Şey, elbette bir hikaye uydurduk ama bundan çok daha karışık aslında. | Open Subtitles | حسناً، بالتأكيد، كان علينا اختلاق قصة لكن الأمر أكثر تعقيداً من ذلك |
Burası Gotik bir katedral kadar büyük değil, böylece biraz daha karışık şeyler besteleyebilir. | TED | المكان ليس في إتساع الكاتدرائية القوطية، فيستطيع أن يكتب نغمات أكثر تعقيداً بقليل. |
"TKGP"de hiç bilmediğim bir Pakistan, kavradığımdan daha karışık bir ülke gördüm. | TED | في الشركة رأيت ان هناك باكستان حيث لم أدري دولة أكثر تعقيدا مما ظننت |
Sanırım bunun sandığınızdan biraz daha karışık olduğunu göreceksiniz özel ajan. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستجد الأمور أكثر تعقيدًا من هذا أيها العميل الخاص |
Korkarım ki bu ondan biraz daha karışık. | Open Subtitles | أنا اخشى أن يكون الأمر معقد أكثر من هذا |
Durum bundan daha karışık. | Open Subtitles | إنه أكثر تعقيد من ذلك أنت تعرف ذلك |
Bundan daha karışık bir durum söz konusu. | Open Subtitles | لقد نمت معها لمدة 7 سنوات بعد ذلك الأمر أكثر تعقيداً |
Sadece iz sürmekten biraz daha karışık. | Open Subtitles | كما أنّ الأمر أكثر تعقيداً من مجرّد تعقّب |
Ama sadece evet veya hayır değil. Biraz daha karışık olacak. | Open Subtitles | لكنّه لن يكون مجرّد إجابات بنعم أو لا سيكون أكثر تعقيداً من ذلك |
Savunma Departmanı'na bu şekilde bilgi verdim, ancak esas olay biraz daha karışık. | Open Subtitles | نعم هذا ما أخبرت به وزارة الدفاع الحقيقة أكثر تعقيداً |
Bugün çok kutuplu bir dünyaya doğru ilerliyoruz, Kopenhag'da gördüğümüz gibi koordinasyonun çok daha karışık olduğu bir dünya. | TED | اليوم ونحن نتجه إلى عالم متعدد الأقطاب التنسيق أكثر تعقيدا ، كما شهدنا في كوبنهاغن. |
Bence bundan daha karışık bir durum. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر أكثر تعقيدا من هذا أكثر تعقيدا من هذا؟ |
Aslında biraz daha karışık, elinde kamera ile dolaşabileceğin bir yer değil. | Open Subtitles | في الحقيقة هو أكثر تعقيدا من ذلك وفي الحقيقة هو ليس مكانا يمكن أن تجري فيه بالكاميرا |
Gerçekten bilmek istediğimiz şey tabii ki bu etkinin daha karışık ve anlamlı seçimlere uygulanabilir olup olmadığı. | TED | لكن ما يريد جميعكم معرفته بالطبع هو هل يمتد هذا إلى اختيارات أكثر تعقيدًا وذات معنى أعمق؟ |
Ancak ne yazık ki gerçek hayatta işler biraz daha karışık. | TED | لكن في الواقع، فإنّ الأمور أكثر تعقيدًا. |
Bence durum bundan biraz daha karışık. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر معقد أكثر من ذلك |
Belki düşündüğümüzden bile daha karışık. | Open Subtitles | ربما أن الأمر معقد أكثر مما نظن |
Bundan daha karışık bir mevzu. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيد من هذا |
Ondan biraz daha karışık. | Open Subtitles | إنه مُعقد أكثر من هذا |
Aslında durum bundan daha karışık. | TED | في الواقع، الحقيقة معقدة أكثر مما تبدو عليه. |
Bay Callen, hiçbir zaman bundan daha karışık değildir. | Open Subtitles | ابدأ لم تكن معقدة اكثر من ذلك |
Biliyorum. Bak, her şey göründüğünden daha karışık. | Open Subtitles | أنظري، إنه فقط معقّد أكثر بعض الشيء من ذلك |
Bence Bratva içindeki durumların düşündüğünden daha karışık olduğunu anlayacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنّك ستدرك أن الظروف داخل (البراتفا) أعقد قليلًا مما ظننتَ. |
- Durum çok daha karışık. | Open Subtitles | إن الأمر أعقد مما تتصور. |
Durum biraz daha karışık açıkçası. | Open Subtitles | الأمر أعقَد من ذلك قليلًا. |
Bu da Malik'in DNA'sı. Bu da Alfa'dan 1000 kat daha karışık. | Open Subtitles | أكثرُ تعقيداً من حمضِ "ألفا" بألفِ مرّة. |
Kulağa göründüğünden biraz daha karışık geliyor. | Open Subtitles | الأمر مُعقد قليلاً عما يبدو عليه |
Ya da bundan daha karışık bir durum olabilir. | Open Subtitles | او قد يكون الامر اكثر تعقيدا من ذلك |