Bu, aynı zamanda benim çekmem gereken cezanın bir parçasıydı. | Open Subtitles | لكن .. جزء من العقاب أيضا يجب أن أحصل عليه |
cezanın düzenin bir parçası olduğunu her zaman unutuyorsun. | Open Subtitles | دائما ما تنسين ان العقاب هو جزء من المنظومة المخططة |
Sadece bu suça bu cezanın uygun olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن العقاب يناسب الجريمة معذرةً أنني لا أتذكرك |
Zamanla erişeceğim ulu amacım cezanın suça uygun olmasıdır. | Open Subtitles | هدفي ضخم جدا و سأحققه مع الوقت بأن أجعل العقوبة تناسب الجريمة |
Sağlık şefi olarak, cezanın infazını sen yapacaksın. | Open Subtitles | بصفتك رئيساً للطاقم الطبي أنت ستنفذ العقوبة |
Bu cezanın kaldırıldığını belirtiyor Ludovico yöntemine gönüllü olduğun için. | Open Subtitles | مكتوب بها أنك ترغب فى قضاء بقية عقوبتك فى برنامج لودوفيكو |
Mahkemeden ricam, bu davanın durdurulması ve tecavüze yeltenme suçundan ötürü Bay Raj'a en büyük cezanın verilmesidir. | Open Subtitles | أطلب من المحكمة انهاء المرافعة وتوقيع أقسى عقوبة على السيد راج بسبب محاولة الاغتصاب |
Bu cezanın nasıl bir kanuna uygun olacağını söyliyim | Open Subtitles | أربعة عشر سنة من الغطاء أود أن أقول أن عقابك خرق الوضع القانوني فضلاً عن قانون الأخلاق |
Bilimsel olarak, adım adım cezanın hafıza üzerindeki etkisini ölçeceğiz. | Open Subtitles | سوف نقيس، علمياً، خطوة بخطوة تأثير العقاب علي الذاكرة |
Sen şimdiye kadar,bizim cezanın olduğunu düşündün mü? | Open Subtitles | هل سبق أن فكرت فى العقاب الذى نمر به نحن؟ |
Başka kim adilce, cezanın ne olduğunu söyleyebilir? | Open Subtitles | من غيره يمكن ان يقول بانصاف ماذا يجب ان يكون العقاب |
Zamanla erişeceği ulu amacı cezanın suça uygun olmasıdır. | Open Subtitles | هدفه ضخم جدا و سيحققه بمرور الوقت بأن يجعل العقاب يناسب الجريمة |
...bu duruşma, ifadenizde belirtilen suçlara uygun bir cezanın belirlenmesi için yapılıyor. | Open Subtitles | هذه الجلسة دعيت إلى قرّر ملائم العقاب للجرائم صوّر في بيانك. |
Bunun anormal bir davranış olduğuna ve cezanın uygun olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقا أن هذا هو السلوك الشاذ وأعتقد حقا، أن هذا هو العقاب المناسب |
Bununla birlikte, mahkemenin merhametine sığınarak sanıklardan her biri için talep edilen cezanın, ömür boyu hapse çevrilmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | و مع ذلك ، فإنه يُطالب برحمة المحكمة ، و هو تخفيف العقوبة المفروضة نطالب لجميع المتهمات |
cezanın azaltıIması için sağlam bir yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | أنت بحاجة لبعض العون حتى تحصل على تخفيض العقوبة |
cezanın geri kalanını Federal hükümet için çalışarak geçirebilirsin. | Open Subtitles | وسيتم وضعك تحت حراسة مكتب التحقيقات الفيدرالى وتقضى بقية عقوبتك فى الخدمة |
İlacı değiştirmek acımasız ve sıradışı cezanın temelini oluşturur. | Open Subtitles | وتغيير المخدر يدل على القسوة و عقوبة غير عادية |
Tek yapabileceğim cezanın ömürboyuna çevrilmesini tavsiye etmek olabilir. | Open Subtitles | و إقتراح تخفيض حكمك إلى السجن مدى الحياة |
Jüri salı günü cezanın... belirlenmesi için toplanacaktır. | Open Subtitles | سيعود المحلفون يوم الثلاثاء للبدء في جلسات تحديد العقوبه |
Hapse döner, cezanın kalanını çekersin hatta üstüne yeni suçlamaların da eklenir. | Open Subtitles | ستعودين للسجن لتقضين بقية محكوميتك بتهم جديدة أكثر مما تتحملينها |
Onlar için cezanın önemi yok. | Open Subtitles | فالعقوبة لم تعد تعني لهم شيئاً |
Herkesin en son isteyeceği şey cezanın aptal bir izin yüzünden uzatılması olur. | Open Subtitles | آخر شيء نريده هو تمديد فترة سجنك. بفعل إنتهاك سخيف لإجازتك. |
Ona göre, bu cezanın kendisiyle alakalı. | Open Subtitles | -بالنسبة له الأمر متعلق بالعقوبة حد ثاتها . |
Susan Mayer her zaman cezanın suça uyması gerektiğine inanırdı. | Open Subtitles | سوزان ماير) دائما تعتقد) بأن العقابّ يجب أن يلائم الجريمة |