Bir organizasyona sahip olmayan Devlet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bazı şeyleri elde edemeyecegini bilerek degil ne yapılması gerektigini biliyordu. | Open Subtitles | ومع عدم وجود التنظيم الكافي وعلمه بأن وزارة الخارجية لم تستطع تنفيذ أمور كان هو يعلم ،جيدًا أنه لابد من تنفيذها |
- Hemen bir ekip gönder. Olanları Dışişleri Bakanlığı'na bildir. | Open Subtitles | اجلبي فريقاً أرضياً أخبري وزارة الخارجية متى ما اضطريتِ لذلك |
- Hemen bir ekip gönder. Olanları Dışişleri Bakanlığı'na bildir. | Open Subtitles | اجلبي فريقاً أرضياً أخبري وزارة الخارجية متى ما اضطريتِ لذلك |
Geç vakitte Dışişleri Bakanlığı'ndan.. ...birilerinin beni ziyaret etmesi hayra alamet değil. | Open Subtitles | عندما أتلقى زيارة من وزارة الخارجية بعد ساعات، أعلم أنّها ليست جيّدة |
Dışişleri Bakanlığı, doğruluğu olmayan bir son kullanıcı sertifikasını tasdik etmedi. | Open Subtitles | وزارة الخارجية لم توافق على أيّ شهادات مستعملة لم تكن صحيحة. |
Anlaşılan Suudi Dışişleri Bakanlığı Hollandalı yetkililerle arka kapılardan temasa geçmişler. | Open Subtitles | يبدو أن وزارة الخارجية السعودية تعمل بقنوات خلفية مع السلطات الهولندية. |
Yani Aaron Rawley, Dışişleri Bakanlığı'nda, Arcadia için çalışan bir köstebekmiş. | Open Subtitles | لذلك كان هارون راولي هو الخلد لأركاديا يعمل داخل وزارة الخارجية |
Yani Aaron Rawley, Dışişleri Bakanlığı'nda, Arcadia için çalışan bir köstebekmiş. | Open Subtitles | لذلك كان هارون راولي هو الخلد لأركاديا يعمل داخل وزارة الخارجية |
Dışişleri Bakanlığı'nın dış siyasette saf dışı bırakılmasının bir örneği daha. | Open Subtitles | مثال آخر من وزارة الخارجية لتعاملاتها البعيدة عن نقاش السياسة الخارجية |
Dışişleri Bakanlığı henüz karar vermedi. Belki bir iki güne verir. | Open Subtitles | لا قرار بعد من وزارة الخارجية ربما خلال يوم أو يومين |
Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar Dışişleri Bakanlığı santralini kilitlemiş. | Open Subtitles | لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم |
Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar Dışişleri Bakanlığı santralini kilitlemiş. | Open Subtitles | لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم |
Kötü bir isminiz var, Dışişleri Bakanlığı. Bu, Dışişleri Bakanlığı değil. | TED | لذلك اسم قسمكم ليس مناسبا, وزارة الخارجية الأمريكية, هذه ليست وزارة الخارجية, |
Britanya Dışişleri Bakanlığı'nda Ortadoğu Barış Süreci birimini yönettim. | TED | فقد كنت أترأس قسم السلام في الشرق الأوسط في وزارة الخارجية البريطانية. |
İlerleme, istediğimden daha yavaş. Dışişleri Bakanlığı bana zorla bir stajyer verdi. | Open Subtitles | التقدم أبطأ مما أريد، وأُجبر عليّ متدرب جديد من طرف وزير الخارجية. |
Korkunç yerlere seyahat edeceğim. Geçen sene, Dışişleri Bakanlığı | Open Subtitles | واسافر الى مكان مخيف بالفعل في العالم الماضي قسم الولاية بلغ |
Merhaba. Ben ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Evan Conover. | Open Subtitles | مرحباً، أنا إيفان كونوفير بوزارة الخارجية الأمريكية |
Aniden, Dışişleri Bakanlığı telgraflarının ilk bölümünün yayımlanmasından sadece iki gün sonra | Open Subtitles | فجأة، بعد يومان فقط من نَشّر، الدُفعة الأولي من برقيات وزارة الخارجيّة |
Dışişleri Bakanlığı, ayrılmadan önce pasaportları yok etmeni istiyor. | Open Subtitles | وزارة الشؤون الخارجية طلبت مني حرق جوازات سفرهم قبل المغادرة |
Dışişleri Bakanlığı'ndaki ineklere indirdiğim yumruk hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | هل تعجبك اللكمة الخفيفه على وزارة الخارجيه و مكتب الكامنولث؟ |
Dışişleri Bakanlığı'yla aramda köprü olacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعول عليك أن تكون رابطي لوزارة الخارجية. |
Dışişleri Bakanlığı için bir güvenlik incelemesi yapıyor. | Open Subtitles | إنها تؤدي مراجعة أمنية لصالح إدارة الولاية |
Bunu resmi yollarla Dışişleri Bakanlığı'na şikayet edeceğim. | Open Subtitles | أقدّم شكوى رسمية حول هذا بواسطة الوزارة الخارجية. |
Hükûmet, Dışişleri Bakanlığı ve Majestelerinin basın sekreterliğiyle yapılan görüşmelerden sonra | Open Subtitles | بعد إجراء المشاورات مع الحكومة ووزارة الخارجية والسكرتير الصحافي الخاص بجلالتها |
Daniel Amca Obamanın Dışişleri Bakanlığı'nda çalışıyor. | Open Subtitles | العم (دانيال) يعمل في وزارة خارجية (أوباما) |
O Dışişleri Bakanlığı çalışanı, iner inmez bizimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | عميل "وكالة الأمن الوطني" يود منّا أن نلاقيه فور هبوطنا بالطائرة |
Zor bir zamanda Dışişleri Bakanlığı yapıyorum. | Open Subtitles | أنا وزير خارجية في وقت صعب |
ABD Dışişleri Bakanlığı'na mensup birisini öldürmek bu koşullardan olsa gerek. | Open Subtitles | قد أقول أن قتل موظيف في الخارجية محسوب |