"daha iyi bir yere" - Traduction Turc en Arabe

    • لمكان أفضل
        
    • مكان أفضل
        
    • فى نقطة صعبة
        
    • مكان افضل
        
    • مكانٍ أفضل
        
    Metanetli ol, Marge. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. Open Subtitles كوني قوية يامارج أنا متأكد أنه ذهب لمكان أفضل
    Hayır, sadece düşündün de sizi daha iyi bir yere gönderebiliriz. Size daha iyi bakabilecekleri bir yere. Open Subtitles كلا ، أرى بإمكاننا إرسالكما لمكان أفضل حيث ستلقيان عناية فائقة
    daha iyi bir yere gideceğime inandığın sürece, ölüm o kadarda kötü değil. Open Subtitles الموت ليس سيئاً مادمت تؤمن بأنني سأذهب لمكان أفضل
    %100 eminsin ki öldükten sonra, daha iyi bir yere gideceksin. Open Subtitles كنت واثقا مائة بالمائة انك بعد الموت ستذهب الى مكان أفضل
    Nasıl hissettiğini biliyorum, ama bir de şu yönden bak. daha iyi bir yere gitti. Open Subtitles أعرف ما هو شعورك, لكن فكر في هذا ذهب إلى مكان أفضل
    Ama daha iyi bir yere gelmek, dediğin gibi, benim seçmem demek. Open Subtitles ولكن كونى فى نقطة صعبة كما تسميها انت هو ما اخترت ان اكون فيه
    Bu çapta biri olunca ya daha iyi bir yere inanırsın, ya da suçlulukla yaşarsın. Open Subtitles بسبب مكانته اما ان تصدق انهم في مكان افضل او ان تعيش مع الشعور بالذنب
    Aklıselim, gerçeklerle desteklenen bir tartışma bizi çok daha iyi bir yere taşıyacaktır. Open Subtitles حوار فعّال مبني على الحقائق يقودنا فيما بعد لمكان أفضل.
    Havaalanlarının en iyi yanı daha iyi bir yere gitmek için oradan gitmendir. Open Subtitles الشيء الجيد الوحيد حول المطارات هو تركهم لمكان أفضل
    Eğer devrilmişse o kişinin daha iyi bir yere gittiğini gösterir, tamam mı? Open Subtitles وإنْ كانت مقلوبة فهذا يعني أنّ روحه مضت لمكان أفضل فهمتِ؟
    daha iyi bir yere gitmek için ölmene gerek yok ki. Open Subtitles لا يتوجب عليك الموت لتذهب لمكان أفضل
    "Üvey annem Leydi Crawley'in daha iyi bir yere gittiğini üzülerek bildiririm." Open Subtitles "يؤسفني أن أخبرك أن زوجة أبي السيدة "كرولي" ذهبت لمكان أفضل
    daha iyi bir yere gideceğine inanıyorum. Open Subtitles لازلت أعلم أنك ستذهب لمكان أفضل
    - Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. Open Subtitles أنا واثقة أنها ذاهبة لمكان أفضل
    Pazarlığın sana ait kısmını vermeye başladığın zaman seni kalacak daha iyi bir yere aldırabilirim. Open Subtitles ربما أقدر على نقلك إلى مكان أفضل ومريح لا يمكنك عرض شيء يساوي قيمة المعرفة التي أمتلكها
    -Ruhları daha iyi bir yere gidecek. -Bunu daha önce de duymuştum. Open Subtitles أرواحهم ستذهب إلى مكان أفضل سمعت ذلك قبل الآن
    Ayrıca, daha iyi bir yere gittiklerini düşünüyorum. Open Subtitles إلى جانب , أننى أعتقد بانهم يذهبون إلى مكان أفضل
    Her konuda haklıydın. Seni daha iyi bir yere götürmeliydim. Open Subtitles لقد كنتِ محقة بشأن كل شيء كان يتوجب على أن آخذكِ إلى مكان أفضل
    Randy bizi daha iyi bir yere getirmeye çalışırken, ...adı Pablo olan adam da Katalina'nın hayatını daha iyi bir yere getiriyordu. Open Subtitles فيما كان يساعدنا راندي لبلوغ مكان أفضل كان رجل يدعى بابلو يساعد كاتالينا في الأمر نفسه
    Bir dahaki sefere daha iyi bir yere gideriz. Open Subtitles سوف آخذك الى مكان أفضل في المرة المقبلـة
    Burada oluş nedenim seni ve arkadaşlarını daha iyi bir yere getirmek. Open Subtitles وجودى هنا وضعط ووضع زملائك فى نقطة صعبة
    Bu çapta biri olunca ya daha iyi bir yere inanırsın, ya da suçlulukla yaşarsın. Open Subtitles بسبب مكانته اما ان تصدق انهم في مكان افضل او ان تعيش مع الشعور بالذنب
    Nihayet daha iyi bir yere taşınabileceğim. Open Subtitles بأمكاني أخيراً أن أنتقل إلى مكانٍ أفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus