| Önceleri bunun benim için daha iyi olacağını düşündüğüm için uzak durdum. | Open Subtitles | أجل، بقيت بعيدة في البداية لأنني ظننت أن ذلك سيكون أسهل لي. |
| Çünkü senin beni istemediğini düşündüğüm için onunla takıldım ben. | Open Subtitles | أنا فقط ارتبطت بها لأنني ظننت أنك لم ترغبي بي |
| Hayır, yaşlı olduğunu düşündüğüm için değil, gerçekten yaşlı olduğun için. | Open Subtitles | لا,ليس لأني أعتقد أنك عجوز هذا لأنك عجوز جدا |
| Ama ben, o eski tavada piştiğini düşündüğüm için yemedim. | Open Subtitles | ولكني لم آكله لأني ظننت أنه مطبوخ بتلك المقلاة القديمة |
| O yüzden bana balık tutmaya gidelim dediğinde, çok sinir bozucu birisi olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | عندما قالت لي بأن أذهب معها لصيد السمك شعرت بالإستياء لإعتقادي بأنها كانت مزعجة |
| "Bu adam gibi görünmek istiyorum." Senin gibi görüneceğimi düşündüğüm için Hydroxycut ya da benzeri bir destek satın alırım. | Open Subtitles | "أنا أريد أن أصبح مثل هذا الرجل فأذهب و آخد هايدروكسيكات" أو أي مكمل" لأني إعتقدت أني سوف أصبح مثلك |
| Gelecekteki benliklerimiz konusunda iyimserim ama sorunlarımızın küçük olduğunu düşündüğüm için değil. | TED | لذلك، فأنا متفائل حول مستقبلنا، ولكنني لستُ متفائلًا لأنني أعتقد بأن مشاكلنا بسيطة. |
| Seni düşündüğüm için bunu söylüyorum ama bence yardım almalısın. | Open Subtitles | أقول لك هذا لأنني أهتم لك وحسب أعتقد أن عليك طلب المساعده |
| Gerçeğe katlanmanın zor olduğunu düşündüğüm için unutmana izin verdim. | Open Subtitles | تركتك تنسى لأنني ظننت أن الحقيقة سيكون من الصعب أن تعيش معها |
| Gerçeğe katlanmanın zor olduğunu düşündüğüm için unutmana izin verdim. | Open Subtitles | تركتك تنسى لأنني ظننت أن الحقيقة سيكون من الصعب أن تعيش معها |
| kendi başımıza bunları halledebileceğimizi düşündüğüm için mi? | Open Subtitles | لأنني ظننت أننا نسطيع التعامل مع هذا بأنفسنا |
| Bir hata yaparak benden etkilendiğini düşündüğüm için anadan üryan halde olan beni unuttun mu yani? | Open Subtitles | تعرييّ الكامل لأنني ظننت مخطئاً أنكِ منجذبة إلي ؟ |
| Özür dilerim, kitabımın film olmaması için sabotaj düzenlediğini düşündüğüm için. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني ظننت أنك تحاولين تخريب فرصه أن يكون كتابي فيلماً. |
| Sadece yasal olarak ve onun harika olduğunu düşündüğüm için. | Open Subtitles | فقط قانونيا، و لأني أعتقد أنها رائعة. |
| Başının dertte olduğunu düşündüğüm için bunu çaldım. | Open Subtitles | سرقـت هـذا لأني ظننت أنك بمشكلـة |
| Pardon, bir oyuncakçının dünyanın en popüler oyuncağını bulundurduğunu düşündüğüm için salağım. | Open Subtitles | أجل, أنا غبي لإعتقادي بأن متجر ألعاب ربما يتواجد فيه أشهر لعبة في العالم |
| Sana yakışacağını düşündüğüm için aldım. | Open Subtitles | إشتريته لأني إعتقدت بأنه سيكون جيداً عليك |
| Arkadaş olduğumuzu düşündüğüm için sana yardım etmek istedim hepsi bu. | Open Subtitles | لقد أردت أن أساعد لأنني أعتقد أننا أصدقاء فحسب |
| Sadece seni düşündüğüm için, ve küçük hayallerinin suya düştüğünü görmemek için. | Open Subtitles | لأنني أهتم لأمرك، ولا أريد رؤية آمالك تتفتت |
| Çılgınım düşündüğüm için... ~ ...aşkımın seni saracağını! | Open Subtitles | ♪ يا لي من مجنونة ♪ ♪ لمجرد التفكير ♪ ♪ بأن حبي ♪ |
| Ama seni düşündüğüm için beni eleştiremezsin, tamam mı! | Open Subtitles | لكن إياك أن تنتقدني على اهتمامي بك |
| Çalındığını düşündüğüm için ondan bulmasını rica ettim. | Open Subtitles | وطلبت منه البحث عنها لأنني خشيت أن تكون سُرقت |
| Bizi bu adadan kurtarabileceğini düşündüğüm için Jack'le gittim. | Open Subtitles | رافقتُ (جاك) لأنّي أؤمن أنّ بوسعه إخراجنا من هذه الجزيرة |
| Kötü bir anne olacağımı düşündüğüm için değil. | Open Subtitles | ولم يكن الأمر لأنّي ظننت نفسي سأكون أمًّا فظيعة |
| "Dr. Brennan Olsa Ne Yapardı?" ama bu sessizce düşündüğüm için, gereksiz bir resmiyet. | Open Subtitles | ماذا كانت الدكتورة برينن لتعمل لكن ذلك يبدو رسمي بلا داعي بما أنني أفكر به بصمت |