Majesteleri, düşmanlarımızla ormanda işbirliği yapan haini bulduk. | Open Subtitles | سمّوك، وجدنا الخائن لقد كان يرافق أعدائنا |
Haklı... Bir araya gelip birleşerek gerçek düşmanlarımızla uğraşsak ya? | Open Subtitles | هو محق ، ألا يمكن أن نتحد ونركز على أعدائنا الحقيقيين؟ |
düşmanlarımızla barış yaparken, onları yok etmeyi başardın. | Open Subtitles | عن طريق التصالح مع أعدائنا تمكنت من قتلهم |
Bu sadece ebedi düşmanlarımızla olan savaşımızda başka bir gece. | Open Subtitles | إنَّها ليلة أخرى من المعركة المُستمرة مع أعدائنا الابديين. |
Evet, ve bir şey daha sevgili tanrım... düşmanlarımızla ilgili-- | Open Subtitles | نعم, و شيء آخر, يا إلهي ... عن أعداءنا .. |
Bizim gibi bir arada yaşama yanlılarının düşmanlarımızla bir arada bulunmayı bu kadar güç bulmasının oldukça ironik olduğunu itiraf etmem lazım. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أننى أجد الأمر مثيرا للسخرية، أننا نحن أنصار التعايش السلمى، نجد أنه من العسير للغاية أن نتعايش مع أعدائنا. |
İsrail açısından düşmanlarımızla görüşmemek büyük bir lükstür. | Open Subtitles | بالنسبة لاسرائيل، انها شيئ رائع عدم التحدث مع أعدائنا |
Şimdi, hayatta kalmak için en tehlikeli olan düşmanlarımızla savaşmamız gerek içimizdeki düşman. | Open Subtitles | الآن لكي ننجو يجب أن نقاتل أخطر أعدائنا العدو الداخلي |
Ancak düşmanlarımızla birlik olarak bize ihanet ettin. | Open Subtitles | لكنك خيانة لنا بالوقوف مع أعدائنا. |
Sadece düşmanlarımızla barışırız, lordum. O yüzden adına "barışmak" deriz. | Open Subtitles | نحنُ نصنع السلام مع أعدائنا يا مولاي لِهذا سمي "بصنع السلام". |
düşmanlarımızla konuşmanın başka bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | لدي طريقة أخرى للتحدث إلى أعدائنا |
- düşmanlarımızla anlaşma yaptın. - Ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | عقدت صفقة مع أعدائنا - سأفعل ما يجب فعله - |
- düşmanlarımızla anlaşma yaptın. - Ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | عقدت صفقة مع أعدائنا - سأفعل ما يجب فعله - |
Biz düşmanlarımızla anlaşma yapmamasını biliriz. | Open Subtitles | فنحن لا نصنع معاهدات مع أعدائنا |
"Dostlarımızla, düşmanlarımızla şu koca deniz ve yatağım. | Open Subtitles | و البحر العظيم مع أصدقائنا " " و أعدائنا ... و الفراش |
3 günde, kendi başıma Galya için işe koyulacağım ve düşmanlarımızla yüzleşeceğim. | Open Subtitles | في ثلاثة أيام، سأباشر (الغال) بنفسي وأواجه أعدائنا. |
Biz de düşmanlarımızla böyle ilgileniriz. | Open Subtitles | هكذا نتعامل نحن مع أعدائنا |
İşte düşmanlarımızla bu şekilde yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | سنتحدى جميع أعدائنا |
Başkan, sınır ötesindeki düşmanlarımızla mücadele etmek için durmadan çalışıyor ve Vali Conway'in değerlendirmelerindeki esas eksiklik olan on yılların tecrübesiyle Başkan-- | Open Subtitles | الرئيس يعمل بجهد كبير لمحاربة أعدائنا في الخارج وما يفتقده الحاكم (كونواي) في حكمة قراره هي عقود من الخبرة التي يمتلكها الرئيس... |
Evet, ve bir şey daha sevgili tanrım... düşmanlarımızla ilgili-- | Open Subtitles | نعم, و شيء آخر, يا إلهي ... عن أعداءنا .. |
Paul, eski istihbarat ajanlarından oluşan bir dolandırıcılık grubu için çalışıyordu kimi KGB, kimi STASI olan ve kendileri için iş yapan hep eski düşmanlarımızla yani. | Open Subtitles | كان بول يعمل لدى مجموعة فاسدة من العملاء السابقين بعضهم من الكي جي بي، وبعضهم من جهاز أمن الدولة ... كل أعداءنا السابقون |