Senin doğru yatağa gitmen ve benim de senin cezanı düşünmem lazım. | Open Subtitles | تحتاج للنوم، وأنا أحتاج إلى التفكير بشكل واضح حول عقابك |
cezanı bilmememin seni çok etkileyeceğini hepimiz biliyorduk senin cezan bir ceza beklemekti. | Open Subtitles | كنّا نعلم جميعاً أنّ الخوفَ من المجهول سيجدُ طريقه إلى رأسك، لذا كان عقابك هو توقّع العقاب. |
cezanı çekmek için yarım senen var. | Open Subtitles | هنالك نصف سنة بأنّه عليك أن تؤدي حكم عقوبتك |
Sahip'ten böyle bir saçmalık talep etmek cezanı arttırmaktan başka işe yaramaz. | Open Subtitles | الطلب من مولاي مع كل هذا الجنون سوف يتسبب فقط بمزيد من العقاب |
İşte oldu. Suç işlersen, cezanı çekersin. | Open Subtitles | ها قد انتهيت إذا ارتكبت جريمة فتنفذ العقوبة |
Seçilmesine yardımcı oldu. Belki cezanı değiştirebilir. | Open Subtitles | ساعد في انتخابه ربما يستطيع أن يغير حكمك |
Perşembe günü mahkemeye gider, cezanı ödersin. | Open Subtitles | إذهب إلى المحكمة يوم الخميس و ادفع الغرامة |
Ağır suç cinayeti cezanı katlattı, ve şimdi buradasın. | Open Subtitles | قانون جرائم القتل الكبيرة يزيد من مدتك و ها أنت ذا |
Şimdi cezanı çekmelisin. Gerçekten acı çekmelisin. | Open Subtitles | والأن,يجب أن تواجه عقابك. يجب أن تعاني الكثير. |
Öyleyse burada kalıp cezanı layığıyla çektiğinden emin olacağım. | Open Subtitles | في تلك الحالة، أعدك بالبقاء هنا لأضمن تنفيذ عقابك بصورة صحيحة |
Keşke işbirliğinin cezanı azaltacağını söyleyebilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان التعاون سيخفف من عقابك |
- Yanılmıyorsam, bu sabah cezanı tamamladın. - Evet, bayan Carr. | Open Subtitles | على ما اعتقد، لقد انهيت فترة عقابك هذا الصباح أجل، أنسة كار- |
cezanı engelleyecek değil ama sebep ne? | Open Subtitles | وليس أن هذا سيمنع عقابك ولكن لماذا؟ |
cezanı çek ve bölükte eğitim vermeye başla. | Open Subtitles | واقضىِ مُدة عقوبتك . ثم أبدأ فى العمل كامُدرب |
Her ne kadar cezanı çekmiş olsan da seni serbest bırakıyor olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره فكرة تركك بغض النظر عن اتمام عقوبتك |
Senden tek istediğimiz bize delil toplaman, ve bunun sonunda senin cezanı düşürmek hakkında düşünebiliriz. | Open Subtitles | كل مانريد هو جمع أدلة لنا واذا رجعت سنفكر في تقليل عقوبتك |
Eğer gerçekleri söylersen, cezanı kaldırırım. | Open Subtitles | وإذا أخبرتنى بكل شئ سأرفع عنك العقاب |
Ama pantalonunu çabucak giyersen cezanı hafifleteceğiz. | Open Subtitles | لكننا سنخفف العقوبة إن ارتديت سروالك بسرعة |
Bölge Savcısıyla konuşup, cezanı azaltabiliriz. | Open Subtitles | فسيكون بمقدورنا التحدث إلى المدعي العام بشأن تخفيض مدة حكمك |
Sen hapse girmedin ki. cezanı ödedin ve serbest kaldın. | Open Subtitles | لم تكن في سجن دفعت الغرامة ونجوت. |
Sen sadece cezanı doldur, farkına bile varmadan her şeye yeniden başlamış olacaksın. | Open Subtitles | حسنا , انت فقط اقضي مدتك وقبل ان تعلمي بذلك سوف تحظين ببداية جديدة |
cezanı çekmekten başka hiçbir şey yapamazsın. Kimse de senin için cezanı çekmeyecek. | Open Subtitles | لن يقضيها أحد من أجلك |
Peki ya sana cezanı hafifletebileceğimi ve bugün çıkabileceğini söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا لو اخبرتك انني استطيع ان اخفف محكوميتك يمكنك ان تخرج من هنا اليوم |
Bence cezanı, derslerinde ya da sporda başarılı olunca kaldıracaklardır. | Open Subtitles | اعتقد ان حكم السجن عليك سوف يخفف في اللحظة اللتي تحصلين فيها على تقدير أ أو تقومين بعمل ممتاز في اختبار |