"döneminde" - Traduction Turc en Arabe

    • فترة
        
    • عهد
        
    • مرحلة
        
    • زمن
        
    • عصر
        
    • موسم
        
    • حقبة
        
    • فترته
        
    • في العصر
        
    • منذ أن كانا
        
    • أثناء الفترة
        
    • النهضة
        
    • العمليّة الانتقاليّة
        
    • بمرحلة الإباضة
        
    • تستطيعيون
        
    İçteki kısım, zulüm döneminde, Roman Katolik İbadethanesi olarak kullanılmıştır. Open Subtitles كان الشخص الروحاني يستخدمها كمصلى سرّي للرومان خلال فترة الإضطهاد
    Ve o ödül, ülkenizi işgalimizin bundan sonraki döneminde ailenizin Alman ordusunca taciz edilmesine son verilmesi şeklinde olacaktır. Open Subtitles وتلك الجائزة هي أنّ عائلتك لن يتمّ إزعاجها بأيّ شكل من قبل الجيش الألماني خلال بقيّة فترة احتلالنا لبلدك
    Güney Afrika'nın eğitim sistemi, ırk ayrımı döneminde beyaz azınlığa göre düzenlenmişti. TED في جنوب أفريقيا، تم تأسيس التعليم خلال عهد الفصل العنصري للأقلية البيضاء
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.
    Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. TED نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف.
    Bir Rönesans adamı veya kadını olmak, sadece Rönesans döneminde mümkündü. TED وكونك رجل او امرأة من عصر النهضة، هذا الأمر لم يكن ممكناً الإ في عصر النهضة.
    Şimdi, Siz 65 ton ağırlığında yavrulama döneminde bölgesini korumaya çalışan büyük bir boğa hayal edebilir misiniz? TED هل يمكنك تخيل سلوك ثور كبير، على هيئة دريدنوتس يبلغ وزنه 65طن في موسم التكاثر، وهو يقوم بالدفاع عن منطقته؟
    Eğer o ayın ovülasyon döneminde bırakılan bir yumurta tüpün içinde ise spermlerden biri onu dölleme şansına sahiptir. TED إذا كانت البويضة، التي تحررت خلال فترة الإباضة الشهرية، في القناة، حيوان منوي واحد لديه الفرصة لتخصيبها.
    Japon ekonomisinin balon döneminde emlak yatırımı için çok ağır borçlandı. TED لقد اقترضت بشكل كبير جدا خلال فترة اقتصاد الفقاعة الياباني، للاستثمار في القطاع العقاري.
    Ve ortaçağ döneminde, üçüncü müneccim olan Baltazar, Afrika kralı olarak temsil edildi. TED وفي فترة العصور الوسطى، الحكيم الثالث بالثزار، اعتُبر كملك أفريقي.
    Anlaşma şu: Orduya katıl, döneminde hizmet et, onurlu bir şekilde terhis ol, vatandaşlık al. TED هنا عقد: انضم إلى الجيش، انتهي من فترة خدمك، تسرح بشرف، احصل على الجنسية.
    Viyana'nın tipik bir karaborsa döneminde olduğunu bilmek gerekir. Open Subtitles تمكنت من التعرف عليها في فترة السوق السوداء
    Perez'in döneminde atmosfer değişmişti ama o da selefleriyle aynı şeyi yaptı. Open Subtitles في عهد بيريز، تغير الجو لكنه فعل نفس الأشياء كما الذين سبقوه
    Pekala, düşünüyorum da bilgisayar arayüzlerinin mağara çizimleri döneminde gibiyiz. TED أذن, أعتقد بأننا الآن في عهد الرسم في الكهوف فيما يخص واجهات الحاسب
    Evliliklerinin bir döneminde George günde 54 şişe bira tükettiğini söyledi. TED في مرحلة ما من زواجهما، قال بأنه تناول 54 قارورة جعة في يوم واحد.
    Büyümeye Reegan döneminde başladım, tartışma devlet büyümeli mi yoksa küçülmeli mi tartışmasıydı. TED أنا نشأت في مرحلة ريجان، وقتها كان الجدل هو حكومة كبيرة مقابل حكومة صغيرة.
    İmparatorluklar döneminde bir çağ vardı o zamanda tehdit altında hayatta kalabilen insanlara ihtiyaç vardı. TED في زمن الامبراطورية، كانت هناك حوجة لأناس يتعايشون مع المخاطر.
    Bu adam Osmanlı İmparatorluğu döneminde cep telefonunun planlarını çiziyormuş. Open Subtitles كان يرسم تخطيطات للهاتف المحمول في زمن الإمبراطورية العثمانية
    Aslında, Rönesans döneminde bir çok alanda donanımlı olanlar ideal olarak görülüyordu. TED في الحقيقة، خلال عصر النهضة، اعتبر من الأمثل أن تكون لك دراية جيدة في عدة تخصصات.
    Şarkıcıların erkek olduğu ve çiftleşme döneminde daha çok şarkı söylediklerinden, şarkıları dişileri çekmek için kullanıyor olabilirler. TED بالنظر إلى أن المغنين هم من الذكور ويغنون في الغالب خلال موسم التزاوج، قد يكون الغرض من الأغاني هو جذب الإناث.
    ABD'deki doğu yakası topluluklarının hepsinin yasal ayrım döneminde oluştuğu gerçeğini düşünün. TED بالأخذ في الاعتبار أن كل مجتمعات الجانب الشرقي في أمريكا شُيِّدت أثناء حقبة العزل العرقي.
    Ben de onun döneminde doğruluğun ve dürüstlüğün gölgesinde hizmet ettim. Open Subtitles و أنا أخدمُ في ظلّ الأمانة و النزاهة اللتان مثلّتْهما فترته الرئاسيّة
    Metalin klasik döneminde kadınların ne sözü ne katkısı olmadı. Open Subtitles وأعتقد أن في العصر الكلاسيكي من المیتال، المرأة حقا لم تشارك، ولا خلق، ولا تملك أي باور في هذا.
    Leung Bik, Büyük Usta Leung Jan'in da oğlu, ...çocukluk döneminde onunla çalışmış. Open Subtitles أيضاً (بيك يونغ) يعتبر معلّماً مثالياً حيث له الفضل الكبير على ابن (لونغ يان). تدرّبا معاً منذ أن كانا صغاراً.
    80 milyon yıl önce cretaceous döneminde, bu düzlükler dev bir iç denizin tabanını oluşturuyordu. Open Subtitles ،منذ 80 مليون سنة ... أثناء الفترة الطباشيرية هذه السهول كانت الأرضية لبحر داخلي ضخم
    Gareth Mallory'ye geçiş döneminde yardım ediyorum. Open Subtitles أنا أساعد (جاريث مالوري) في العمليّة الانتقاليّة...
    Bir kadının yumurtalarını regl döneminde almak mümkün değildir. Open Subtitles لا يمكنك أن تنزع المبيض والمرأة تمر بمرحلة الإباضة
    Siz ihtisas döneminde olan doktorlar her istediğinizi her zaman yapabileceğinizi sanıyorsunuz. Open Subtitles تستطيعيون بأنكم تعتقدون التدريب, تحت الأطباء أنتم تريدون وما لكم, يحلو ما تفعلوا أن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus