Bunun da ötesinde bu bizim kültürel kimliğimizin bir parçası, sadece Amerikanın değil batılı toplumların ve dünyadaki demokratik toplumların kültülerinin. | TED | أبعد من ذلك هي جزء من هويتنا الثقافية ليس فقط في أمريكا لكن في المجتمعات الغربية وفي المجتمعات الديموقراطية حول العالم. |
Bunun da ötesinde, internete geri dönersek aslında bazı hükümetlerin siber alemi propoganda amaçlı kullanmada uzmanlaştıklarını göreceksiniz. | TED | لكن حتى أبعد من ذلك، رجوعاً الى الإنترنت، ما يمكنكم رؤيته واقعاً أن حكومات محددة قننت إستخدام الإنترنت لأغراض الدعاية. |
Ama bu robotunuz tüm Dünya'nın fizik biliminin toplam kaynaklarının da ötesinde. | Open Subtitles | مع ذلك، فإن ابتكار هذا الروبوت أبعد من متناول العلوم الكونية لعلماء الأرض مجتمعين |
Bunun da ötesinde, gerçek dünya ya da görev hem bilinmez hem de çok çeşitlidir. | TED | وأكثر من ذلك، فإن العالم الخارجي، أو المهمة، على حدٍ سواء غامضة ومتغيرة. |
Bunun da ötesinde; semboller, sesler ve hedefler arasındaki bağlantıyı öğrenmeye başladılar. | TED | وأكثر من ذلك، بدآ تعلم الربط بين الرموز والأصوات والأشياء. |
Bunun da ötesinde, çözülmesi gereken bir problem. | TED | وأكثر من هذا، فهي مشكلة يجب أن تنتهي الآن. |
Hayir, bu kanun degil. Bu ahlak kurallarinin da ötesinde. | Open Subtitles | كلا, إنه ليس قانوناً إنه أبعد من ميثاق الأخلاقيات |
Bence bu, barış sağlamanın da ötesinde. | Open Subtitles | أظنّ أنّ هذا الأمر حيال ما هو أبعد من الخير الأعظم |
Ama şunu anladığından emin ol benim menzilim bu duvarların da ötesinde. | Open Subtitles | بأن يداي تصل أبعد من تلك الجدران حاضر أخي |
Gezegenimizde ya da ötesinde, bilim doğayı her yönüyle keşfediyor. | Open Subtitles | العلم يستكشف جميع جوانب الطبيعة، سواء على كوكبنا أو أبعد من ذلك، |
Gerçek olağandışı özverili merhameti bu çemberin çok daha dışındadır, hatta geniş çemberindeki eş-dostlarının da ötesinde sosyal çemberlerinin dışındaki insanlardan tamamen yabancı insanlara kadar. Tıpkı beni kurtaran adam gibi. | TED | يمتدُ تعاطف الإيثاريين النادر في الواقع إلى أبعد من تلك الدائرة، حتى إلى أبعد من دائرة معارفهم الواسعة إلى أشخاص خارج دائرتهم الإجتماعية تماماً.، إلى الغرباء كلياً، تماماً مثل الرجل الذي أنقذني. |
Sevdiğim oyunlar... oyunların da ötesinde. | Open Subtitles | الألعاب التي أحبها تذهب أبعد من الألعاب |
Ve bu şehir gidip bir eyaleti ilhamlandırabilir ve bu eyalet bir milleti ilhamlandırabilir ve bunun da ötesinde, erkeklerin sağlığının yüzünü değiştiren evrimsel bir hareket yaratabilirsiniz. | TED | وهذه المدينة إستطاعت الإستمرار للتأثير على ولاية ، وهذه الولاية إستطاعت الإستمرار للتأثير على أمة ، و أبعد من ذلك ، إستطاعت خلق حركة عالمية تقوم على تغيير وجه صحة الرجل . |
Bunun da ötesinde, gelişmekte olan dünyaya, çok geç olmadan bu değişimi yaşamaları için yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | وأكثر من هذا، المساعدة في تطور العالم وتخطي نقطة التحوّل قبل أن يفوت الآوان |
Bunun da ötesinde, evlilik zor bir iş. | TED | وأكثر من ذلك، الزواج عمل صعب. |