Matt ve ben babamızla birlikte bu Dağlara defalarca geldik. | Open Subtitles | الآن، مات وانا اتينا لهذه الجبال مع والدينا كل حياتنا |
O Dağlara giden hiçbir Claymore canlı olarak geriye dönemez. | Open Subtitles | لا احد من الكلايمور عبر هذه الجبال و عاد سالما |
Ruhlarımızı kurtarmak için bizi Dağlara doğru sürükleyen gibi bir şey oluyor. | Open Subtitles | أن نسحب أنفسنا إلى الجبال ونحاول إنقاذ أرواحنا شيء من هذا القبيل |
Uykumuz kaçtığı için Dağlara doğru bir yolculuk yapalım dedim. | Open Subtitles | وبما أنّ النعاس لم يداهمنا بعد, اقترحت الذهاب إلى الجبل. |
Ekibin geri kalanıyla buluşmak için Dağlara doğru geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعود إلى الجبل نأخذ مكاننا مع باقي الفريق |
Dağlara kaçıp arkamıza bakmayacağız. | Open Subtitles | إصنع أقصر خط للجبال و لا تنظر أبدا للوراء نجرى ؟ |
Dik durup para kazanmak istiyorsan, o zaman Dağlara geri git. | Open Subtitles | إذا تريد أن تكسب مال يُعمر طويلاً، إركب راجعًا إلى الجبال. |
Dağlara hükmedemedik belki ama artık demiryollarımız kolayca içlerinden geçiyor. | Open Subtitles | لا يمكننا قهر الجبال ولكن سككنا الحديدية الآن تعبرهم بسهولة |
Bu Dağlara sahip değil tıpkı bize sahip olmadığı gibi. | Open Subtitles | هوو تعلمون، انه لا يملك هذه الجبال تمـاما كما يمتلـكنا |
Kansas'ta tanıştık, düz bir yerde yaşıyoruz, bu yüzden Dağlara geliyoruz. | Open Subtitles | نحن رجال من كانساس نعتاش على فطيرة لذلك إنتقلنا إلى الجبال |
İşte Ann'in istediği bu. O dışarıda kanoculuk yapıyor olmak istiyor. O dışarıda Dağlara tırmanıyor olmak istiyor. | TED | هذا ما ارادته آن ، أرادت ان تكون بالخارج تجدف، ارادت ان تتسلق الجبال. |
Çiçeklere onun adı veriliyor, Dağlara onun sloganları yazılıyor. | TED | حتى الازهار قد سميت باسمه ، و تم نحت شعاراته على الجبال. |
Ben çocukken bu gölde yüzmeyi öğrendim ve okuldan sonra her gün Dağlara tırmanırdım. | TED | عندما كنت طفلاً، تعلمت السباحة في هذه البحيرة وتسلقت الجبال يومياً بعد المدرسة. |
Altı ay ölüm gibi geçti ve ben o treni doğrudan Dağlara sürdüm. | TED | لقد كانت ستة أشهر من الموت وركبت ذلك القطار المتجه إلى الجبل |
Bu mimari bir model, küçük Dağlara ve küçük vadilere benziyor. | TED | نموذج عمراني، يشبه الجبل والوديان الصغيرة. |
Dağlara bir uçak düşmüş, haberin var mı? | Open Subtitles | هناك طائرة تحطمت على الجبل,هل علمت بهذا ؟ |
Falkon, herkes ya kaçtı ya da öldü bu yüzden beni yarın Dağlara sen götüreceksin. | Open Subtitles | فالكون نظرا لموت أو هروب كل الأ خرين عليك إصطحابي للجبال غدا |
Gidiyoruz. Seni Dağlara götüreceğiz dumanlı ayı. | Open Subtitles | هيا بنا نعيدك للجبال أينما كنت أيها المدخن |
Dağlara çıkarak başka kabileler aramalıyız. Dağlarda zebaniler var... | Open Subtitles | ـ ينبغي أن نذهب للجبال نبحث عن القبائل الأخرى ـ يوجد وحوش بالجبال |
Nehrin karşısındaki Dağlara ya da, eğer mali güçleri yeterse, deniz kıyısına. | Open Subtitles | بعيدا على التلال الباردة المشرفة على النهر أو عندما يمكنهم تحمل التكاليف يرسلونهم للساحل |
Bu su, yüzlerce kilometre uzaktaki Dağlara yağmur olarak düşmüştü. | Open Subtitles | هذا الماء يسقط علي هيئة مطر فوق جبال تَبعُد أكثر من مئة ميل. |
Baba, yarın Dağlara çıkacak mıyız? | Open Subtitles | هل سنذهب للجبل غداً ، يا أبى ؟ |
Yürüyen Dağlara kaçtığını duydum. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّها هَربتْ إلى الجبالِ المُتَجوِّلةِ |
Ve Dağlara kaçtım. | Open Subtitles | ولقد هِمتُ على وجهي في الجِبال |
Öyleyse Dağlara yürüyüşe çık. | Open Subtitles | تنزّهي إذن في أعالي الجبال. |
"Dağlara çıktım... ve Vaat Edilmiş Toprakları... gördüm." dediği konuşma. | Open Subtitles | ذلك الخطاب حيث يقول لقد كنت بالجبال ورايت الارض الموعده |
Lanet olası uçak Dağlara çarptı ve bokluk yok öyle mi? Bak dostum, haydi ama... | Open Subtitles | الطائرة اللعينة اصطدمت بالجبل! |