Dikkatin dağıldığı için mi ben, tamamlayamadım? | Open Subtitles | ألهذا السبب لم نُكمل الجماع لأنّك كُنتِ مُشتّتة الذهن ؟ |
Toby'le olan meselesi nedeniyle dikkatinin dağıldığı açık. | Open Subtitles | مُشتّتة بوضوح بسبب مُشكلتها مع (توبي). |
Hepimiz, performansın yüksek ve öğrenme olanaklarının eşit bir şekilde dağıldığı sağ üst dörtlükte olmak isteriz. | TED | جميعنا نرغب بأن نكون بالربع العلوي الأيمن، حيث الكفاءة قوية وفرص التعليم موزعة بالعدل. |
Onun kafasındaki ideal evren hava moleküllerinin her yere eşit oranda dağıldığı yapıya benzer bir yapıdaydı -- tüm molekillerin dağıldığı bir yapı. | TED | لذا ففكرته عن كون طبيعي كانت جزيئات هوائية موزعة بالتساوي في كل مكان-- الجزيئات هي كل شئ. |