Ters bir tepki oluşmadan insanlara güç kazandırmanın imkânsız olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أظن أنه من المستحيل اعطاء الناس قدرات بدون رد فعل جانبي |
İlk defa düşünmeye başladım, "Ben burada ne arıyorum?" diye. | Open Subtitles | للمرة الاولى بدأت افكر ما الذي افعله هنا؟ |
Biliyor musun bu aletsizin senden daha fazla espri anlayışı olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتعلم , بدأتُ أعتقد بأنّ ذلك التافه يملك حس فكاهة أفضل منك |
Dürüst olmak gerekirse onun bir efsane olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لكن بصدق بدأت أفكر أنه لا شيء أكثر من اسطورة |
Sonra düşünmeye başladım, belki bu sadece rastgele bir örnek. | TED | ولذا، بدأت بالتفكير حولها، حسناً، ربما تلك فقط عينة عشوائية. |
Annunzio'un ölümü ile hiç bir alakası olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت اعتقد انه لم تكن له اية علاقة بمقتل انوزيو |
Bu çalışmanın çokta parlak bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن بأن هذا ينجح لم تكن فكرة رائعة |
Yüzbaşının iki farklı silahla vurulduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أظن أنّها قُتِلَت بواسطة سلاحين مختلفين |
Tek verdiğin nasihatin bu olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أظن أنها النصيحة الوحيدة التي تملكها |
O gece şu "eski" faktörünü düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لاحقاً بتلك الليلة, بدأت افكر بـ عامل الرفيق السابق |
Bir gün, olabilecek tüm kötü şeyleri düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت افكر في ابشع الاشياء التي من الممكن ان تحدث لنا |
Bak, bahsetmek istedim ama sonra doğru olmayabileceğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أردت ان افعل .. ولكن فقط بدأت افكر في انه ليس بالعمل الصائب ان اقول لك |
Şimdiye kadar, bizim ihtiyardan daha çok kişiye "el atmışımdır" diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ولكن حتّى الآن، بدأتُ أعتقد بأنّي ضاجعتُ أكثر مما فعل والدي |
Bende düşünmeye başladım belki benim için başka bir kader var. | Open Subtitles | بدأت أفكر ربما يكون هناك خطة أخرى لي، وهو شيء محير |
Bu havyar satış makineleri ve Art-o-mat (hepsi birlikte) hakkında düşünmeye başladım. ve birkaç gerekçe, bir gece bir makineyi boyadım, | TED | بدأت بالتفكير حول هذا وآلة بيع الكافيار وآلة آرت أو مات معًا، ولسبب ما، كنت في ليلة ما أرسم آلة بيع، |
Bir süre sonra, Collinswood'daki dükkanda çok fazla vakit geçirdiğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بعد فترة، بدأت اعتقد انه لربما يمضى وقت طويل كئيب |
Birçok ortak noktamız olduğunu düşünmeye başladım. Sen ve ben. | Open Subtitles | بدأت أفكّر بأنّي وإيّاك متشابهان كثيرًا. |
Beyler, ben... Sınırı aştığımızı düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أيها السادة، بدأت أتساءل ما إذا كنا قد تجاوزنا حدودنا |
Nereden anlatmaya başlayacağımı bile bilmiyorum... ama senin yaşadığın şeylerin sadece... bir halüsinasyon olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف كيف أصيغ هذا في كلمات ولكن أنا بدأت أعتقد أن ما حدث لك كان. ليس فقط مجرد هلوسة. |
- Bu gezegendekilerin hiç konuk sever olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتعلم، بدأت أشعر بأن هذا الكوكب غير ممتع أجل |
Biliyor musun, artık benim hayatta... ondan daha başarısız olduğumu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | اتعرفي بدأت اظن انا افسدت حياته افضل ممايفسدها هو بنفسه |
Bizim duygusal olarak çok bağlanmamamız hakkında söylediğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت في التفكير حول ما قلته ان لا نتعلق عاطفيا |
Gergedan işinde bir uğursuzluk olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأتُ أشعر بأن النحس يلازمنا عندما نحاول اصطياد الكركدن. |
Açıkça itiraf etmem gerekirse, şöhretimin yerle bir olacağını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | اتعرف,انى بدات افكر ان سمعتى سوف تعانى مثل حطام سفينة |
Ve ben bunu senin kız arkadaşının yaptığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتدري؟ لقد بدأت أعتقد بان خليلتك هي من قامت بهذا |