| Bu çok garip. Ama şaşırmadım, rehberlik danışmanım biraz aptaldı. | Open Subtitles | هذا غريب لكن على مايبدو كان مستشاري التوجيهي مشتتاً دائماً |
| Annen, daima benim en sadık ve en bilge danışmanım olmuştu. | Open Subtitles | أمك كانت مستشاري الوحيد دائماً أستشيرها بجميع الأمور لديها عقل واسع |
| Baş şeker danışmanım, yazar David Gillespie... diğer adıyla "Şövalye. | Open Subtitles | مستشاري عن السكر الكاتب ديفيد جيللسبي ايضا معرروف بـ المحارب |
| - Bir sivil toplum örgütünde danışmanım. | Open Subtitles | أنا مُستشار لمُنظمة مُساعدات دوليّة غير حُكوميّة. |
| Rehber danışmanım gibi konuştun. Sana el kitapçığı falan mı verdi? | Open Subtitles | تشبهين مستشارتي للتوجيه هل اعطتك كتيب أو أي شيئ؟ |
| Evet, danışmanım verdi. Atmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم المستشار التوجيهي أعطاه لي كنت سأرفضه |
| Evlilik danışmanım olman gerekirdi. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون مستشاري الخاص بالزواج. |
| En güvendiğim danışmanım Long-Feng ve onun Dai Li ajanları Ba Sing Se'in kontrolünü benden almaya çalıştılar. | Open Subtitles | مستشاري الأكثر ثقة لونج فانج وحاول وكلاء داي لي السيطرة على با سينغ سي مني |
| Yaptığım en akıllı yatırım değildi, ama... Emlak danışmanım penisim olunca böyle oldu. | Open Subtitles | لم يكن أرجح أفعالي لكن مستشاري العقاري كان شهوتي |
| En akıllı danışmanım, bakire bozucu ve cesur kavgacıların en cesuru. | Open Subtitles | لـ كبير مستشاري أنفرث قاهر العذروات ، كاسر هم |
| Benim seçilmemi sağlayan en yakın danışmanım mı? | Open Subtitles | مستشاري المقرب، الرجل الذي جعلني أفوز بالانتخابات ؟ |
| Bu hafta sonu ne yapıyorsun? danışmanım beni bahçe partisine çağırdı. | Open Subtitles | ماذا ستفعلين في العطلة الأسبوعية .. لأن مستشاري دعاني |
| danışmanım, benim yaşımda dil öğrenmenin çok zor olduğunu ve Mandarin'in en zoru olduğunu söyledi. | Open Subtitles | .. أخبرني مستشاري أن تعلّم لغة في عمري هذا سيكون صعباً والصينية من أصعب اللغات .. أذاكر وأذاكر ، ولكن لازلت |
| Doktora danışmanım Galapagos Adaları'na giden araştırmacı grubuna katılmamı istedi. | Open Subtitles | مُستشار دكتوراهي سَألتْني للإِنْضِمام إلى باحثيه يَذْهبُ إلى غال؟ pagos lslands. |
| Ben sadece bir danışmanım burada. | Open Subtitles | حسناً، اسمعوا، أنا مُجرّد مُستشار هنا. |
| Bak sana ne diyeceğim, Kazanırsam, eğitim danışmanım olabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، مارأيك إذا فزت فسأجعلك مستشارتي في التعليم |
| Kocasından çok daha zekiydi. Hep danışmanım olmasını dilemiştim, kocasının değil. | Open Subtitles | طريقتها أكثر ذكاءً من زوجها تمنيت دائماً أن تكون هي مستشارتي ، و ليس هو |
| Evet, danışmanım verdi. Atmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم المستشار التوجيهي أعطاه لي كنت سأرفضه |
| - İşte danışmanım. | Open Subtitles | -هنالك راعيّ |
| Eğer arabayı yüzdürmeyi başarırsanız, sizi özel danışmanım yapacağım. | Open Subtitles | اذا نجحت فى جعل السياره تطفو سوف اجعلك مستشارى الملكى |
| Sen benim danışmanım, akıl hocamsın. | Open Subtitles | أنت مستشاري، ناصحي. |
| O benim danışmanım. | Open Subtitles | -إنه مُرشدي -أممم |
| Kampa gideli o kadar çok oldu ki danışmanım bizzat İsa'ydı. | Open Subtitles | ذهبت إلى المخيم منذ فترة طويلة بحيث سخيف يسوع المسيح كان مستشار بلدي! |
| Benim adım Patrick Jane. İçinizde beni tanımayalar için, CBI adına çalışan bir danışmanım. | Open Subtitles | لأولئكَ الذين لا يعرفوني أنا مستشار مع مكتب "كاليفورنيا" للتحقيقات |
| Ben danışmanım. Bu davadaki uzman benim. | Open Subtitles | لأنني مستشارها المسؤول عنها في هذه القضية |
| Neyse ki finans danışmanım hapse girmeden yeterince para bıraktı. | Open Subtitles | لحسن حظي تمكن مدير اعمالي من جمع مبلغا من المال قبل ان يدخل السجن |
| Ben sadece danışmanım. Çocukların her yaptığını bilemem. | Open Subtitles | أنا مستشارة المدرسة لا أعرف كل حركة يقوم بها هؤلاء الأولاد |
| Hiçbir zaman bir genel kültür bilgisinin gerçek bir... kariyer seçeneği olduğunu düşünen bir danışmanım olmadı, genel kültür dalında anadal yapmak, ya da profesyonel bir bilgi yarışması katılımcısı olmak. | TED | لم يسبق أن كان لدي مستشار توجيهي اعتقد أن هذا سيكون مساري وظيفي صحيح فكرة أن تكون متخصص في الأشياء االصغائر أو أن تكون متسابق محترف في لعبة معينة |
| Ben danışmanım. Benim ilgimi çeker. | Open Subtitles | انا مستشار متعود على ذالك |