"dakik" - Traduction Turc en Arabe

    • دقيق
        
    • حريص
        
    • دقيقاً
        
    • بالمواعيد
        
    • في الوقت المحدد
        
    • حريصين
        
    • دقيقا
        
    • على الموعد
        
    • في الموعد
        
    • بمواعيده
        
    - Bana da hep dakik olmamı söylerdi. Open Subtitles أجل، يأتى دائماً بعدي ليكون دقيق فى مواعيده. وقد فعل.
    Clark, Bay dakik tam olarak 5:30'da buradaydı. Open Subtitles كلارك السيد دقيق المواعيد حضر عند الساعة 5:
    Aslında, gitmelisiniz. dakik biridir. Open Subtitles في الحقيقة، نحن يجب أن نفعل إنه شخص حريص.
    Babam dakik bir adamdı zamana bağımlıydı. Open Subtitles لقد كان والدي رجلاً دقيقاً في مواعيده ملتزماً بالوقت
    Çalışanlarımız dakik olmak zorundadırlar. Open Subtitles يجب على موظفينا أن يتحرّوا الدّقة بالمواعيد
    dakik olunması gerektiğine inanıyorum. Pratikte, örneğin, zamanında başladığımızda, zamanında bitirdiğimizi gördüm. TED اعتقد انه عليك ان تأتي في الوقت المحدد, لكنني لم اشعر بأهميته إلاَّ عند التدريب نبدأ في وقت محدد, وننتهي في وقت محدد.
    biraz daha dakik olmalısın. Open Subtitles فربّما يجب أن تكونوا حريصين أكثر من ذلك
    Çok hızlı geldik. Senin ne kadar dakik olduğunu hiç unutmadım. Open Subtitles لقد اسرعنا طوال الطريق، فقد تذكرت كيف تحب ان تكون دقيقا
    dakik olmayabilir ama, elindeki bilgi altın değerinde. Open Subtitles ربما انه غير دقيق بمواعيده لكن معلوماته تقدر بالكثير
    Çok dakik biriyimdir. Open Subtitles أمامك 10 دقائق ، أنا دقيق جداً بالمواعيد
    Biliyor musun? Senle tanışmadan önce çok dakik birisiydim. Open Subtitles أتعلمين، كُنتُ دائماً شخص دقيق في مواعيدي، قبل أن أعرفكِ.
    Gitsem iyi olacak. Şef çok dakik. Open Subtitles اه, من الأفضل ان أذهب الشيف دقيق المواعيد جدا
    Şuna bak ya, bu ay üçüncü oldu bu. 5. sınıfa giden evladım bile senden daha dakik. Open Subtitles بحق الرب ، أهذه هي المرة الثالثة خلال ذلك الشهر ؟ إن ابني بالصف الخامس دقيق في حضور مواعيده بالوقت المُحدد أكثر منك
    Siz dakik bir adamı hak ediyorsunuz. Open Subtitles أنتي تستحقين رجلاً دقيق في مواعيده
    Daha hiç dakik bir hırsızla tanışmamıştım. Open Subtitles لم أقابل لصّ حريص أبدًا من قبل.
    dakik birisi. Böyle adamları severim. Open Subtitles إنه حريص أحب ذلك بالرجل
    dakik olmayı seviyorum. Open Subtitles احب أن أكون حريص
    Kim bir Brezilyalının dakik olmasını bekler ki? Open Subtitles أجل، لكن لمَ سيتوقع أيّ أحدٍ من برازيلي أن يكون دقيقاً بموعده؟
    Dekanın söylediğine göre çalışkan ve dakik birisiymiş Open Subtitles حسب قول العميد، "ريمى كان مثابراً و دقيقاً فى مراعاة المواعيد.
    Hayatımda bu kadar dakik olmadım. Open Subtitles لم أكن دقيقاً في الوقت كما أنا الآن
    dakik prenses biraz geç kaldı. Open Subtitles عجباً , أميرة الالتزام بالمواعيد تأخرت بعض الشيء
    - dakik olmana yardımcı olur. Open Subtitles قد تتعامل مع مسألة الالتزام بالمواعيد الخاصة بك
    Kim gelirse gelsin dakik olmayacaktır. Open Subtitles أيـاً كان من هو قـادم لن يأتي في الوقت المحدد
    Anlaşıldı ki NASA roketleri konusunda oldukça dakik. Open Subtitles إتضح أن وكالة "ناسا" حريصين أكثر من اللازم مع صواريخهم.
    Renkler arasında hataya düşüyorsun, ve hiçte dakik değiller. Open Subtitles إنك تتخبط بألوانك، ولست دقيقا اطلاقا
    Lisa, inan bana, seninle son buluşmamızdan sonra çok dakik olmam gerektiğini gayet iyi anladım. Open Subtitles صدقيني بعد ماحصل في اخر مره تاخرت فيها عن الموعد المحدد اعرف تماما انها من مصلحتي الحضور على الموعد
    Bu yüzden ısrar ediyorum ki sürücülerim dakik olsunlar. TED ولذلك أصر على حضور السائقين في الموعد المحدد.
    Hayır, yani sonuçta sen de çok dakik bir insan sayılmazsın. Open Subtitles - لا ، فقط ، تعلمن بأنك لست الشخص المنضبط بمواعيده

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus