Eğer şeyh elindeyse bazı soruların cevaplarını bulma şansımız da artar. | Open Subtitles | لو كان لديه الشيخ، فإن الفرص أنه يملك بعض الأجوبة أيضاً |
Eger soracakların varsa, cevaplarını orada bulacaksın. | Open Subtitles | إذا كان لديك أي أسئلة ستجد كل الأجوبة هناك |
Eğer buraya cevaplarını bulmak için geldiysen, hayal kırıklığına uğrayacaksın. | Open Subtitles | لو أتيت هنا للحصول على أجوبة بشأن الأفلام فسيخيب ظنك |
Belki de cevaplarını düşünmek için zamana ihtiyacın vardır biraz. | Open Subtitles | حسنا، ربما تحتاج فحسب قليلا من الوقت لتفكّر في إجاباتك |
Onun amacı soruların cevaplarını hesaplayan ciddi bir bilgi motoru olmaktır. | TED | هدفه هو أن يكون محرك بحث جدي يقوم بحساب إجابات للأسئلة. |
Dolayısıyla amaç, sadece iki olasılığa götüren önceki soruların cevaplarını bulmak. | TED | هدفنا، الأن هو إيجاد الإجابة عن الأسئلة السابقة. التي تؤدي لاحتمالين فقط. |
Görüyorsun, kafasına silah dayadım, senin bütün sorularının cevaplarını barındıran kafasına. | Open Subtitles | أترين أنا لدي مسدس على راسه رأس يحتوي على الإجابات لأسئلتك |
Eger soracakların varsa, cevaplarını orada bulacaksın. | Open Subtitles | إذا كان لديك أي اسئلة ستجد كلّ الأجوبة هناك. |
Kalene gittiğinde bütün bunların cevaplarını bulabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد الأجوبة يمكن أن توجد في زيارة إلى قلعتك |
Kafanda bütün bildiklerini tart, cevaplarını yaz ve hepsini ertesi gün unut herkes gibi işteyken öğren. | Open Subtitles | عليك سوى حشر كل شيء ،في رأسك، كتابة الأجوبة والنسيان اليوم الموالي ،الامتهان بالمزاولة كالجميع |
Beyler, bayanlarınız sorularınızın cevaplarını kâğıtlara yazdılar. | Open Subtitles | أيها السادة, لقد قامت السيدات مسبقاً بكتابة أجوبة على أسئلتهن |
Annenler öldüğünden beri seni bırakmayan soruların cevaplarını alabilmen için bir şans bu. | Open Subtitles | هذه فرصة لكي تتمكني أخيراً من إيجاد أجوبة للأسئلة التي راودتك بعد وفاة والديك |
cevaplarını yazmayı kabul ettik ama sana sorduğum bir soruya herhangi bir bilgiyi eklemem için ortada beni durduracak hiçbir şey olmadığı açıkça belli. | Open Subtitles | لقد وافقنا على إجاباتك لكن لا يوجد ما يمنعني من وضع أي معلومات أريدها في سؤال أسأله |
Şimdi eğitimin yeni bir ortamda devam edebilir cevaplarını kendi içinde bulduğun bir ortamda. | Open Subtitles | يمكن نقل تدريبك الى ساحة تنافس جديدة ساحة تنافس حيثما ستجد إجاباتك فيها |
Sorduğumuz soruları değiştirmek ve birbirimizin cevaplarını duyabilmek için kuru gürültüyü bastırmakla ilgili. | TED | هي عن تغيير السؤال المطروح وتهدئة الضجيج لسماع إجابات بعضنا الآخر. |
Hepimiz, fark etsek de etmesek de, kulaklarımıza fısıldayan atalarımızla birlikte, bu soruların cevaplarını arıyoruz. | TED | جميعنا، سواء كنا أدركنا ذلك أو لا، نبحثُ عن إجابات لهذه الأسئلة، كنوع من أن أسلافنا يهمسون في آذاننا. |
Kişi hazır olduğunda kendi cevaplarını verir. | Open Subtitles | أعتقد أنه عندما يكون الشخص مستعداً هو من سيعطينا الإجابة حسناً؟ |
Galiba biraz etrafta dolaşıp aklımdaki soruların cevaplarını bulmaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أظن هذا، كنت فقط أتجول في الجوار وأبحث عن بعض الإجابات. |
Bilinmedikleri için cevaplarını öğrenemeyeceğiniz sorulara odaklanacağız. | TED | سوف نركّز على الأسئلة التي لا يمكننا تعلّم إجاباتها لأنّها مجهولة. |
- Bir iki sorum olacak. Eğer cevaplarını beğenmezsem, pencereden aşağıya gidersin. | Open Subtitles | ولو لو تعجبني الاجابات سالقي بك من النافذة |
Bunların cevaplarını ben de bilmiyorum ama hala arıyorum. | TED | ليس لدي اجابات ، ومازالت ابحث عنهم |
Belki de test cevaplarını tek tek incelemeliyiz. | Open Subtitles | ربما يجب علينا مراجعه أجوبتك واحداً تلو الاخر |
Sydney Bristow'la ilgili cevaplarını aldın. | Open Subtitles | لديك اجاباتك فيما يتعلق بسيدنى بريستو. |
Bu hastanın bazı sorunları var ve ve benim de uzun süredir bekleyen ve cevaplarını almam gereken sorularım var. | Open Subtitles | و لكن هذا المريض لديه مشاكل و أنا لدى أسئله أسئله منذ زمن طويل و يجب أن أحصل على الأجوبه |
Ve bugün benimle konuşmadığı soruların cevaplarını almaya çalışacağım. | Open Subtitles | وأحاول الحصول على أجوبه للأسئلة التي لايريد أجابتي عليها |
David, Tanrı'ya sırtını döndü ve cevaplarını bilimde aradı. | Open Subtitles | (ديفيد) كَفر بربه. وذهب إلى العلم ليجد إجابته. |
cevaplarını aldılar bile zaten. | Open Subtitles | لقد حصلوا على إجابتهم بالفعل. |