cemaat toplantılarındaki insanların... kıyafetlerin yaptıkları yardımlarla... finanase edildiğini bilmesi gerekir, ve bu onları rahatsız etmez sanırım. | Open Subtitles | رعايا الأبرشية يعلمون بالتأكيد أن هذه الملابس قد تم تمويلها من حصيلة تبرّعاتهم و يبدو أن هذا الامر لا يزعجهم |
Size bir önsezi ile günah çıkarma odasına gelen korkmuş cemaat mensupları dışında verecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا أملك شيئاً آخر أعطيك إياه سوى أفراد الأبرشية الخائفين |
Ama cemaat içinde kolunda bir kadınla görünemez. | Open Subtitles | ولكن لا يمكن ان ينظر اليه في الأبرشية مع امرأة على ذراعه. |
Bence cemaat bunu onaylamaz. Tam da mihrabın üzerine bir yapı. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن ذلك التجمع من أجل عقيدة الإيمان تؤيدك على بناء مسرح على المذبح |
Baş papazlar toplandı ve cemaat da avluda toplandı. | Open Subtitles | ، كبار رجال الدين قد اجتمعوا وكل هذا التجمع موجودٌ في الساحة |
Muhtemelen hapisten çıkmıştır ya da cemaat bölgesindedir. | Open Subtitles | من الواضح أنه كان في السجن أو أحد الرعية أو في مستودع المدينة |
cemaat denebilecek bir şeyin üyesi oldum. | Open Subtitles | لقد أصبحت عضو فيما يعرف بأنه . نوع من البناء الحر |
Eğer insanlar kendilerini rahat hissederlerse sana katılabilecek daha fazla cemaat bulabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنك حينها ستجد أنهم يتقدمون نحو الأفضل إذا شعروا أنك توجههم ولست تدفعهم |
Bütün cemaat onun gibi ilahi okumadığı için senin de iki, üç cemaatle Elisha'nın arasında arabuluculuk yapmak zorunda kaldığını varsayıyorum. | Open Subtitles | أخمن بأن المصلين لا يغنون مثله ..إذاً كان عليك أن تتوسط بينه و اثننين أو ثلاث مصلين |
Ev sahipleri Pazar günleri kilisedeyken, cemaat arasında toplam sekiz soygun meydana gelmiş. | Open Subtitles | لقد كان هناك 8 عمليات سطو بين بيوت الأبرشية كلها يوم الأحد عندما يكون أصحاب البيوت في الكنيسة. |
Kim olduğu belli olmayan birinden bir ipucu geldiğini çete üyesi bir cemaat üyesi olabilir. | Open Subtitles | على أنّكِ حصلتِ على هذه المعلومات من مصدرٍ مجهول .. ربما من أحد أفراد الأبرشية |
Kim olduğu belli olmayan birinden bir ipucu geldiğini çete üyesi bir cemaat üyesi olabilir. | Open Subtitles | على أنّكِ حصلتِ على هذه المعلومات من مصدرٍ مجهول .. ربما من أحد أفراد الأبرشية |
Jack endişelerinin, seni cemaat üyelerinin ihtiyaçlarına karşı körleştirmesine izin verme. | Open Subtitles | (جاك)، لا تدع مخاوفك الخاصة تعميكَ عن حاجات أفراد الأبرشية |
Şu an Bernie'nin özellikle de bu imtihan süresince Tanrı ve bu cemaat tarafından yalnız bırakılmadığını bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | والآن يحتاج (بيرني) أن يعرف خاصّة أثناء إختبار إيمانه أنّ الربّ وهذه الأبرشية لم يتخلّوا عنه |
Ey cemaat, dinleyin şunu. | Open Subtitles | أوه؛ الآن؛ شوف هذا التجمع |
Tüm cemaat için bir tehlike. | Open Subtitles | إنه تهديد على التجمع بأكمله |
Sen bu kasabanın sisli perdesini yırtacaksın ve umut getireceksin... ..plastikten cemaat üyeleri ahlaksızlık tanrılarına taparken. | Open Subtitles | تقطعين طريق الضباب لهذه البلدة عندها تصابين بالإحباط أبناء الرعية البلاستيكية عباد لإله الفجور |
Ağırlığı tek başına tüm yapının çökmesine yeterli. Ki cemaat ölür. | Open Subtitles | وزنها وحدة قد يسبب في إنهيار المبنى بأكمله على الرعية |
cemaat denebilecek bir şeyin üyesi oldum. | Open Subtitles | لقد أصبحت عضو فيما يعرف بأنه . نوع من البناء الحر |
Eğer insanlar kendilerini rahat hissederlerse sana katılabilecek daha fazla cemaat bulabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنك حينها ستجد أنهم يتقدمون نحو الأفضل إذا شعروا أنك توجههم ولست تدفعهم |
Pek büyük bir cemaat toplayamayacak. | Open Subtitles | حسنا ، لن يكون عنده الكثير من المصلين |