İncelenmesi için Campbell'ın gaz tankını gönderdim. | Open Subtitles | أنا أرسلت خزان للتنفس تحت الماء كامبل إلى تخطيط. |
Bir vagonun içinde ne işi var? Campbell'ın bunları orada bulup bulmadığını bilmiyoruz. Başka bir yerden almış olabilir. | Open Subtitles | لا نعرف كامبل جدت لها هناك، يمكن أن يكون في مكان آخر. |
Duck ve Pete Campbell'ın tuzağına düşmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أوتعلم, لا أود أن أقع في كمّين من داكّ و بيت كامبل |
Çok memnunum, Albay Campbell'ın onu kendi kızı gibi gözeteceğinden bir an bile şüphem olmadı. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدا , ,ولم تساورني لحظة شك بأن الكولونيل كامبل سيعاملها كابنته |
Ve ayrıca Jane, o ve Bayan Campbell'ın piyano çalmayı öğrendiklerini söylüyor. | Open Subtitles | تقول جين ايضا, أنها والانسة كامبل ابتدآ بتعلم البيانو |
Bay Dixon'ın ve Bayan Campbell'ın yakın arkadaşları da onlarla berabermiş, | Open Subtitles | بشاركة سيد ديكسون و انسة كامبل الصديقة العزيزة |
O andan beri, Bayan Campbell'ın nişanlısı bu evde en sevdiğimiz insanlar arasında. | Open Subtitles | منذ تلك اللحظة والانسة كامبل مخطوبة كانت المفضلة في ذلك المنزل |
Albay Campbell'ın Jane'e böyle cömert bir hediye göndermesine seviniyorum. | Open Subtitles | انا سعيدة لان سيد كامبل قد ارسل لجين هذه الهدية الكريمة |
Tanıklar, adamın Campbell'ın kafasına silah dayayıp onu zorla arabaya bindirdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | وهناك شاهد قال أنه صوب مسدساً لرأس "كامبل" وأجبره علي الدخول بالسياره. |
Campbell'ın karısıyla ve son günlerde onu gören herkesle konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نتحدث لزوجة "كامبل" وكل من شاهده اليومين الماضيين. |
Yeni Patronun ve Bayan Campbell'ın gıyabında yetkili ajan ben oluyorum. | Open Subtitles | حسنا في ظل غياب رئيسك الجديد والسيدة كامبل انا الموظف الاعلى منصبا |
Sizin ifadenize göre, Bay Campbell'ın isfitasının ardından bir gece önceye kadar ilişkisinden haberiniz yoktu. | Open Subtitles | طبقا لشهادتك .. انتي لا تعرفين شيئا عن العلاقة غير الشرعية حتى الليلة السابقة لتنحي السيد كامبل |
Campbell'ın ölüm haberi yayılınca çevredeki bir polis Helen Mitchell'ı hatırlamış. | Open Subtitles | عندما إنتشر خبر وفاة كامبل في الأرجاء تذكر ظابطُ شرطةٍ في دائرةٍ قريبةٍ منا هيلين ميتشل |
Wayne Campbell'ın cebinde bulunanla aynı tür sicim. | Open Subtitles | لقد وجدَ نفسُ النوع من الخيوط في جيب كامبل |
Yetkililer Andrew Campbell'ın yeri ile alakalı her bilgiyi izleyicilerin paylaşmasını istiyor. | Open Subtitles | الشرطة تذكر المشاهدين للإبلاغ عن أي معلومات عن مكان أندرو كامبل. |
Şimdi yerini Allen Campbell'ın intiharına bıraktı. | Open Subtitles | الآن ، إنهم مشغولون بانتحار "آلان كامبل " |
Naomi Campbell'ın tonbalıklı sandviç yiyip sinir krizi geçirdiği yer. | Open Subtitles | حيث نعومي كامبل اكلت تونه وميلت داون |
Campbell'ın dersine neden gelmedin? | Open Subtitles | لمَ لست في حصة الأستاذ كامبل ؟ |
Bay Jordan, Bay Campbell'ın bir uyuşturucu satıcısı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | يا سيد (جوردن) أعلم بأن السيد (كامبل) ليس تاجر مخدرات |
Campbell'ın telefonunun arabasında olduğunu tespit ettik. | Open Subtitles | نحن تعقبنا هاتف "كامبل" حتي وجدنا سيارته. |