| Bir saniye önce burada tutmaya çalışıyordun. Şimdi gidişimi mi ayarlıyorsun? | Open Subtitles | قبل لحظات كنت تحاول إبقائي هنا والآن ستساعدني للرحيل؟ |
| Beni burada tutmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | لا يحق لك إبقائي هنا إطلاقاً. |
| Ne olduğunu bilmiyorum. Tamam. Onu bir kaç saat burada tutmaya çalışırım. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذى حدث حسنا , سأحاول أبقيه هنا ساعتين |
| Saldırı değildi. Sadece onu burada tutmaya çalıştım. | Open Subtitles | لم يكن بالأصطدام بل كنت أحاول أن أبقيه هنا |
| Beni burada tutmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | ليس لديك الحق بإحتجازي هنا |
| Belkide yeteri kadar keserse, seni burada tutmaya güçleri yetmez diye düşünüyor. | Open Subtitles | ربما يظن إن اقتطع ما يكفي من الميزانية فلن يمتلكوا ثمن راتبك |
| - Beni burada tutmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | ليس لديك أي حق بإحتجازي. |
| Belkide yeteri kadar keserse, seni burada tutmaya güçleri yetmez diye düsünüyor. | Open Subtitles | ربما يظن إن اقتطع ما يكفي من الميزانية فلن يمتلكوا ثمن راتبك |