"daha fazla değil" - Traduction Turc en Arabe

    • ليس أكثر
        
    • لا أكثر
        
    • ليس أطول
        
    Benden nefret ettiğini biliyorum Zeyna... kendimden nefret ettiğimden daha fazla değil. Open Subtitles أعلم بأنك تكرهيني ليس أكثر مما أكره نفسي
    Biz tatillerde yılda birkaç defa gideriz, daha fazla değil. Open Subtitles ربما نذهب إلى هناك خلال العطلات مرتان في السنة, ليس أكثر
    En iyi vuruş mesafesi 50 metredir, daha fazla değil. Open Subtitles أفضل مسافة لإطلاق النار 50 متراً ليس أكثر
    - Çağıracağım tanık salonda değil. - Üç dakika. daha fazla değil. Open Subtitles ــ شاهدي القادم ليس في قاعة المحكمة ــ ثلاث دقائق، لا أكثر
    Beş dakika. On dakika... daha fazla değil. Sonra... ben yokum. Open Subtitles خمس أو عشرة دقائق لا أكثر وبعد ذلك سأختفي من حياتك
    daha fazla değil. Geçen gece birkaç tur fazla attırdık ve her çatıdan dışarıya gitmeyi denedi. TED لا أكثر. الليلة الماضية جعلتها تدور دورات بعض الدورات الفائضة عن اللزوم. و لقد حاولت أن تصدم السطح أيضاً.
    Bir araya getirmek bir ay zaman alıyordu. daha fazla değil. Open Subtitles يستغرقلمَّالشملشهراًعادةً، ليس أكثر من ذلك
    Aynı durumda olan her erkekten daha fazla değil. Open Subtitles ليس أكثر غيرة من أيّ رجل آخر سيكون في نفس الموقف.
    Kanamayı durdurup yarayı sarman için burada yeterince kalacağız ama daha fazla değil. Open Subtitles سنتوقف فترة طويلة لكي توقفي نزيفه وتضميد جراحه، ليس أكثر من هذا
    5 bin sterlin beni en fazla birkaç ay idare ederdi, daha fazla değil. Open Subtitles خمسة الآلاف ستشتري لي شهر او شهرين ليس أكثر من ذلك
    - Daha önce olduğundan daha fazla değil. - Bu ne anlama geliyor? Open Subtitles ليس أكثر من السابق - ماذا يفترض أن يعني هذا ؟
    Ralph'la sadece on dakika beraber olduk, daha fazla değil. Open Subtitles لقد كنت مع "رالف" لمدة عشرة دقائق ليس أكثر
    Senden daha fazla değil. Open Subtitles ليس أكثر منك ليس أكثر من اخلاصك
    Senden daha fazla değil. Open Subtitles ليس أكثر من قدرتكَ على مواجهتها
    Ama odadan sadece bir, iki dakika için ayrıldı, eminim daha fazla değil. Open Subtitles ولكنها كانت خارج الغرفة لدقيقتين فقط لا أكثر
    Sadece üç günlük yiyeceğimiz kaldı. daha fazla değil. Open Subtitles لا نمتلك طعاما يكفي إلا لثلاثة أيام لا أكثر
    Gürültü yapmayın. Ben gidiyorum. daha fazla değil. Open Subtitles لن أسبب لكِ ضوضاء, سأغادر لا أكثر من ذلك
    daha fazla değil, sadece 1 yıl içinde dünyamız yok olacaktı. Open Subtitles خلال سنة ,لا أكثر, عالمنا سيكون قد انتهى.
    Ülkemdeki çoğu politikacı, uyuşturucu savaşından vaz geçmek, . daha fazla değil, daha az insanı hapsetmek istiyor. Amerikalı olarak gururla diyorum ki, artık esrar politikalarındaki düzenlemelerle önderlik ediyoruz dünyaya. TED معظم السياسين في بلادي يريدون دحر الحرب على المخدرات الآن ولكن بالقليل من الأشخاص في السجون لا أكثر وإنني كأمريكي فخور بأن أقول بأننا الآن نسبق العالم بإصلاح سياسات الماريجوانا
    Gücümün yettiği kadar ama, daha fazla değil. Open Subtitles بقدر ما تتيحه لي وسائلي, لا أكثر
    -Kesinlikle daha fazla değil. Open Subtitles في الواقع ليس أطول من ذلك تحديداُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus