Bu tobotların beyinlerini ya da onları nasıl dikkatli programladığımızı düşünmeyin, daha ziyade vücutlarına bakın. | TED | ولا تفكروا في عقولها أو كيف نبرمجهم بعناية، ولكن انظروا إلى بنياتهم. |
Sadece İHA'ları düşünmeyin. | TED | ولا تفكروا فقط بالمركبات الجوية بدون طيار. |
Evde bir kahramana ihtiyacınız olursa ne yapacağını artık biliyorsunuz iki defa düşünmeyin ve ona ulaşın: | Open Subtitles | ,الآن أنتم تعرفون,اذا احتجتم لبطل خارق في البيت لا تفكروا مرتان :اتصلوا به |
Botanikçi olduğumu düşünmeyin ama kalenin tek çiçeği bu. | Open Subtitles | لا تعتقد بأننى أصبحت عالم نباتات لكنها الزهرة الوحيدة فى هذة القلعة |
Daha önce gelmiş olsaydınız, peder. Lütfen böyle düşünmeyin... | Open Subtitles | لو أنك أتيت مبكراً قليلاً ..أرجوك لا تفكر |
Yerleşkede boşu boşuna öğrencilik yaptığımı düşünmeyin bile. | Open Subtitles | لا تظنوا أني بقيت تلميذ في المستوطنة للاشيئ |
Ve şehri terk etmeyi düşünmeyin bile çünkü her ikinizde cinayet araştırmasındasınız. | Open Subtitles | ولا تفكرا حتّى بمغادرة المدينة، لأنكما موضع تحري لجريمة قتل |
O sigarayı yakmayı düşünmeyin bile, Bayan Venable. | Open Subtitles | لا تفكرى حتى بإشعال هذه اللفافة سيدة "فانيبل" |
Hadi çocuklar gidelim. - Sakın geri dönmeyi düşünmeyin. | Open Subtitles | هيا ,يأولاد لنذهب ولا تفكروا أبداً بالترجع |
Çok düşünmeyin ve çok fazla özgün olmaya çalışmayın. | Open Subtitles | لا تفكروا كثيرًا ولا تحاولوا أن تكونوا أصليين للغاية |
Oda servisi yok, masaj yok hele kuru temizlemeyi düşünmeyin bile. | Open Subtitles | لا تطلبوا خدمة الغرف ، ولا التدليك ولا تفكروا حتى بغسيل الملابس الجاف |
Yukarıda öldürdüğünüz küçük bebeği düşünmeyin. | Open Subtitles | لا تفكروا بشأن الطفل الصغير الذي قتلناه هناك |
İkiniz de hareket etmeyin, konuşmayın, düşünmeyin. | Open Subtitles | حسناً، كلاكما لا تتحركان. لا تتحدثوا، ولا تفكروا عليَّ التحققُ من شيء. |
Ne kadar şanslı olduğumu sanmadığımı düşünmeyin sakın. | Open Subtitles | لا تفكروا ولو للحظةٍ أنَّني لا أعرفُ لكم أنا محظوظٌ |
Ama ailem için geçerli olduğunu asla düşünmeyin. | Open Subtitles | و لكن لا تعتقد أبدا أن هذا ينطبق على عائلتي |
Bütün New York'lular böyle kaba diye düşünmeyin lütfen. | Open Subtitles | أرجوك، لا تعتقد أن كل سكّان نيويورك وقحين. |
düşünmeyin şimdi türbülansı. | Open Subtitles | حاول أن لا تفكر بشأن الاضطرابات الجوية فحسب |
Bir daha bağımlılıkla yaşan bir insan gördüğünüzde onu alkolik veya keş olarak düşünmeyin -- bir insan görün; yardım eli uzatın; sevgi ve nezaket gösterin. | TED | ولذلك عندما ترى شخصاً مصاباً بالإدمان، لا تفكر في أنه سكير أو منبوذ أو أنه مدمنٍ أو معتدي انظر للشخص على أنه إنسان وقدِّم له المساعدة امنحه اللطف والتشجيع. |
Bu onu daha tahmin edilebilir kılıyor ama bir saniye için bile onu yakalamanın kolay olacağını düşünmeyin. | Open Subtitles | انه معتد متحفز جنسيا هذا يجعله اكثر قابلية للتنبؤ بتحركاته ولكن لا تظنوا للحظة |
Sırası gelmişken, bu acımasızlığımın kişisel başarısızlıkla alakası olduğunu düşünmeyin. | Open Subtitles | بالمناسبة، لا تظنوا أنني عابس بسبب عقدة ما |
Bu kentten uzaklaşmayı düşünmeyin. | Open Subtitles | ولا تفكرا بترك المدينة |
Bizleri patronmuş gibi düşünmeyin. | Open Subtitles | لا تفكرى بنا كرؤساء |
Kuşkuculuğu bir şey olarak düşünmeyin, hatta bilimi de. | TED | في العلم، لاتفكر في التشكك او حتى العلم كشيء. |
Hayır, bunu bir iş olarak düşünmeyin. | Open Subtitles | لا لاتفكري بالأمرعلى انه وظيفة |
Ne kadar uzun süre ayrı kalırsam kalayım öldüğümü düşünmeyin. | Open Subtitles | ليس مهما كم من الوقت سأتغيب لا تعتقدوا اننى مت |
O yüzden "İvme nedir?" diye sorduğumda hemen rakamları düşünmeyin. | Open Subtitles | لذا عندما اسأل, ماهو التسارع؟ لا تفكرو في الحال بالارقام |