada senin için bir şey var! | Open Subtitles | لدي شيءِ لَك هنا! |
- burada senin için birşey yok. | Open Subtitles | - ليس لدي أي شيء من أجلك هنا. |
burada senin için hiç birşey yok. | Open Subtitles | لا شيء لكِ هنا. |