"dan nefret ediyor" - Traduction Turc en Arabe

• يكره

sırasında anne babasını kaybetti. Küçük kardeşi harekatta kayboldu. Almanlar'dan nefret ediyor.
أخوه الصغير مفقود في الحرب وهو يكره الألمان

Yabancı gazeteleri okudum. Çitin ardına baktım. Dünya Amerika'dan nefret ediyor.
اقرى الصحف الاجنبية العالم كله يكره امريكا

Görüyorsunuz, Sayın Başkan, dünya Amerika'dan nefret ediyor. İyi bir sebebten ötürü.
كما ترى, سيدى الرئيس العالم يكره أمريكا, ولسبب جيد

Bu orospu çocuğu Amerika'dan nefret ediyor.
، هذا الوغد اللعين يكره الأمريكان للغاية..

Çiftçilikten, Fizbo'dan ve en beteri Çiftçibo'dan nefret ediyor.
ما يكره رؤيته هم المزرعة,فيزبو و أسوء شيء فارمبو

O da Afrika'dan nefret ediyor.
انه يكره افريقيا ايضا

Biliyorsa sana söyler. Rudabaugh'dan nefret ediyor.
ربما يخبرك هو يكره رودباه

FBI'dan nefret ediyor.
لكنّه يكره إف بي إل.

Sidney Kent, Charlie Chan'i seviyor ama Winfield Sheehan'dan nefret ediyor.
إنه يحب (شارلي شان) و يكره (وينفيلد شين)

Talon'dan ve Luthorlar'dan nefret ediyor, beni Nazilere benzetti ve geri gelme dedi.
-حسناً يكره تالون و (آل لوثر) وقارنني بالنازيين وطلب مني ألا أرجع

Tamam, tamam. Demek istediğim şu, Dr. Kelso'dan nefret ediyor gibi gözüküyor sayılmaz.
المقصود هو أنه لايبدو وكأنه يكره الدكتور (كيلسو)

Herkes Nancy'yi seviyor, ama Celia'dan nefret ediyor.
صحيح ، الكل معجب بـ(نانسي) الكل يكره (سيليا)

O Vega'dan nefret ediyor. Hadi sakinleş.
انه يكره فيقا اهداء قليلا

- Muhtemelen Amerika'dan nefret ediyor.
ربما هو يكره أمريكا.

Kahretsin! Herkes Amerika'dan nefret ediyor.
تبا الجميع يكره أمريكا

Görünüşe göre Otomo'dan nefret ediyor.
كما يبدو هو يكره أوتومو

Saatçi Poco'dan nefret ediyor ve Belediye Başkanı Puding koltuğunu kaptırmamak için her şeyi yapar.
الساعاتي يكره (بوكو)، والعمدة (بودينغ) سيفعل أي شيء للبقاء في المنصب.

Churro Amerika'dan nefret ediyor.
حتى نفذ العصير (إنه يكره (أمريكا

Bölgedeki herkes Stephen'dan nefret ediyor.
كل شخص في البلدة يكره (ستيفن),

Artık herkes Cameron'dan nefret ediyor.
لذا، فالأن، الجميع يكره (كاميرون)