"düşünemiyor" - Traduction Turc en Arabe

• يفكر
• يفكّر
• لاتفكر
• ان تفكر
• يمكنه التفكير

Hey, haydi, dostum. Bak, kimse doğru dürüst düşünemiyor. Biz bir aileyiz.
بربك يا رجل، انظر لا أحد يفكر بشكل مستقيم نحن عائلة، صحيح؟

Seni istiyorum çünkü aklım sana tutuldu ve başka hiçbir şey düşünemiyor.
أريدكِ لأن عقلي إستفاد منكِ و امكنه أن يفكر باشياء لم يكن يفكر بها

Seni istiyorum çünkü aklım sana tutuldu ve başka hiçbir şey düşünemiyor.
أريدكِ لأن عقلي إستفاد منكِ و أمكنه أن يفكر باشياء لم يكن يفكر بها

Sapkın tutkularından başka hiç birşey düşünemiyor.
لأنه لا يستطيع التحكّم برغباته إنّه لا يفكّر بشيء آخر

- Düzgün de düşünemiyor. - Böyle gitmeyi hak etmiyor.
إنها لاتفكر بوضوح حتى إنها لاتستحق أن تكون هكذا

Oh, Bill, konuşacak daha hoş bir şey düşünemiyor musun?
اوه يا بيل, الا تستطيع ان تفكر فى شئ اكثر مرحا لنتحدث عنه ؟

-Doğru dürüst düşünemiyor. Hayatının hatasını yapmasına engel olmalıyız.
إنه لا يفكر بصورة صحيحة علينا أن نوقفه عن ارتكاب أكبر خطأ في حياته

Mantıklı düşünemiyor. Onu hayatının en büyük hatasını yapmadan engelleyelim.
إنه لا يفكر بصورة صحيحة علينا أن نوقفه عن ارتكاب أكبر خطأ في حياته

Şu anda düzgün düşünemiyor. Anladın mı?
انه لا يفكر بوضوح الأن هل تعرف ماذا اقول؟

Neden sevgilin kalbinden başka bir organıyla düşünemiyor?
لماذا حبيبك لا يفكر حتى بعضو آخر بجانب قلبه؟

Doğru düşünemiyor şu an. Tüm dava boyunca doğru düşünemedi.
إنه لا يفكر بشكل سليم، لم يفكر بشكل سليم منذ أن استلم هذه المهمة

Düzgün düşünemiyor.
إنه لا يفكر بشكل صحيح يريد أن يقضي عليهم فقط

Düzgün düşünemiyor. Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
إنّه لا يفكر جيّداً، نحن بحاجة لبعض المعلومات

Biriniz bile kendi kendine düşünemiyor mu?
أليس بإمكان واحد منكم أن يفكر بنفسه لمرة واحدة؟

Doğru düşünemiyor. Onu öldüremeyiz.
إنه لا يفكر جيداً نحن لا نستطيع قتله ببساطة

Mantıklı düşünemiyor. Tekrar deneyecek.
أنه لا يفكر بشكل صحيح سوف يحاول فعلها مجدداً

Onu duydun. Düzgün düşünemiyor anne.
.لقد سمعتيه , إنّه لا يفكر بشكلٍ صحيح يا أميّ

Şu anda karanlık bir çizgide, düzgün düşünemiyor.
هو في مكان مظلم الأن هو لا يفكر بأستقامه

İkna edemeyeceksin. Balboa düşünemiyor.
أنت لن تنال منه،بالبوا لا يفكر جيداً

O acı içinde. Damon, doğru düzgün düşünemiyor.
إنّه يتألّم، (دايمُن) إنّه لا يفكّر بوضوح.

Bunun büyük bir rica olduğunun farkındayım, bana hiçbir şey borçlu da değilsin ama kardeşim şu anda doğru düzgün düşünemiyor.
أدرك أن هذا طلب كبير وأنت لاتدين لي بأي شيء، لكن أختي لاتفكر بشكل طبيعي في الوقت الحالي.

Kendiniz düşünemiyor musunuz?
لا يمكنك ان تفكر بنفسك؟

Aşk, bir oğlan ve bir kız hakkında bir şeydi ve bu oğlan, karanlıkta şu kızın ellerini tutmaktan başka bir şey düşünemiyor.
..شىء حول الحب، وولد، وبنت وهذا الولد يمكنه التفكير فى لاشىء لكن تلك اللحظة يد البنت فى الظلام