| Açlığın darbesi bir boynuzlu boğanın darbesinden daha kötüdür. | Open Subtitles | بأن إصابة المرء بالجوع ، أسوأ من إصابتة بقرني الثور |
| Kafeste, adamım, bir polis...bebek tecavüzcüsünden daha kötüdür. | Open Subtitles | في السجن الشرطي هو أسوأ من معتد على الأطفال |
| Ama kendi ırkına ihanet ederek cinsi bozuklarla işbirliği yapan... senin gibi bir fahişe... bir zenciden çok daha kötüdür. | Open Subtitles | ولكن عاهرة مثلك تختلطين بالهجناء وتخونين أبناء جنسك هذا يجعلك أسوأ من العاهرة |
| Devler çok daha kötüdür. Yeni soyulmuş derinizden kendilerine elbise yaparlar. | Open Subtitles | أما الأوجر، فهو أسوأ بكثير سيصنع حساء من جلدك المسلوخ |
| Ama güven bana burada kalmak oradaki herhangi bir şeyden daha kötüdür. | Open Subtitles | لكن ثق بي البقاء هنا أسوأ بكثير مما هو موجودٌ هناك |
| Bu ülkede kurt öldürmek insan öldürmekten daha kötüdür. | Open Subtitles | في هذا البلد قتل الذئاب أسوا من قتل البشر. |
| İçkili en iyi gününüz, ayık en kötü gününüzden daha kötüdür. | Open Subtitles | أفضل يوم تشربين به هو أسوء من أسوء أيام الإقلاع عن الشرب |
| Araba yarışı acemilere göre değildir, yarışıp da kazanamamak hiç yarışmamaktan daha kötüdür. | Open Subtitles | لأن سباق العربات ليس رياضة الهواه ولكن إذا إشترك و لم يفز سيكون ذلك أسوأ من عدم الإشتراك |
| Belki de bilememek bilmekten daha kötüdür... | Open Subtitles | لكن عدم المعرفة قد تكون أسوأ من المعرفة. |
| Anne, bilmelisin ki birşeyin üstünü kapatmak suçu işlemekten daha kötüdür. | Open Subtitles | أمي,عليكِ أن تعرفي بأنّ التغطية دائماً أسوأ من الجريمة |
| Araba yarışı acemilere göre değildir, yarışıp da kazanamamak hiç yarışmamaktan daha kötüdür. | Open Subtitles | لأن سباق العربات ليس رياضة الهواه ولكن إذا إشترك و لم يفز سيكون ذلك أسوأ من عدم الإشتراك |
| Bir Hıristiyan kaçırmak, bir kaçağı saklamaktan daha kötüdür. | Open Subtitles | هذه أمريكا، إختطاف مسيحية أسوأ من إيواء هارب |
| Bir soruşturma dedikodusu çoğunlukla bir sonuçtan daha kötüdür. | Open Subtitles | انتشار شائعة التحقيق غالبًا يكون أسوأ من التحقيق نفسه |
| Sonra yine aynı yerde uyanırsın, ve bu bir önceki günden daha kötüdür. | Open Subtitles | ثُمّ تستيقِظ ... وتعود لِنفسِ المكان ويكون هذا أسوأ من اليوم الذي قبله |
| Bence boşa harcanmış bir hayat ölümden daha kötüdür. | Open Subtitles | في رأيي، أن الحياة التي ضاعت هباءً أسوأ من الموت |
| Ve lezbiyen topluluğunda utanç duymak köpek sahibi olmamaktan daha kötüdür. | Open Subtitles | واحراج المجتمع المثلي هو أسوأ من عدم امتلاك كلب. |
| Böyle durumda vampirler teoride kurur biliyorum ama gerçekte, çok daha kötüdür. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ جافاً من دماء البشر نظرياً لكن بالحقيقة، هذا الجفاف أسوأ بكثير |
| Onlar bizim alternatiflerimizden çok daha kötü, genellikle bu fabrikada işçi olarak çalışanlar için çok daha kötüdür. | Open Subtitles | هم أسوأ بكثير من البدائل لدينا، وعادة ما تكون أسوأ بكثير الذين يعملون في عامل مصنع لها. |
| Seni korkutma riskini göze alarak garanti ederim ki benim günahlarım çok daha kötüdür. | Open Subtitles | ولأجل خوفك، أؤكد لكِ أن تجاوزاتي أسوأ بكثير |
| -Değil. Herhangi bir taşaktan, kedi götü daha kötüdür. | Open Subtitles | مؤخرة القطط أسوا من أي هراء |
| Ne sıkıntısından daha kötüdür? | Open Subtitles | ما هو أسوء من الملل ؟ |