Çoğunuzun bildiği üzere West Coast'taki en büyük sıralı radyo teleskoplarını ben elimde bulunduruyorum. | Open Subtitles | الآن، كما يعرف أغلبكم بالفعل، إنّ لديّ، أكبر مجموعة من التلسكوبات اللاسلكيّة على الساحل الغربي. |
ilkokulu East Coast'ta okudun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تلميذة بالمدرسة الإعداديّة على الساحل الشرقي. |
İlkokulu East Coast'ta okudun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تلميذة بالمدرسة الإعداديّة على الساحل الشرقي. |
Babam ise bir İngiliz kolonisi olan Gold Coast'da doğup Gana'da büyüdü ve son 30 yıldır da Suudi Arabistan Krallığı'nda yaşıyor. | TED | أبي ولد في الساحل الذهبي، وهي مستعمرة بريطانية، تربى في غانا، وعاش لأكثر من30 سنة في المملكة العربية السعودية. |
Yarım saat içinde Gold Coast'taki sörf yarışmasının fotoğraflarını çekmem gerek. | Open Subtitles | "يفترض أن ألتقط صوراً مصيريه في "الساحل الذهبي قبل 30 دقيقه |
Gulf Coast'ta yaşayabilmelerinin imkânı yok, tabii buraya getirilmedikleri sürece. | Open Subtitles | و الطقس الصحراوي الجاف لأمريكا اللاتينية يستحيل ان تتواجد على ساحل الخليج إلا ان جلبت الى هنا |
Miriam, Gold Coast'ta bir bot aracılık işi yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | مريام تقول انه يعمل في بيع القوارب في جولد كوست |
Sizi seviyorum çocuklar. Lütfen West Coast'a gelin. | Open Subtitles | نحبكم يارفاق, أرجوكم اعزفوا على الساحل الغربي قريباً |
Right Coast Hırdavat'ta. | Open Subtitles | إنها شعار منزلي لقطع غيار على الساحل |
West Coast'a gitmek biraz zaman alabilir. | Open Subtitles | يمكن أن نأخذ جولة على الساحل الغربي. |
İş bittikten sonra benimle Central Coast'da buluş. | Open Subtitles | قابليني على الساحل الرئيسي بعد أن ننتهي |
Lakin teşrif programına baktığımda Papa Hazretlerinin Güney Yakasında 2 saatten az kalırken Gold Coast'ta 1,5 gün geçireceğini görüyorum. | Open Subtitles | لكن مسار الرحلة الذي أمامي لقداسته بالجانب الجنوبي، لمدة لا تزيد عن ساعتين ووجوده على الساحل الأكثر رفاهية ليوم أو إثنان |
Onun ailesi East Coast'da. | Open Subtitles | والداها على الساحل الشرقي |
Her neyse, Central Coast'taki bir restoran zinciri için çalışıyorum. | Open Subtitles | دائماً على أية حال، أعمل لدى سلسلة مطاعم في الساحل المركزي |
Gold Coast'ta iki tane, ve babamın tiyatrosunda bir. | Open Subtitles | ,اثنان في الساحل الذهبي وواحدٌ في مسرح والدي |
J-Bay'e gelmeden çok uzun, zorlu bir Wild Coast yolculuğu var. | Open Subtitles | إنه سفر طويل, وشاق في الساحل البري قبل الوصول لـ"جي باي" |
Bak ne diyeceğim. iki yıl içerisinde Gold Coast'ta tatil yapabiliyor olacağız... | Open Subtitles | ها أنا اخبرك عزيزتي, اننا في خلال سنتين سوف نقضي اجازتنا في الساحل الذهبي و نتسوق... |
Yakıtın sizin Gulf Coast'daki rafinerinizden geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه كان في طريقه إلى إحدى مصافي التكرير خاصتك على ساحل الخليج |
Bu da Central Coast'un her şubesini çok başarılıymış gibi gösteriyordu. | Open Subtitles | كما لو كان كل فرع من سنترال كوست يفعل ازدهارا كبيرا لرجال الأعمال. |
Bay Rossi, o Gold Coast'e geri dönüyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | السيد روسي، على ما يبدو عاد إلى جولد كوست. |