Beyaz, engelsiz bir erkeğim; ayrıcalık dağının neredeyse tepesinde oturuyorum. | TED | أنا رجل أبيض وقادر جسديًأ جالس حوالي القمة من جبل من الامتيازات |
Dünyanın en yüksek dağının en yüksek zirvesine... dünyanın gökyüzü ile buluştuğu, ve Şafak Tapınağının olduğu yere. | Open Subtitles | إلى قمة أعلى جبل فى العالم حيث تتقابل عنده الارض والسحاب إلى معبد الفجر |
Yarın Tanrı'nın kutsal dağının eteklerindeki yaylalara çıkacağız. | Open Subtitles | غدا سنذهب إلى المراعى العليا تحت جبل الله المقدس |
Topachau dağının kayalıklara doğru sonsuz bir uzantısı var.. | Open Subtitles | جبال " تابوتشو " الشرقية المواجهة مكشوفة بالكامل بالمنحدرات |
Yarın Tanrı'nın kutsal dağının eteklerindeki yaylalara çıkacağız. | Open Subtitles | غدا سنذهب إلى المراعى العليا تحت جبل الله المقدس |
Karanlığın gölgesi Zeytin dağının bir ucundan diğer ucuna sanki tüm Osmanlı İmp.'luğunu içine alacak bir mezar gibi genişliyor ve derinleşiyordu. | Open Subtitles | عبر جبل الزيتون تتعمّق وتتوسّع ظلال المساء مثل قبر يمتص كلّ الإمبراطورية العثمانية |
Babam, Rey Near dağının zirvesine 200m kala ayağını kırmıştı. | Open Subtitles | أبي كسر رجله على بعد 700 قدم من قمة جبل ما |
Hikâyenin sonunda elinde bir bıçak ve kollarında karısını cesediyle bir inci dağının üzerinde oturuyor. | Open Subtitles | وفى نهاية القصة ، يجلس على جبل من اللألىء وفى يده سكين غارقة فى الدم وزوجته على يده |
Olimpos dağının zirvesindeki tahtından, tüm insanlara ve tanrılara hükmedecekti. | Open Subtitles | فسوف يحكم الرجال و الآلهة من فوق عرشه على قمة جبل الأوليمب |
Güzel malzeme arayışına çıktıklarını ve hatta Jiri dağının zirvesine kadar bisikletle gittiklerini duydum. | Open Subtitles | آه، إنها الشخص الذي يذهب إلى أعلى جبل جي لي بحثاً عن الأعشاب السرية المستخدمة في بعض الوصفات، صحيح ؟ |
Neden zamanı geldiğinde bu şeyi kıyamet dağının içine atmak için... senin küçük parmaklarından birini kesmek zorunda... kalacakmış hissine kapılıyorum? | Open Subtitles | لم لدي الشعور أنه حينما يَحِينُ الوقت سوف أضطر لقطع أَحَدِ أصابعك لأرمي هذا الشيئ في جبل الهلاك ؟ |
Ste-Geneviève dağının ve sık sık kabaran Bièvre nehrinin bulunduğu 5. bölgede bir 4X4. | Open Subtitles | عملي جداً أن تملك سيارة دفع رباعي في منطقة باريس الخامسة يوجد بها جبل سان جونفييف، و لابييفر الضخم. |
Tapınak dağındaki o kubbenin yerinde durmayacağından ve tapınak dağının bize geri döneceğinden nasıl eminsem, bacaklarının kopmasında bizzat payım olan aynı katillerin, bunu hak ettiklerinden de eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن قبة الصخرة لن تبقى على جبل الهيكل وجبل الهيكل سيعود لنا |
Şimdi burada gördüğünüz her şey sadece buz dağının görünen kısmı. | Open Subtitles | كل ما تراهم يعيشون هنا الأن في قمة جبل الجليد |
Dün basın konferansında bahsettiklerim buz dağının görünen kısmıydı. | Open Subtitles | الإعلان الذي قمت به أمس كان مجرد قمة جبل الجليد |
Şu andan itibaren beş parmak dağının tuzağına düştün. Hatalarını telafi edene kadar. | Open Subtitles | ومِنَ الآن، ستُحاصر تحت جبل الأصابع الخمسة حتّى تُصحيح أخطائك. |
Panama'daki Baru dağının yamaçlarında yetiştirilen çekirdekleri el presinden geçirerek hazırladım. | Open Subtitles | أنا تعاملت بنفسي باستخدام حبوب نمت في الظل من أشجار الجوافة على منحدر جبل بارو في بنما |
Onu Clare dağının oradaki taş bir duvarın arkasına gömdü. | Open Subtitles | (لقد دفنهُ عميقاً في جبال (كلير خلفَ جدارٍ من الأحجار |
Ama okul bırakma krizi buz dağının sadece görünen kısmı. | TED | ولكن أزمة الانقطاع الدراسي هي مجرد غيض من فيض. |
Her geçen gün, onu Kıyamet dağının ateşlerine biraz daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل يوم يقترب من نيران "ماونت دوم" |
Gerçekte, ya çok daha derindeki bir sorunun belirtisi ve buz dağının görünen kısmıysa? | TED | في الحقيقة ، ماذا لو كانت السمنة مجرد عرض لمشكلة أكثر عمقاً كما لو كانت السمنة مجرد قمة الجبل المخفي و المغطى بالجليد؟ |