"dışarıdayken" - Traduction Turc en Arabe

    • بالخارج
        
    • الخارج
        
    • في الخارِج
        
    • المنيعة المتجوّلة
        
    Unutmuşum. Sen dışarıdayken aramıştı. Open Subtitles نسيت إخباركِ، لقد إتصل عندما كنتِ بالخارج.
    Ben dışarıdayken hanımefendiyi görmeye gelen adam kimdi? Open Subtitles من هو الرجل الذى جاء لرؤية سيدتك عندما كنت بالخارج ؟
    Kahvaltı için dışarıdayken otel odamın altüst edilmesinden hoşlanmam da. Open Subtitles لأنى لا احب ان يتم تفتيش وسرقة غرفتى بالفندق وانا بالخارج
    O şeyler hala dışarıdayken atış talimi ve yanaşık düzen eğitimi yaptık. Open Subtitles اننا لدينا تمرين رماية ومسير عسكري بينما تلك الاشياء لازالت في الخارج
    Ama bu adam dışarıdayken büyük bir risk aldığını anlaman gerekiyor. Open Subtitles ولكنكِ تفهمين أنكِ تقومين بمخاطرة كبيرة بترك هذا الرجل في الخارج
    Bütün gece dışarıdayken kızkardeşine kim göz kulak oluyor? Open Subtitles من يعتني بأختك عندما تكون في الخارج طوال الليل؟
    Ben dışarıdayken anahtarı ofise bırakmış. Open Subtitles لقد أعادت المفتاح للمكتب عندما كنت بالخارج
    Sen dışarıdayken çocuğa bakması güzel bir şey. Open Subtitles بالطبع، من اللطف منها أن ترعى الأطفال وأنت بالخارج
    dışarıdayken biriyle konuştuğunuzu sandım da. Open Subtitles عندما كنت بالخارج اعتقد انى سمعتك تتحدث الى شخص اخر
    Hazır burada, dışarıdayken doğruları öğrenmeni isterim. Open Subtitles أريد أن أوضح لك شئ بينما نحن هنا بالخارج
    Umarım iyilerdir ama Jason dışarıdayken... Open Subtitles آمل أن يكونوا بخير لكن جيسون بالخارج هناك
    Adamların çoğu dışarıdayken yapmış olmalı. Open Subtitles سيدي لا بد أنه قام بذلك بينما كان الرجال بالخارج
    Dün siz dışarıdayken, sizin somonlarınızdan birini yedim. Open Subtitles ،بالأمس عندما كنتِ بالخارج تزورين أكلت علبة من السلمون
    Afedersiniz hanımefendi, bu siz dışarıdayken geldi. Open Subtitles لقد جاءت هذه الرسالة لكم عندما كنتم بالخارج.
    dışarıdayken, sesler duyduğuma yemin edebilirim. Open Subtitles عندما كنت فى الخارج أكاد اقسم اننى سمعت صوت
    Ev sahibem umursamaz, ama ben o dışarıdayken yapmamayı tercih ederim. Open Subtitles أعرف أن سيدتي لن تمانع لكني أفضل ألا أفعل بينما هي في الخارج
    Komik olan şey dışarıdayken dürüst bir adamdım, bir ok gibi düzgün. Open Subtitles أنت عبقرى الشئ المضحك أنى فى الخارج كنت رجل شريف
    Sizi buradayken koruyabilirim ama dışarıdayken yapabileceğim... fazla bir şey yok. Open Subtitles أنا استطيع حمايتكم هنا لكن لا يوجد ما أستطيع عمله في الخارج
    Ben dışarıdayken,kafasız bir mutant buraya girdi ve bir paket çaldı. Open Subtitles وبينما كنت في الخارج .. متحوّر عديم الرأس دخل المكان عنوةّ وسرق الطّرد
    Ve onlar dışarıdayken iğrenç bir samuray eve gelmiş. Open Subtitles بينما كانوا في الخارج جاء إلي المنزل ساموراي خبيث
    Çünkü dışarıdayken uyuşturucu kullanmazdı. Open Subtitles لأنهُ في الخارِج لَم يكُن لهُ تاريخ معَ تعاطي المخدرات
    Hele ki bağışıklar dışarıdayken ve bağışık olmayanlar Ramsey tarafından kandırılmışken. Open Subtitles ليس مع الجيوش المنيعة المتجوّلة (والغير منيعين المخدوعين من قبل (رمزي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus