1945 yazının başlarında Japonlar Pasifik cephesinde geri çekilmeye başlamışlardı. | Open Subtitles | بداية الصيف 1945 القوات اليابانية كانت تتراجع عن الجبهة الأطلسية |
Almanya Batı cephesinde büyük bir taarruz başlatır, ama müttefikleri parçalanmaya başlar. | Open Subtitles | ألمانيا تشن هجوم ضخم على الجبهة الغربية لكن حلفائها يبدأون في الانهيار |
Orta Doğudaki altı gün savaşı, Arap cephesinde yankı uyandırmıştı. | Open Subtitles | حرب الايام الستة فى الشرق الاوسط انعكست لصالح الجبهة الثانية |
Şişman Berta lakaplı müthiş top ilk defa batı cephesinde gözükür. | Open Subtitles | مدفع بيرثا الكبير قادر على الإنطلاق حتي مائة ميل كان مجرد ظهوره على الجبهة الغربية |
EU'ya karşı El Alamein cephesinde çatışma başladı. | Open Subtitles | لقد إندلعت معركة ضد الإتحاد الأوربي في جبهة العلمين |
Balkan cephesinde tutunmak için Almanya'nın Bulgaristana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاجت ألمانيا بلغاريا للإحتفاظ بجبهة البلقان |
Amabizibu planlarasevkedenşey savaşın kaderinin Alman cephesinde tayin edilemeyeceği düşüncesiydi. | Open Subtitles | لكن كل هذا يشير إلى فكر شائع بكون الحرب لن تُحسم على الجبهه الرئيسيه |
Rusya cephesinde insanın açlıktan nefesi kokuyor, general. | Open Subtitles | الجبهة الروسية لا تضع اللحم على عظام الرجل يا سيادة اللواء |
En son Rus cephesinde tank alayının başındaymış. | Open Subtitles | عمله الأخير كان على الجبهة الروسية قيادة فوج دبابات |
Batı cephesinde Almanlara karşı kullandıklarına benzer ağır silahlar kullanmışlar. | Open Subtitles | مثل ما يستعملونها فى الجبهة الغربية ضد الالمان |
Fransa'da generaller Batı cephesinde savaşarak ünleniyor. | Open Subtitles | سمعة الجنرالات تزيد الاّن في فرنسا فهم يقاتلون على الجبهة الغربية |
1964 ırk cephesinde büyük patlamanın yılı olarak görüldüğü için, ...bu sabah düzenlediğim basın toplantısındaki amacım. | Open Subtitles | لآن عام 1964 ينذر بأنه عام .. إنفجار و حرب على الجبهة العرقية |
Batıda yapılan savaşların aksine Alman askerler doğu cephesinde kuralların geçerli olmayacağının farkındaydı. | Open Subtitles | عرف الجنود الألمان أنه على خلاف الصراع في الغرب فإن الحرب في الجبهة الشرقيّة |
Doğu cephesinde Rus orduları ilerlemeye devam etti. | Open Subtitles | على الجبهة الشرقية، واصلت الجيوش الروسية تقدمها |
Bu yüzden 1918'e kadar Batı cephesinde başka bir büyük taarruza kalkışmadı. | Open Subtitles | لم تتمكن المانيا من شن أي هجوم اخر في الجبهة الغربية حتى عام 1918. |
Almanya, Batı cephesinde kısa bir süreliğine sayıca Müttefiklerden fazlaydı. | Open Subtitles | لوهلة قصيرة فاقت المانيا الحلفاء عدداً على الجبهة الغربية |
Bu, Batı cephesinde 3 yıldır süren siper savaşının en büyük taarruzuydu. | Open Subtitles | كان هذا هو الإختراق الأكبر على مدار أكثر من 3 سنوات من حرب الخنادق على الجبهة الغربية |
Almanya 1,5 milyon askerini Doğu cephesinde bırakmıştı hayati öneme sahip kaynaklar, yiyecek ve nakil vasıtalarıyla beraber. | Open Subtitles | تركت ألمانيا 1.5 مليون جندي على الجبهة الشرقية بإمتصاص الموارد الحيوية والغذاء والنقل |
Çoğunun oğlu ve babası Batı cephesinde savaşıyordu ve isyanın Alman bağlantılı olmasına öfkeliydiler. | Open Subtitles | كان للكثيرين أبناء وأباء يقاتلون على الجبهة الغربية وكانوا جميعاً يشعرون بالإستياء من اتصالات الثورة بالألمان |
Batı cephesinde yeni bir şey yok galiba? | Open Subtitles | هل الأمور هادئة على جبهة القتال ؟ |