Ve çok daha soğuk bir yere taşınır. | TED | يمكن أن تنفذ إلى مكان يكون أكثر برودة كثيرًا. |
Arkamda beliren bu görsellere infrared ısı görselleri olarak bakabiliriz, kırmızıların daha sıcak, maviler daha soğuk. | TED | ويمكننا النظر في هذه الصور الحرارية التي تظهر خلفي، الأحمر يعني أكثر حرارة، والأزرق أكثر برودة. |
Eğer çıkan ışınlar daha fazla hapsediliyor olsaydı, o zaman burası daha sıcak, burası da daha soğuk olurdu. | TED | إذا كانت محتجزة في الطريق فمن المتوقع أنها ستكون أكثر دفئاً، وتكون أكثر برودة هنا. |
Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. | TED | هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي. |
Peki neden Antarktika kuzeydeki kuzeninden daha soğuk? | TED | ولكن لماذا تعد القارة الجنوبية أشد برودة من القطب الشمالي؟ |
İşte alçak atmosfer. Bu da stratosfer: daha soğuk. | TED | هنا الطبقة السفلى من الغلاف الجوي هنا توجد الطبقة العليا من الغلاف الجوي: أكثر برودة |
Mavi, ortalamadan daha soğuk günleri, kırmızı ise ortalamadan yüksek günleri. | TED | الأزرق هي أيام أكثر برودة من المتوسط، الأحمر هي أيام أكثر دفئاً من المتوسط. |
Bu mezgitleri kuzeye gitmeye ve daha soğuk bölgeleri aramak için yayılmaya zorlayan nedenlerden biri olabilir. | TED | وقد يكون ذلك أحد القوى التي تدفع البلوق للاتجاه شمالًا، والانتشار بحثًا عن مناطق أكثر برودة. |
Çam ağaçları daha soğuk koşullarda yaşayabilir. | Open Subtitles | شجر الصنوبر بإمكانه العيش في ظروف أكثر برودة |
Koridorun bu tarafı birdenbire diğer tarafından çok daha soğuk hale geldi. | Open Subtitles | ويعني أن هذا الجانب من الممر أصبح فجأة أكثر برودة من ذلك الجانب |
O kadar uzunlar ki daha soğuk bir gezegene karşı ortam hazırlayarak havadaki motifleri oluştururlar. | Open Subtitles | إنها طويلة جداً بحيث تخلّ بوتيرة الطقس. تهيّئ الوضع لكوكب أكثر برودة. |
daha soğuk hale gelir, daha az aktif hale gelir, iticilerini kapatmaya başlar. | Open Subtitles | يصير أكثر برودة وأقلّ نشاطًا وتبدأ المنافث بالخمود |
Rüzgâr ya da kıştan hangisinin daha soğuk olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ، لا أدري أيّهما أكثر برودة الرياح أم الشتاء |
Diğer kutuları daha soğuk, daha sıcak yapabilirler veya böceklerle doldurabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم جعل الصناديق الأخرى أكثر برودة أو حرارة أو أن يملئوها بالحشرات |
- Ortam sıcaklığından daha soğuk. | Open Subtitles | حسنا, إنها أكثر برودة من درجة الحرارة الحالية |
Göl, normalden daha soğuk değil mi? | Open Subtitles | أيبدوا هذا أكثر برودة من البحيرة المعتادة؟ |
Yani eksi 271 derecede, yıldızların arasındaki uzay boşluğundan bile daha soğuk olduğunda bu kablolar, böyle büyük bir akımı taşıyabilirler. | TED | فعلى درجة سالب 271 أبرد من الفضاء بين النجوم هذه الاسلاك الكهربائيه تستطيع حمل ذلك التيار |
- Hedefe kilitlenmemiş miydin? Bunlar ısıya ayarlı füzeler. O şey binadan daha soğuk. | Open Subtitles | يا إيكو انك ثبت الرادار عليه أنه أبرد من المبانى فتركته الصواريخ |
Dışarıdan aldığımız ısının Soğuk Yük referansına göre 2 derece daha soğuk olması lazımdı | Open Subtitles | الحرارة التي كنا نتلقاها من هناك ينبغي أن تكون درجتان أبرد من ذالك الحمل البارد |
Dünya üzerinde... evsizler için daha soğuk... ya da evi olanlar için daha sıcak başka bir yer yokmuş gibi geldi. | Open Subtitles | وقد بدا لى انه لاتوجد مدينة فى هذا العالم تكون أشد برودة للمشردين او تكون أكثر دفئا لمن له مأوى و بيت |
Dolabı düşüren her neyse odadaki diğer her şeyden daha soğuk. | Open Subtitles | مهما كان ما جعل الخزانة تسقط فهو أبرد من كل الأشياء الأخرى بالغرفة |
Dostum, dışarısı bir cadının memesinden bile daha soğuk. Hah, oradalar. | Open Subtitles | .يارجل, انه ابرد من صدر ساحرة هنا خارجا ها نحن ذا |
Burası dışarıdan daha soğuk. | Open Subtitles | حتى على الرغم من أنه بارد أكثر من الخارج |
O zaman daha soğuk bir yere gidin. | Open Subtitles | خذوه إذاً لمكان أكثر بروده |