Merak ettim, sınırlamalara bakarak daha yaratıcı olmak mümkün mü? | TED | يا ترى ، هل من الممكن أن تصبح أكثر إبداعاً إن بحثت عن القيود و المحدوديات ؟ |
Bunlar sorunları çözmemizi, daha yaratıcı olmamızı sağlıyor. | TED | تساعدنا على حل المشاكل، وتساعدنا أن نكون أكثر إبداعاً. |
Başlarda herşey mahvolmuş gibiydi, ama bu durum daha yaratıcı olmamızı sağlamıştı. | Open Subtitles | حسناً، كان ذلك صعباً في البداية، ولكن قد أجبرنا ذلك أن نكون أكثر إبداعاً |
Yüksek başarılı sistemler öğretmenleri ve okul müdürlerini daha yaratıcı yaptılar. | TED | أعطت الأنظمة ذات الكفاءة العالية مدرسين ومديري مدارس مبدعين. |
Neşelen. daha yaratıcı bir açıdan düşünmeyi dene, olur mu? | Open Subtitles | إبتهج , سوف تجد طرق إيجابيه أكثر للتفكير فى الموضوع |
Kendi uygulamamda, hastalarımın kendi semptomlarını yönetmek için ilaçlarını ihtiyatlı bir şekilde kullanmalarını desteklemek konusunda çok daha yaratıcı ve esnek bir tavır takındım. | TED | في ممارستي الخاصة للطب حصلتُ على المزيد من الإبداع والمرونة في دعم مرضاي بشأن استخدام العقاقير بأمان لتدبر والتعايش مع أعراض مرضهم، والتأكيد على الأمان في استخدام العقاقير. |
Varlıklarının arttırmak konusunda Kraliyet Ordusu daha yaratıcı. | Open Subtitles | الجيش الملكي أكثر إبداعًا في تراكم أصوله |
Tamam, belki sevişmeler biraz daha yaratıcı ya da spontane olabilir. | Open Subtitles | ربما الجنس يجب ان يكون اكثر ابتكاراً و تلقائية بالنسة الينا |
Duygularımı, daha yaratıcı yollar ile ifade edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني ان اعبر عن عواطفي بطريقة اكثر ابداعاً |
Teşekkürler. Bana teşekkür etmek için biraz daha yaratıcı olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التفكير بطريقة أكثر إبداعاً من هذا لتشكرينني |
Sakin ol. Ölmeni isteseydim bundan daha yaratıcı bir şeyler yapardım. | Open Subtitles | استرخِ، لو أردتُك ميّتاً، فسأكون أكثر إبداعاً من هذا. |
Sadece biraz daha yaratıcı bir şey bulamadın mı? | Open Subtitles | ألا يمكنك اختلاق شيء أكثر إبداعاً نوعاً ما؟ |
Belki de yaklaşımımı biraz daha yaratıcı hale getirmeliyim. | Open Subtitles | ربما عليّ أن أكون أكثر إبداعاً في اسلوبي |
Mesleğini doya doya yaşamadı ve bu yüzden de daha yaratıcı olmaya çalıştı. | Open Subtitles | وكأنه لن يعيش ليصل إلى القدر الكامل من طاقته، لذا يعمل هكذا ليكون أكثر إبداعاً |
Bir sonraki açama daha narin oldukça daha kırılgan ve oldukça da savunmasız varlıkları getiriyor, ama aynı zamanda bu aşama daha yaratıcı ve ileri karmaşıklık yaratabilme yetisi daha fazla. | TED | تُضيف المرحلة الموالية كياناتٍ تعظم هشاشتها بشدّة و كذا عرضتها للمؤثّرات، و لكنّها بالمقابل أكثر إبداعاً و أكثرقدرةً على توليد تعقيدٍ إضافيٍّ. |
Yapay zekâ yaratıcılar için harika araçlara dönüşecek, böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar çok daha yaratıcı olabilecekler. | TED | وسيصبح الذكاء الاصطناعي أداة عظيمة للمبدعين بحيث أن العلماء والفنانيين والموسيقيين والكتاب يمكن أن يكونوا أكثر إبداعاً. |
Düşük bütçeler, bizim gibi kuruluşları daha yaratıcı yapıyor. | Open Subtitles | بسبب إلتزامنا بان نخرج مبدعين نحن نقلل من الكثير من وسائل الترفيهية |
Neşelen. daha yaratıcı bir açıdan düşünmeyi dene, olur mu? | Open Subtitles | إبتهج , سوف تجد طرق إيجابيه أكثر للتفكير فى الموضوع |
Neyse ki ben kendimi biraz daha yaratıcı hissediyorum. | Open Subtitles | بالرغم من هذا إنني أحسن ببعضاً من... الإبداع |
Ve inan bana, sana şaka yapmak isteseydim çok daha yaratıcı şeyler yapardım. | Open Subtitles | وثقي بي، إن وددتُ ممازحتك، فسأكون أكثر إبداعًا بكثير. |
Ben size şaka yapmaya çalışsam, biraz daha yaratıcı olurdum sanıyorum. | Open Subtitles | اذا كنت اريد اخافتكم لكنت فعلت شئ اكثر ابتكاراً |
Ve farkettim ki, Bay Burns yöntemlerimde biraz daha yaratıcı olmalıyım. | Open Subtitles | "و لقد وجدته يا سيد "بيرنز و هو ان اصبح اكثر ابداعاً فى اسلوبى |