"dışarısı" - Traduction Turc en Arabe

• بالخارج
• الخارج
• الجو
• الطقس
• الخارجي
• فالطقس

Tanrım, Dışarısı çok aydınlık, Pencereden dışarı bakınca başım ağrıyor.
يإلهي، الضوء ساطعٌ بالخارج مجرد النظر عبر النافذة يصيبني بالصداع

Dışarısı tamamen egzoz dumanı kaplı, hiçbir şey nefes alamaz.
كله دخان سيارات بالخارج لا شيئ يمكنه التنفس في ذلك

Bu binanın içindeki güneş ışığı miktarının Dışarısı güneşliyken, parlaklık miktarını belirtiyor.
تلك نسبة أشعة الشمس بداخل المبنى بالنسبة لسطوع الشمس عندما تسطع بالخارج

- Dışarısı kırk derecenin altında! - Dizi analizörü aşırı yüklü.
ـ أربعون درجة أقل من الخارج ـ شغل محلّل نظام التعاقب

Kapıyı aç, Dışarısı çok soğuk. Buradayım! Buradayım, yardım edin!
افتحي الباب فالجو بارد في الخارج هنا هنا , ساعدني

Dışarısı çok soğuk ama, ateş yakmayı beceremedim bir de.
ان الجو بارد جدا هنا ولم استطع ان اوقد النار

Ama Dışarısı karanlık ve gidecek başka bir yerimiz yok.
ولكن الجو مظلم بالخارج وليس لدينا مكان آخر لنذهب اليه

Dışarısı çok güzel, yatağa girmeden biraz hava almak iyi olur dedim.
الجو رائع بالخارج فكرت أن أشم بعض الهواء قبل النوم

Kalmak daha iyi. Dışarısı daha tehlikeli.
الامور خطيرة بالخارج من الافضل ان تبقى هنا

Dışarısı büyük su kütlesi ile dolu ve ben, Teksas çayırlarından geliyorum.
انها كتله ضخمه من المياه بالخارج هناك انا رجل ات من بلده بمروج تكساس

Hergün ayrı bir sürpriz. Dışarısı gerçekten çok garip.
كل يوم يحمل مفاجأة، إن الأمور غريبة حقاً هناك بالخارج

Çünkü Dışarısı Eskimo mezarlığı gibi.
لأن الطقس بالخارج يبدو كمقبرة بالإسكيمو.

Saat sabahın 3:00ü ve Dışarısı çok sessiz.
إنها الـ 3: 00 صباحا والجو هاديء جدا بالخارج لم أستطيع النوم

İçeri gelmek ister misin yoksa Dışarısı senin için daha mı iyi?
تريد الدخول أم أنك تفضل البقاء بالخارج ؟

Dostum, Dışarısı çok sessiz. Ama içeride çok gürültü var, biliyor musun?
يوجد هدوء هنا في الخارج ، هناك في السجن كان الصخب دائماً..

Bir basın ordusu bekliyor olacak. Sirk gibi olacak Dışarısı.
سيكون هناك تغطية إعلامية كبيرة في الخارج و ستزداد سوءاً

Dışarısı buz gibi ve onun bir yere gittiği yok.
البرد قارس في الخارج كما أنه غير ذاهب لأي مكان

Düşünüyordum da, o mekan çok pahalı ve Dışarısı da buz gibi.
كنتُ أتساءل هذا المطعم باهظ الثمن، كما أنّ الطقس باردٌ في الخارج.

Dışarısı çok güzel ve siz tüm günü ekrana bakarak geçiriyorsunuz.
الجو جميل في الخارج وأنتم قضيتم اليوم بأكمله في النظر للشاشات

Dışarısı soğuk, kafama ödül koyuldu ve arkadaşa ihtiyacım var.
الجو بارد بالخارج، وهناك ثمن على رأسي وأحتاج إلى أصدقاء

Dışarısı ile sürekli bağlantı içerisinde olacağız.
اننا سنكون على اتصال كامل وثابت بالعلم الخارجي

Lütfen, Richard, dikkatini ver. Dışarı çıkamayız. Dışarısı berbat durumda.
أرجوك ياريتشارد أعرني أنتباهك نحن لا نستطيع الخروج فالطقس بائس بالخارج